Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Boğaziçi Üniversitesi eylemleriyle ilgili sert sözler
Partisinin il kongrelerinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Boğaziçi Üniversitesi eylemleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. Eylemleri sert dille eleştiren Erdoğan, "Onlar rektörün odasını basmaya çalışan teröristler" dedi.
Abone olPartisinin il kongrelerinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Boğaziçi Üniversitesi eylemleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. Eylemleri sert dille eleştiren Erdoğan, "Onlar rektörün odasını basmaya çalışan teröristler" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Tüm il kongrelerimizi bitiriyoruz. Önümüzdeki ayın sonuna doğru büyük kongremize hazır hale geleceğiz. Bu kongrelerimizi elbette temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek yürütüyoruz. Kapalı salonlarda sınırlı katılımla yaptığımız kongrelerimizde büyük coşkuya şahit oluyoruz. Kongrelerimizi demokrasi şölenlerine çeviren kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum.
Siyasette hizmet mücadelesi bir bayrak yarışı gibidir. Unvanlar elden ele geçer. Millete hizmet davası aynı menzile doğru ilerlemeye devam eder. Davası hak olanın yardımcısı Hak'tır. Yönümüzü 2023'e dönerek gece gündüz milletimizin gönlüne girmenin yollarına bakacağız. Milletin kurduğu, yaşattığı, milletimizin hizmetkarı olan partimize yaraşan herkesin desteğini almaktır.
Türkiye olarak bir yandan salgınla mücadele ederken, siyasi ve ekonomik hedeflerimizi hayata geçiriyoruz. Uluslararası alanda haklarımızı ve menfaatlerimizi korumak için mücadele yürütüyoruz. Bugüne kadar yaptığımız fedakarlıkların boşa gitmemesi, kazanımlardan geriye gidiş olmaması için çalışıyoruz.
Küresel siyasi ve ekonomik dengeler sarsılırken, ülkemizin önümüzdeki dönemde kendisine güçlü bir yer edinmesi için çalışıyoruz. Böyle tarihi bir mücadeleye ülkedeki tüm siyasi partilerin, STK'ların destek vermesi gerekir. Ama maalesef ülkemizde siyasi hırsları ve ideolojik saplantıları her şeyin önüne geçmiş bir kesim vardır. Bunların öncüsü ve sözcüsü CHP'dir. CHP 7/24 açık bir yalan partisine, başındaki zat da yalan söyleyen bir adamcağıza dönmüştür.
"ÖĞRENCİ MİSİNİZ, TERÖRİST Mİ"
Boğaziçi Üniversitesi'yle ilgili yaptığı açıklamalara baktığınızda, terör örgütü temsilcilerini bu ülkenin evlatları olarak tanımlıyor. Milli ve manevi değerlere sahip gençler olarak kabul etmiyoruz. Siz öğrenci misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan terörist misiniz? Bu ülke teröristlerin hakim olduğu ülke olmayacak ve asla fırsat vermeyeceğiz. Gereği neyse yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bu ülke bir daha Gezi olayını yaşamayacaktır.
Bay Kemal sen terörist arkadaşlarınla yola devam edeceksen devam et, biz teröristlerle birlikte olmadık, olmayacağız. LGBT, yok böyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir. CHP'den bizim beklentimiz yok. Bizim bunlardan beklentimiz ülkemizin ortak menfaatleri konusunda asgari düzeyde de olsa anlayış birliğidir.
Türkiye AB'den ABD'ye kadar nice gücün haksız ithamlarına maruz kalırken, onların değirmenine su taşımasalar yeter. Türkiye salgınla mücadele ederken, yürütülen faaliyetleri sabote etmeseler yeter. Türkiye ekonomik krizin etkileriyle boğuşurken ortalığı bulandırmasalar yeter. Kendi partilerinde tecavüz, taciz, arsızlık ortaya çıkmışken önce kendilerini temizleseler yeter. Bu sıkıntılı zihniyeti milletimize havale ediyoruz.
Seçim gününe kadar adım atmadık, gönlünü kazanmamış bir kişi kalmayana kadar çalışacağız. Teşkilatlarımızın tüm mensuplarına önemli görevler düşüyor.
YENİ ANAYASA MESAJI
Önceki gün, hukuk ve ekonomi reformlarımızla ilgili milletimizi bilgilendirirken, yeni sivil bir anayasayı tartışmanın vaktinin geldiğini de söylemiştik. Bu anayasa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve tarihi adımlar üzerinde inşa edilecektir. Mevcut anayasayı bir kenara bırakıp, yeni sivil bir anayasa üzerinde çalışmak engin ufuklar da açacaktır. Sayın Bahçeli'nin dün yaptığı olumlu açıklamaları memnuniyetle karşıladık. Olumlu katkıda bulunmak isteyen herkesi yeni anayasa çalışmaları içinde görmek istiyoruz.
İktidar kadar muhalefete de sorumluluk düştüğünü hatırdan çıkarmamalıyız. Ana muhalefetin bu sorumluluğu yerine getirmesinin zor olduğunu gördük. Bundan sonra Türkiye'nin partisi gibi davranan yerli ve milli olmayı başaran bir ana muhalefet görmeyi ümit ediyoruz. Demokrasilerde muhalefetin ne kadar önemli olduğu bilincinde bir parti olarak, böyle bir gelişmeden mutluluk duyarız. Yapılan reformların demokratik ve ekonomik kazanımların çarpan etkisi görmesini de ancak bu şekilde sağlayabiliriz.
AK Parti olarak bu doğrultuda bize 1 adım gelene 5 adım, büyük ve güçlü Türkiye için ne gerekiyorsa yapmakta tereddüt etmeyiz.