CHP'li Bülent Tezcan: Alman Focus Dergisi kendi yorumunu katmış; derhal düzelttik
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik dün ki sözlerine değinerek, "Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün ki konuşmasında sayın Genel Başkanımızı tehdit ediyor. En başından beri milletin ve siyaset kurumunun tehdit edildiği bir süreç yaşıyoruz. Bu tehditlere pabuç bırakmayacağız. Bu tehditlerin hiç birisi ne bizi ne sayın Genel Başkanımızı korkutmaya, yıldırmaya, geri adım atmaya yetmeyecektir" dedi.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü
Bülent Tezcan, MYK toplantısının gündemini
değerlendirdi.
Konuşmasına mahkeme dosyasından alındığını iddia ettiği bir tutanak
ile başlayan Tezcan şu ifadeleri kullandı: "Türkiye hızlı bir
şekilde istihbarat devleti olma yolunda ne yazık ki
ilerliyor. Tek adam rejimi bütün ahtapot gibi kolları ile
devlet düzenini alt üst etmeye ve tek kişinin kontrolüne bağlamaya
odaklanmış. Devletin uygulamaları ne yazı ki tamamen hukukun
dışına çıkmış durumda.
"'BAŞKANLIK ULUSAL GÜVENLİK KURUMU' DİYE BİR KURUM YOK.
TÜRKİYE'DE. ÖZEL İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ
OLUŞTURULMUŞTUR"
Bir belge göstereceğim bir tutanak. Soruşturma sırasında cumhuriyet
savcılıklarının devletin belirli kurumlarından FETÖ, terör örgütü
soruşturmaları nedeni ile bilgi talep etmesi üzerine hazırlanan
bilgi tutanağı. Bu mahkeme dosyasından alınmıştır. Tutanakta diyor
ki; bir kişi ile savcılık soruşturma yapıyor dava açılıyor. Bu
kişinin terör örgüt ile bağlantısı var mıdır yok mudur? Diye soru
soruyor. Emniyet birimlerinden soruyor. Emniyet birimlerinin
hazırladığı cevap tutanağı. Savcılığa emniyet, hakkında soruşturma
yapılan kişi ile ilgili çeşitli kaynaklardan soruşturma yapmış.
Görüyoruz ki yargı organları soruşturma yaparken başka bir birimden
daha emniyet bilgi alıyor. Resmi belge. Bu araştırma yaptığı
kaynaklarından birisi de 'Başkanlık Ulusal Güvenlik Kurumu' imiş.
Devletin böyle bir kurumu yoktur. Yasalarımızda düzenlenmiş böyle
bir birim yok. Bu açık bir şekilde yasa dışı istihbarat toplama
faaliyetidir. Böyle bir örgüt yok. Kanunen yok. Böyle bir şey varsa
bu bir özel örgüttür. Kanunen tarif edilmeyen fişleme yapan bu
örgütler, hukuk karşısında suç örgütüdür. Başkanlık diye bir kurum
yok Türkiye'de. Özel istihbarat örgütü oluşturulmuştur.
HÜKÜMET AÇIĞA ÇIKARMALI YASA DIŞI FİŞLEMELERİ
YAPANLARIN, ÖRGÜTÜ KURANLARIN ADALET ÖNÜNE ÇIKMASI
GEREKİR
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, Başbakan, İçişleri
Bakanı, Adalet Bakanı, Hükümet bu meseleyi açıklamak
durumundadır. Bu birim kimdir? Kimler devlet içinde Başkanlık adı
altında bir 'Başkanlık Ulusal Güvenlik' birimi diye bilgi topluyor,
fişleme yapıyor. Bu bilgileri mahkemeler nasıl soruyor ve buna
dayanarak dosya oluşturuyor?
BU YENİ BİR PARALEL DEVLET YARATMA SÜRECİDİR
Bu yeni bir paralel devlet yaratma sürecidir. Hukuken karşılığı
olmayan tarifi olmayan Başkanlık rejimi hevesi içinde olanlar
aslında yasal dayanağı olamayan fiilen başkanlık gizli örgütleri
kurduğunun işaretidir. Hükümet derhal açığa çıkarmalı bunu. Bu yasa
dışı fişlemeleri yapanların, örgütü kuranların adalet önüne çıkması
gerekir.
TÜRKİYE'Yİ YENİ BİR SİSTEME TAŞIYORUZ DİYENLER, ASLINDA
YENİ BİR PARALEL YAPI OLUŞTURMA GİRİŞİMİNDEDİRLER
Başkanlık dedikleri hangi başkanlık. Türkiye'yi yeni bir sisteme
taşıyoruz diyenler, aslında yeni bir paralel yapı oluşturma
girişimindedirler. Tarihte bütün diktatörler, kendilerine bağlı
özel istihbarat örgütleri kurmuşlarıdır. Hitler'in, Musoli'nin
Pinoşe'nin, Saddam'ın, Kaddafi'nin kendilerine bağlı özel
istihbarat örgütleri vardır. Demek ki Türkiye'de aynı şekilde bir
diktatöre bağlı özel istihbarat örgütleri oluşturuluyor demektir.
