CHP'nin raporundan HDP'nin de talebi olan özerkleşme çıktı
CHP'nin Abant toplantısından çıkan raporda HDP'nin de taleplerinde yer alan ‘kültür ve coğrafyaya göre eyaletleşme', ‘özerkleşme' ve ‘yerel vergi' talepleri açıkça yer aldı.
Abone olCHP'nin hafta sonu Bolu Abant kampında milletvekillerinin değerlendirmesine sunulan ve yeni anayasa için ön hazırlık olarak kabul edilen raporda, yerel yönetimlere "mali ve idari özerklik", "kısmi vergi toplama" gibi öneriler yer aldı.
Adımların son halkası
Benzer talepleri geçmişte HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da dile getirmişti. CHP'li Engin Özkoç, 2011 yılında TBMM'deki bir gizli oturumda BDP'nin Türkiye'yi 25 eyalete bölmeyi hedefleyen anayasa önerisinde bulunduğunu deşifre etmişti.
Geçtiğimiz aylarda da CHP'nin anayasa hukukçusu milletvekili İbrahim Kaboğlu, HDP'lilerin de yer aldığı anayasa toplantıları yaptıklarını itiraf etmişti.
İşte hazırlanan rapor
- "Demokratik Hukuk Devleti İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem-Bağımsız ve Tarafsız Yargı" başlığı altında hazırlanan raporda şu ifadeler yer aldı:
- Yerel yönetimlerin belirlenmesinde, kültürel, tarihsel ve coğrafi değerlerle birlikte kamu hizmetinde verimlilik ölçütü de dikkate alınmalıdır.
- Yerel yönetimlerin yaygınlaştırılması, halkta kendine yakın yönetimi sahiplenme bilincini geliştirir. Bu da büyükşehirlerdeki demografik yığılmayı azaltabilir.
İdari ve mali özerklik
- Devletin merkezi organları ve yerel yönetimler arasında denge ve denetim düzenekleri, Anayasada "görev+yetki+sorumluluk" ilkeleri öngörülmek suretiyle açıkça belirlenmelidir. Düzenleme, yerel yönetimlerin idari ve mali özerklikleri çerçevesinde, merkezi yönetimle görev ve yetki çatışmalarını ortadan kaldıracak biçimde yapılmalıdır.
- Bu bağlamda; yerel yönetimlerin gelirleri artırılacak, kayyum uygulamalarına son verilip, seçimle gelen belediye başkanlarının, ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınacaktır.
Vergi toplama yetkisi
- Yasama organına ait "vergilendirme yetkisi"nin, yasal sınırlar içinde kalmak şartıyla, yerel yönetimlerce kısmen kullanılabilmesine ilişkin yasal altyapı oluşturulmalıdır.
İsyana teşvik düzenlemesi
CHP'nin hazırladığı raporda dikkat çeken bir başka konu ise "sivil isyan" olarak yorumlanan "Direnme Hakkı" konusu oldu. Raporda, Anayasa'nın hak ve özgürlükler konusunda güvenceler tanıdığı hatırlatılarak, "Kuşkusuz bu haklar, toplumsal gereksinimler veya bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında ya da Kovid-19 gibi yerküre ölçeğindeki salgın hastalık riskleri nedeniyle, -direnme hakkı dâhil- yeni hak ve özgürlükler demetiyle genişletilebilir" denildi.
Özerklik modelini Demirtaş istedi
HDP'nin Kürt sorununun çözümü adı altında PKK'nın bölücü önerilerini siyasete taşıma çabasını ilk olarak, HDP'nin önceki partisi BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dile getirmişti.
Demirtaş, 22 Aralık 2010'da İstanbul'da yapılan 'Kürt Sorunu' konulu bir toplantıda, "Türkiye, tek bir merkezi parlamentoda tüm yetkilerin toplandığı ve hükümet diye bir organın bütün ülke adına yürütme yetkilerini elinde bulundurduğu bir ülke olamaz.
Yerinden yönetimi öneriyoruz. Türkiye 20-25 idari bölgeye ayrılabilir. Biz il genel meclisleri ile TBMM arasında bir yerde konumlanan 'Bölge Meclisleri' öneriyoruz.
TBMM dış ilişkiler, ulusal savunma, genel maliye hizmetlerini elinde bulundurur, adalet ve eğitim gibi hizmetleri de yerel yönetimler ile birlikte yürütür. Kalan tüm yetkiler bölge meclisine devredilir" demişti.