DENDİAS

Dışişleri Bakanlığımız 13 Nisan günü Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın 15 Nisan günü Türkiye’ye bir çalışma ziyaretinde bulunacağını duyurdu. 

Bakan 14 Nisan günü İstanbul’a geldi. Beyoğlu’nda bulunan Yunanistan Konsolosluğu’nda Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüştü. Bartholomeos adını çok duyarız!. Ekümenik sözcüğü de diplomatik çevrelerde sorunla eş anlamlıdır.. Bir makalenin boyutlarına sığdırılamayacağının bilincinde ve didaktik sevimsizliğinin tuzaklarına düşmemek adına ve bu satırları okuyanların zaten çoğu şeyi bildiklerinin ayırdında devam edelim..

Mevkidaşlar arasındaki görüşme 15 Nisan günü Ankara’da gerçekleşti!. İstiklal Caddesi’nde maskesiyle yürüyen, basın mensupları başta olmak üzere herkese gülücükler saçan Nikos Dendias Ankara’da gerçekleşen görüşme sonrası yaptığı açıklamalardan sonra elbette ilk tepkiyi Türk Dışişleri Bakanı’ndan aldı!.

Diplomaside küfür de edilir, meydan da okunur!.

Gezegende konuşulan 7 binden fazla yaşayan dil var!. Diplomatik dil hiç birine benzemez.. Gelin Nikos’un açıklamalarını çözümlemeye çalışalım!..

‘’ Beni bu akşam iftar yemeğine davet ettiğiniz için çok teşekkürler, bu vesileyle Başbakanımızın Müslüman alemine yönelik Ramazan ayı tebriğini paylaşmak istiyorum. ‘’ ( Hiç ama hiçbir mesaj içermez. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim gibi bir şeydir. )

‘’ Biz din özgürlüğüne inanıyoruz. Başbakanımız da Atina’da bir cami açılması görüşünü açıkladı. ‘’ . ( Külliyen yalandır!. Çok okuyan değil çok gezen bilir mottosunun peşinde bir hayli koştum. Balkanları gezdim. Diplomatik nezaketten öteye geçmeyecek bir açıklamadır. )

‘’ Son 20 ayda devam eden olumsuz ortamı ortadan kaldırabiliriz diye düşünüyoruz.’’ ( Türkiye’nin son Libya atağından sonra ve Mavi Vatan konusundaki dik duruşunun kazanımları rahatsızlık yaratmıştır. )

‘’ Ortamı dinamitleyen kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durmamız gerekiyor, ilişkilerimizi geliştirmenin önkoşulu budur.’’. ( Bizi korkutuyorsunuz. )

‘’ Türkiye eğer bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse o zaman yaptırımlar gündeme gelecektir. ‘’ ( Dışişleri düzeyinde alışıldık bir lakırdı değil. Karasuları, Kıta Sahanlığı, FIR hattı gibi konularda Türkiye’nin duruşu net; ihlali savaş sebebidir. Mavi Vatan kapışmaları..)

‘’ Kıbrıs’ta kabul edilen yegane çözüm iki toplumlu federasyon çözümüdür. Bizim attığımız adımlar Türkiye’nin Kıbrıs Türkleri’nin haklarını korumaya dönüktür. Siz bunları burada söylerseniz biz de burada cevap vermek zorunda kalırız.. ‘’ ( Diplomatik rezalet derim. Yunanistan’da üniversitelerin ‘ Uluslararası İlşkiler ‘ bölümlerinde skandal olarak okutsunlar.. )

‘’ Biz buradaki nüfusu azınlık olarak kabul ediyoruz ama siz orada kendisine Türküm diyenleri kabul etmiyorsunuz, sizinle ilgili üç tane AİHM kararı var, siz Türk isimlerini kullanmalarına izin vermiyorsunuz.’’ ( Buna rezalet de denmez; skandal!. )

‘’ Müslüman azınlık ifadesi Lozan Antlaşması’nda yazıyor, Türkiye buna da imza koydu, bu Türkiye’nin hoşuna gider ya da gitmez ama Lozan Antlaşması yürürlükte. Türkiye, AB’ye üye olmak istiyorsa deniz hukuku anlaşmasını da kabul etmeli. ‘’ ( Nikos’la aramızda bu; ‘ Saçmalama birader!. ‘ )

‘’ Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşma da AB tarafından kınandı biliyorsunuz, bu egemenlik haklarımızı ihlal etmekte. ‘’ ( Mitçotakis halen Libya ile flörtte ama!. )

Süslü püslü demeçlerin anlamlarını yazmaya çalıştım dostlarım..

Her ne kadar diplomasi okusak da; mayada efelik var!. 

Efe  ‘ Dendi Gari ‘ der!. Sonrasında diplomasi miplomasi falan kalmaz!. Nikos, Apostol, Kriakos falan hiç kalmaz!.. 

Yorumlar