Bunun aydınlığa kavuşturulması Türkiye'nin hukuk devleti ve hukuki,
ulusal güvenliği açısından son derece elzemdir. "
"ERDOĞAN KONUŞMASINDA GENEL BAŞKANIMIZI TEHDİT EDİYOR BU
TEHDİTLERE PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'na yönelik dün ki sözlerine değinen Tezcan, "Ak Parti
Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün ki konuşmasında sayın Genel
Başkanımızı tehdit ediyor. En başından beri milletin ve siyaset
kurumunun tehdit edildiği bir süreç yaşıyoruz. Bu tehditlere pabuç
bırakmayacağız. Bu tehditlerin hiç birisi ne bizi ne sayın Genel
Başkanımızı korkutmaya, yıldırmaya, geri adım atmaya yetmeyecektir"
dedi.
"ADALETİ YOK EDENLERİN SAĞA SOLA 'YAZIKLAR OLSUN' DEMEYE
HAKKI YOKTUR"
CHP'nin yaptığı 'Adalet yürüyüşü'ne ilişkin hükümetin
eleştirilerini değerlendiren Tezcan, "'Adalet yürüyüşü' yaptık.
Adaleti yok edenleri çok rahatsız etti. Şimdi bir 'Adalet
Kurultayı' yapılıyor. Adalet Kurultayı' da aynı şekilde onları
tedirgin etmeye başlamış sağa sola sataşmaya, saldırmaya
çalışıyorlar. Adaleti yok edenlerin sağa sola 'yazıklar olsun'
demeye hakkı yoktur. Yazıklar olsun adaleti yok edenlere. Yok
ettikleri adaleti yeniden bulmanın mücadelesini veriyoruz. Siz
İstanbul'a kadar yürüdünüz sizi devletin güvenlik güçleri korudu
diyor. Bunu lütuf gibi anlatmaya çalışıyor. Yülümeyene ile ilgili
güvenlik görevi almak devletin görevidir lütuf değildir. Lütuf gibi
görme anlayışı diktatörlere özgü anlayıştır. Çünkü onlar vatandaşı
maraba kendilerini dev aynasında görürler" açıklamasında
bulundu.
"HESAP VERMEKTEN KORKMUYORUZ. KORKAN SİZSİNİZ. YENİ
KUMPAS GİRİŞİMLERİ, ELLERİNDE PATLAYACAK"
Tezcan, "'Adalet önünde hesap verecekler' diyor. Biz hazırız,
korkmuyoruz. Gerçekten adaleti olduğu bir yerde hep birlikte
hesap vermeye hazırız. Gerçek bir adaletin önünde hesap verme söz
konusu olduğunda adliye kapılarından evlerine gidecek yolu bulamaz
Ak Parti yönetimi.
Aslında Recep Tayyip Erdoğan'nın bu konuşmalarının satır aralarında
başka bir şey saklı. Bir yeni kumpas girişimi var. CHP'ye ve CHP
Genel Başkanına dönük bir kumpas hazırlığının ikrarıdır bu
konuşmalar. Önce havuz medyası ile bir iftira kampanyası
başlattılar. Ondan sonra sıfatlı trolleri var bunların sosyal
medyada iftiralar atmaya başladılar. Enis Berberoğlu ve ona yönelik
baskı altında verilen mahkumiyet kararı üzerinden kendilerince
CHP'ye dönük bir kumpasın peşindeler. Alnımız ak. Çekinecek,
korkacak bir şeyim yok. Sırtımızda kirli heybelerimiz yok.
Hesabını veremeyeceğimiz yolsuzluk dosyaları, terör örgütleri ile
cemaatler ile kirli ittifaklarımız, yok. Devletin hiçbir kurumunu
hiç kimseye hiçbir yere teslim etmedik. Hesap vermekten
korkmuyoruz. Korkan sizsiniz. Yeni kumpas girişimleri, ellerinde
patlayacak" diye konuştu.
"ENİS BERBEROĞLU MAHKUM EDİLMEMİŞ İKTİDARCA REHİN
ALINMIŞ BU BİR KUMPAS PLANIDIR. CHP'YE SIÇRAMA
HESABIDIR"
Tezcan, "Enis Berberoğlu mahkeme tarafından mahkum edilmemiştir.
İktidar tarafından rehin alınmıştır. Mahkeme de aracılık etmiştir.
