Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzüğünü bağışlayan vatandaşla görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, korona virüsle (covid-19) mücadele kapsamında başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü göndererek yardımda bulunan ve cumhurbaşkanına mektup yazan Mukadder Öksüz ile bir telefon görüşmesi yaptı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’tan covid-19 dolasıyla başlatılan kampanyaya yüzüğünü göndererek destek veren Mukadder Öksüz isimli vatandaşla telefonda bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından bir video paylaştı. 
Mukadder Öksüz’e sosyal medya hesabı twitter’dan teşekkür eden Erdoğan, “Bugün bizlere mektup yazan ve Millî Dayanışma Kampanyası’na destek için yüzüğünü gönderen Mukadder hanımla görüştük. Mukadder hanımın ve milletimizin her bir ferdinin bu kadirşinaslığını unutmak mümkün mü?.. Bu aziz millete hizmet etmeyi bizlere nasip eden Allah’a hamdolsun” ifadelerine yer verdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefonda Mukadder Öksüz ile yaptığı konuşmada ise, "Cumhurbaşkanına yüzük gönderiyorsun, mektup gönderiyorsun, bunun karşılığında sizi telefonla aramayayım mı? Hiç ağlamaya gerek yok. Sizin bu kadirşinaslığınızı bizim de unutmamız mümkün değil. Her şeyden önce Kahramanmaraş'ı biliriz. Edeleri biliriz” diye konuştu.

Erdoğan, daha sonra Mukadder Öksüz’ün eşi ve çocukları hakkında bilgi aldı. Öksüz ise, Erdoğan’dan ailesi için dua etmesini isterken, cumhurbaşkanına hitaben şu ifadelere yer verdi. “Görüşmede Öksüz'ün eşi ve çocukları hakkında bilgi alan Erdoğan, Öksüz ailesinden kendisine dua etmelerini istedi. 

Öksüz yüzüğüyle beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben gönderdiği mektupta, “Bizler 15 Temmuz'da vatanımız için nasıl bir ve beraber olduysak bugün de hastalık sebebiyle mağdur olan kardeşlerimizin yanında bir ve beraber olmalıyız. 

Çok kıymetli Cumhurbaşkanı’m ben Kahramanmaraş Andırın’da oturmakta olan bir ev hanımıyım. Maddi varlığım olarak bir tek yüzüğüm var. Onu da çorbada benim de tuzum olsun diyerek bu hayır kampanyasına gönderiyorum. Değerli büyüğüm şunu bilmenizi isterim ki, eşim, iki evladım ve tüm Andırınlılar olarak bizler daima yanınızdayız.”