Cumhurbaşkanı Erdoğan : "Birilerinin önüne arkasına sığınma"
Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen Ankara 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pensilvanya’da dolaşıyor, ne işin var orada. Birilerinin önüne arkasına sığınma. Ona gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum, gelin kararınızı verin, artık bu kendini bilmez ödlekten kurtulun”
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Pensilvanya’da dolaşıyor, ne işin var orada. Birilerinin önüne arkasına sığınma. Ona gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum, gelin kararınızı verin, artık bu kendini bilmez ödlekten kurtulun” dedi.
Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen Ankara 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın 16 Nisan halkoylamasında yüzde 49’luk oy oranı ile beklentilerin altında kaldığını söylesi.Erdoğan, “Türkiye yürürken, Türk milleti ayağa kalkmışken AK Parti’nin Ankara’da yerinde saymasını asla kabul edemeyiz” diye konuştu.
“Reis bizi Afrin’e götür” diye bağıran partililere seslenen Erdoğan, “Kararı verdiğimiz anda önce ben, sonra da çağrıyı yapacağız, hep birlikte yürüyeceğiz. Ne diyor şair, ‘yürüyeceksin, millet yürüyecek ardından.’ Siz 15 Temmuz’da çağrımıza meydanlara yürüyerek bu cevabı verdiniz. Sadece Külliye’nin etrafında 29 şehit, 36 gazimiz oldu. 251 şehit, 2 bin 193 gazi FETÖ denilen alçağa hamdolsun bu ülkeyi dar etti” dedi.
15 Temmuz gazisine yaptığı ziyareti anlatan Erdoğan, “Dün akşam
bir gazimizin evine gittim. Bu gazimiz 15 Temmuz Köprüsü’nde
silahlı bir yaklaşımla bu alçaklar tarafından vurulmuş. 32 yaşında
genç kardeşimiz, 1 tane yavrusu var, cefakar bir eşi var. 46 kez
şuana kadar ameliyat olmuş. Salı günü ayağını dizden alta
kesecekler. Düşündüm, düşündüm, dediler ki, ‘başka çaremiz yok.’ 2
Sabri tanıdım ben, birisi bu Sabri, ayağı kesiliyor, diğeri de
kendini tankın altına atan Sabri. Şimdi onu yurt dışına gönderdik”
açıklamasında bulunarak gazi Sabri ile aralarında geçen diyaloğu
anlattı. Erdoğan, “Bizim gençliğimiz işte böyle, dimdik ayakta.
Gençler nerede ihtiyaç varsa orada bu kutlu bayrağı dalgalandıracak
rüzgarın eseceğinden kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
“Milletimizin cesareti, dostlarımızın duası ile ezer
geçeriz”
Meselelerin diyalogla çözümünü isteyenlere müspet bir tavır
sergilediklerini, asıl önemli olanın sahada olup biten olduğunu
kaydeden Erdoğan, “Türkiye’nin verdiği mücadelenin anlamının ve
öneminin 81 milyon vatandaşımızın tamamının farkında olduğunu
görüyoruz. Biz Türk milletinin desteğinden aldığımız güle
karşımızdakinin ne dediğine değil, kendi hedefimizin ne olduğuna
bakıyoruz. Bize dostluk gösterene yüreğimiz de kollarımız da
açıktır. İstiklalimizi ve istikbalimizi tehdit edenin ne kimliğine
ne cesaretine bakarız. Milletimizin cesareti, dostlarımızın duası
ile ezer geçeriz. Bu işin şakası yok. Son günlerde bize uzatılan
hiçbir dostluk elini havada bırakmadığımızı görüyorsunuz.
Meseleleri diyalog ve aklıselimle çözmek isteyenlere karşı bizde
müspet bir tavır sergiliyoruz. Söz elbette önemlidir, değerlidir.