Bu bir kumpas planıdır. CHP'ye sıçrama hesabıdır. Bu ne Enis
Berberoğlu'nu lekeleyebilecek ne de CHP'ye sıçramalarını
sağlayabilecek tezgah olmayacaktır. Oklar kendilerine dönecek
kendilerini vuracaktır. Enis Berberoğlu ile ilgili istinaf
mahkemesi karar verecek. Mahkemenin temyiz görüşmesini yapacak olan
mahkememin başkanı değiştirildi. İtiraz gittiği zaman. Enis
Berberoğlu iktidar zorbalığı ile rehin alındığının delili anlaşıldı
mı? Daha önce mahkumiyet kararını veren mahkemenin başkanı, heyeti
değiştirdiler. Bununla mahkumiyet kararını sağladılar. Şimdi de
rehin kararını tasdik ettirmek için bölge adliye mahkemesi
başkanını değiştiriyorlar. Demek ki eski mahkeme başkanı arzu
ettikleri kadar herhalde talimat almaya yatkın değildi.
Bilemiyoruz. HSYK'ya soruyorum niye değiştirdiniz? Bu yeni kumpasın
neresindeniz? Bunları tek tek ortaya çıkaracağız. Peşinizi
bırakamayacağız. İpliğinizi pazara çıkarmaya devam edeceğiz"
açıklamasında bulundu.
(YENİ BİR DEVLET KURULUYOR) "O DENSİZ PARTİ ÜYESİ HAKKINDA
DİSİPLİN İŞLEMİ YAPSINLAR"
"Yeni bir devlet kuruluyor" tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine
Tezcan, "Başbakan ve Adalet Bakanı 'Yeni bir devlet kuruyoruz'
diyenler ile ilgili parti üyesi ile ilgili önce bir disiplin
soruşturması yapsın. O densiz parti üyesi hakkında disiplin işlemi
yapsınlar. Hala böyle bir hareket yok" ifadelerin
kullandı.
"'KONTROLÜ DARBE' DEMEK BİR TİYATRO DEMEK
DEĞİLDİR"
Tezcan, "'Kontrolü darbe' demek bir tiyatro demek değildir. Darbe
girişimi tiyatrodur demiyoruz. Gerçekten bir darbe girişimi
olmuştur. Ama bu darbe girişimi öngörülmüş, istihbaratı alınmamış,
sonuçlarından yararlanılmış 20 Temmuz darbesi yaratılmıştır. Yoksa
ne şehitlerin kanı boşa aktı diyen var. Şehitlerin olmasını öngörüp
önlem almayanlar hesabını bir gün verecektir" diye
konuştu.
"YENİKAPI RUHUNU İNCİTEN BİZ DEĞİLİZ. MİLLETİN DARBEYE
KARŞI ORTAK DİRENİŞ RUHUNU İNCİTTİLER"
Yenikapı ruhuna ilişkin bir soru üzerine Tezcan şu ifadeleri
kullandı: "Yenikapı ruhunu inciten biz değiliz. Açıklamalara,
tutumlarına baktığımızda, aslında milletin darbeye karşı ortak
direniş ruhunu incittiler. Yenikapı ruhunu devam ediyorken Lozan
tartışmalarını biz açmadık. Recep Tayyip Erdoğan açtı. Devletin
kuruluş belgesi olan Lozan'ı paçavra gibi göstermeye çalışan biz
değiliz. Milletin ruhunu inciten bu.12 madde saydı Genel
Başkanımız. 12 maddenin bir tanesine uymadılar. Uysalardı Türkiye
bam başka olurdu. 15 Temmuz darbe girişimini, tek adam
yaratma hevesinin malzemesi haline getirenler Yenikapı ruhunu
incitmişlerdir."
"DERGİ KENDİ YORUMUNU KATARAK BİR AÇIKLAMA YAPMIŞ ONU DA
DERHAL DÜZELTTİK"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine
verdiği röportaja ilişkin bir soru üzerine Tezcan, "Genel
başkanımızın söyledikleri çok açıktır. Türkiye'yi dışarıya şikayet
etmeye dönük bir beyanatı yoktur. Adaleti, hukuku yok ederseniz
Anamuhalefet Genel Başkanı da bunları söyleyecektir. Dergi kendi
yorumunu katarak bir açıklama yapmış gerçeğe aykırı bir açıklama
yapmış onu da derhal düzelttik böyle bir açıklamamız yok.
Türkiye'yi yabancı ülkelere şikayet eme diye bir tecrübe
arıyorlarsa kendi geçmişlerinde çok rahat görürler. Türkiye'yi
şikayet etmedik kapı bırakamadılar yurt dışında. Bunlar tükenen
iktidarın son çırpınışları. Yalan üzerinden iktidarlarını
sürdürmenin son çırpınışlarıdır" diye konuştu.