CHP'li vekilden 'Cumhuriyet' tepkisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Cumhuriyet Gazetesi yazarları için verilen ara kararın hukuki olmadığını söyledi.
Abone olCumhuriyet Gazetesine yönelik operasyonun MİT TIR'ları
haberinden sonra başlatıldığını belirten Altıok, “Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın Can Dündar’a yönelik ‘onu bırakmam öyle’ sözü bu sahte
davanın miladıdır. Bizzat Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın emriyle ve
FETÖ terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle müebbet hapisle
yargılanan bir savcı tarafından başlatılan bu soruşturma, hukuki
değil siyasidir. Eskiden FETÖ’nün savcıları en azından sahte delil
üreterek iddianame hazırlıyorlardı, şimdi delile bile gerek
duymadan suç icat etmeye çalışıyorlar. Sadece mizah
dergilerinde okuyabileceğimiz tarzda suçlamalarla, muhalif
gazeteciler susturulmaya çalışılıyor. 6,5 yıl önce evine parke
yaptırıp 2500 TL ödediği şahsın oğlunun yemek yediği restoranın
işletmecisi hakkındaki MASAK raporu, Akın Atalay’ın FETÖ’den
suçlanma nedeni mesela. Ya da Cumhuriyet'in yayın politikasındaki
değişiklik, iddianamede delil olarak geçiyor. Savcı, 6.5 yıl
öncesinin uyduruk ilişkilerinden FETÖ’cülük üretiyorsa, AKP
içindeki herkesin tutuklanması gerekir. Gazetelerin yayın
politikasını değiştirmesi suç ise, yandaş medyaya da bir bakmasını
öneririm" dedi.
DAVA KURGUDAN İBARET
Davada dinlenen tanıklara da değinen Altıok, “Hayatını
Fetullah Gülen’e adamış, şimdinin itirafçısı Hüseyin Gülerce,
tescilli FETÖ’cü Latif Erdoğan ve FETÖ’ye yazdığı övgülerle
hatırladığımız Cem Küçük, şimdi Cumhuriyetçileri FETÖ'cülükle
suçluyor. Sadece bu olay bile davanın kurgu olduğunu anlamak için
yeterli" diye konuştu.
Altıok “Ülkemizde gerçekleri yazan, siyasi iktidarları eleştiren
tüm gazete ve gazetecilere her dönem bedel ödetilmek istenmiştir.
Fakat güdümlü yargı eliyle basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün,
haber alma hakkının bu kadar baskı altına alındığı bir dönemi daha
önce hiç yaşamadık. Maalesef bugün en koyu istibdat rejimlerini
aratacak bir rejimle yönetiliyoruz. Basın özgürlüğü ve insan
hakları ihlallerinde neredeyse Kuzey Kore düzeyine
geriledik. 150'yi aşkın gazeteci arkadaşımız tek kişinin baskı
ve zoruyla da olsa, siyasi iktidarını devam ettirmek takıntısı
yüzünden tutuklu" diyerek, zamanı geldiğinde bu davaların da kumpas
olduğunun ortaya çıkacağını belirtti.
Altıok, mahkemenin, Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara,
Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay'ı tahliye etmesine rağmen
Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık'ın tutukluluk
halinin devamı yönünde karar vermesiyle ilgili olarak da "Aynı
iddianame üzerine 7 gazeteci hakkında tahliye kararı verilirken 4
gazeteci hakkında tutukluluk kararı verilmesi davanın siyasi
olduğunu ispatıdır" diye konuştu.