Konuşmak, müzakere etmek, belirli konularda anlaşmak elbette
kuvvetlidir. Fakat biz asıl neticeye, uygulamaya, sahada ne olup
bittiğine bakarız. Hem müzakere ederiz hem de sahadaki
operasyonlarımızı sürdürürüz. Çünkü bizim hiçbir operasyonumuz
hiçbir talebimiz meşruiyet sınırlarının dışında değil. Bu süreçte
kendine çekin düzen vermesi, yaptıklarını sineye çekmesi,
eksiklerini tamamlayıp, yanlışlarını düzeltmesi gerekenler
karşımızdakilerdir. Bu ilişkilerde karşılıklı bazı küçük jestler
elbette mümkündür. Asıl hedeflerimizden, iddialarımızdan,
beklentilerimizden verecek en küçük bir tavizimiz yoktur. Biz çiğ
yemedik ki karnımız ağrısın. Türkiye olarak kimsenin hakkına
girmedik ki geri adım atalım, kimseye verdiğimiz söylerle
yaptığımız işler arasında dağlar kadar farklar ortaya çıkmadı ki
düzeltmeye gidelim” şeklinde konuştu.
“Ülkemizden belli beklentiler içine girenler önce bu
yanlışları bir düzeltecekler ki bizden talepte
bulunsunlar”
Zeytinlik Harekatı olarak değerlendirilen süreçte ABD eski
Başkanı Obama ile defalarca konuşmalarına rağmen hep
aldatıldıklarını söyleyen Erdoğan, “Geldik bu döneme. Olacaksa
olacak, olmayacaksa kendi göbeğimizi kesmek zorundayız dedik.
Kendini bilmez PYD-YPG bizim topraklarımıza roketler atarlarsa,
oralarda bizim şehitlerimiz olursa biz buna sabredemeyiz. İşte
100’e yakın şehidimiz oldu. Artık dedik ki bitti bu iş, bıçak
kemiğe dayandı, hakkımıza girildi, verilen sözler yerine
getirilmedi, arkamızdan işler çevrildi. Ülkemizden belli
beklentiler içine girenler önce bu yanlışları bir düzeltecekler ki
bizden talepte bulunsunlar. Olmayınca biz bir gece ansızın oraya
gittik. Fırat kalkanı Harekatı’nda 2 bin kilometrekarelik alanı
kontrol altına aldık. Bizim oralarda hevesimiz yok. Yeter ki
sahipleri gelsin oraya otursun. Şimdi PKK’sı da, DEAŞ’ı da, PYD’si
de hepsi gömülmeye başladı. Biz ne dedik, bunları açtıkları
çukurlara gömeceğiz dedik, gömdük. Ya buraları bırakıp gidecekler
kendilerine elleri açanlara ya da silahları gömecekler, üzerine
betonu atacaklar” ifadelerini kullandı.
“DEAŞ ile gerçek anlamda savaşan ve kazanan tek ülke
Türkiye’dir”
Türkiye’nin gündemindeki meseleleri suhuletle, müzakere ile diplomasi ile çözmekten yana olduğunu kaydeden Erdoğan, “Yeter ki bizim önümüzde böyle bir alan açılsın. Mesela terör örgütleri desteklenmek vazgeçilsin. Biz Amerika’ya dedik ki, ‘gel Rakka’ya beraber girelim, DEAŞ’a karşı beraber bu mücadeleyi verelim. Biz sizinle stratejik ortağız, ama unutmayın siz terör örgütü PYD-YPG ile beraber hareket ederseniz, bir terör örgütü başka bir terör örgütü ile yok edilmez, tarih sizi bununla anacaktır’ dedik. Onlara teslim edilen binlerce kamyon ve uçak dolusu silahlar, verilen eğitimler, sağlanan destekler inkar edilmesin ve bu politikadan vazgeçilsin. Bunların hepsini biliyoruz, artık hepsi kaydımızda. Bizim terör örgütlerinin her çeşidi ile baş edecek kabiliyetimiz var. Yeter ki terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin askeri ve personeli olmasın. Yeter ki, ülkemizde işledikleri suçlar sebebiyle Avrupa’ya, Amerika’ya ve dünyanın diğer yerlerine giden teröristler korunmasın, kollanmasın. Bizden teröristleri isteyenler kendilerindeki teröristleri acaba bize niye teslim etmiyorlar, bunun hesabını versinler. Bin yıldır bu coğrafyada ne büyük tehditlerin üstesinden geldik. Arkasındaki destekler çekildiği zaman bu teröristleri tepelemek bizim için leblebi çekirdek kolaylığında. Bütün dünyayı titreten DEAŞ ile gerçek anlamda savaşan ve kazanan tek ülke Türkiye’dir. Bugün dünyanın en cani terör örgütlerinden olan PKK’yı arkasındaki onca desteğe rağmen 34 yıldır yerden yere çalan, tüm oyunları, senaryoları boya çıkartan yine Türkiye’dir. Hatırlarsanız bir zamanlar ülkemizin diplomatlarını haince şehit eden bir terör örgütü vardı. Sonra bir anda sesi soluğu duyulmaz hale geldi. Terör örgütlerini tepelemek bizim için vaka-i adiyedendir. Yeter ki birileri ayağımıza bağ olmasın. ‘Sizin şer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde şer olabilir, ancak siz bilemezsiniz’ buyuruyor. Son yıllarda ülkemizin üzerinde o kadar çok oyun oynandı, anlatmakla bitmez. Türkiye’nin toprak bütünlüğü mü zarar gördü, hayır. Güvenlik hatlarımızı sınırlarımızın ötesine taşıyoruz. Türkiye’nin toplumsal bütünlüğünde çatlak mı oluştu, hayır. Tam tersine milletimizin birliği, beraberliği, kardeşliği, işte gördüğünüz gibi bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, Türkiye olduk. Türkiye’nin ekonomisi mi dip yaptı, hayır. Tam tersine geçtiğimiz yıl yüzde 7,5 düzeyinde gerçekleşen büyüme ile tüm dünyaya parmak ısırttık” açıklamasında bulunarak Davos’ta IMF yetkilileri ile yaptığı görüşmeleri hatırlattı.
Bu süreçte savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alandaki
eksikleri görme ve bunları telefi edecek adımları süratle atma
imkanı bulduklarının altını çizen Erdoğan, “Kötü komşu ev sahibi
yapar’ derler ya. Biz bunlardan silahlı İHA istiyorduk, bize
‘kongre izin vermedi’ diyorlardı. Polisimize tabanca istiyoruz,
‘kongreden izin çıkmadı.’ Arkadaşlara talimat verdim, bundan sonra
bir tane silah almayacaksınız. Bu silahları zaten biz üretiyoruz.
Fakat SİHA’yı da İHA’yı da artık biz üretiyoruz. Bizim SİHA’larımız
Afrin’de bunlara kan kusturuyor evvelallah. Bizi müttefik diye
baktıklarımız, inanın bunlara uçak hariç her tür silahı verdiler.
Zırhlı taşıyıcılara varıncaya kadar verdiler, hala veriyorlar.
Konuştuğumuz zaman ‘biz bu tür silahları vermiyoruz’ diyorlar. Biz
bunları adım adım takip ediyoruz” dedi.
“Bahçeli ile seçim ittifakları konusunda yapılan ittifakları
konuşmak üzere bir araya geleceğiz”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye teşekkür eden Erdoğan, “Siyasi
tarihimizde ilk defa herhangi bir koalisyon veya benzeri sorumluluk
olmadan yerli ve milli duruş sahibi olan partiler, siyasetçiler
birlikte hareket etme iradesini bu dönemde ortaya koydu.
Kongremizin ardından MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli ile seçim
ittifakları konusunda yapılan ittifakları konuşmak üzere bir araya
geleceğiz. Kendisine özellikle 15 Temmuz’dan bu yana izlediği vakur
ve samimi siyaset için bir kez daha şahsım ve milletim adına
şükranlarımı ifade ediyorum. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır
anlayışı ile başlattığımız bu işbirliğinin ülkemiz ve milletimiz
için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.
“Artık bu kendini bilmez ödlekten kurtulun. Haddini bilecek onlar
da”
Ankara’ya yapılan hizmetleri anlatan Erdoğan, “15 yılda sadece
bakanlıklarımız eli ile Ankara’ya yaptığımız yatırımların toplam
tutarı bendeki ramak 90 katrilyon. Bu kadar yatırım yaptık
Ankara’ya. Ankara’nın tarihinde bu tür yatırımlar yok. Bunu biz
yaptık” diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının sonunda tek millet, tek bayrak, tek vatan,
tek devlet vurgusunu yineledi. Paralel devlet yapılanmasına dikkat
çeken Erdoğan, “Pensilvanya’da dolaşıyor, ne işin var orada.
Birilerinin önüne arkasına sığınma. Ona gönül veren kardeşlerime de
sesleniyorum, gelin kararınızı verin, artık bu kendini bilmez
ödlekten kurtulun. Haddini bilecek onlar da” şeklinde konuştu.