Deniz Baykal: Siyasi kavgayı mahkemede çözmek kadar tehlikelisi yok
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Bizim sağduyuyu en kısa sürede hakim kılmamız lazım. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek yanlış iştir" dedi.
Abone olDeniz Baykal, memleketi Antalya'da sanayi esnafıyla kahvaltıda
bir araya geldi. Eski sanayi sitesi içindeki parkta verilen açık
hava kahvaltısında esnafla bir araya gelen Baykal, sohbet edip
sorunlarını dinledi. Baykal'a Antalya eski Milletvekili Tuncay
Ercenk ile Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Songül Başkaya eşlik
etti. Kahvaltı ardından Türk kahvesi içen ve esnafla selfie
çektiren Baykal, ülke gündemine ilişkin görüşlerini esnafla
paylaştı. Türkiye'nin sağ duyuya, müzakereye, konuşmaya ihtiyacı
olduğunu söyleyen Deniz Baykal, şöyle dedi:
"Bizim sağ duyuyu en kısa sürede hakim kılmamız lazım. Siyasi
kavgayı mahkemede çözmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Siyasi
kavgayı mahkemede çözmek yanlış iştir. Siyasetin zemini ayrı.
Siyasetin tarafı hakim polis değil. Siyasetin tarafı halk, işçi,
memur, kadın, emekli, yatırımcı, girişimci taraftır. Bunların dili
başka, mahkemenin dili başka. Mahkemede alet kelepçe. Siyasette
alet kelepçe değil. Siyasetin aleti 'sen ne diyorsun kardeşim'
diyerek sormak ve dinlemektir."
"ÇOK CİDDİ SIKINTILAR VAR"
Ülkedeki her şeyin hukuk ve demokrasi zemininde, insana saygı ve
siyaset zemininde yeniden şekillendirmesi gerektiğini belirten
Deniz Baykal, şöyle devam etti:
"Memleketimizde çok önemli olaylar tartışmalar yaşıyoruz.
Türkiye'de her düşünceye her anlayışa her sese ihtiyaç var. Sen sus
kardeşim ben biliyorum seslerine ihtiyacımız yok. Bir müzakere bir
paylaşma bir tartışma ortamı yaratılamadı. Herkes dediğim dedik
anlayışını dayattı. Gücü olan anlayışını dayattı sonra her şey
sıkıştı. Çok ciddi sıkıntılar var. Bir oturalım konuşalım. Partiler
dinlesin, değişik görüşler dinlesin. Ülkenin yararına milletin
yararına ne varsa ona bakalım. Herkesin bir kendi yararı var. Bir
de milletin yararı var. Milletin yararı ile siyasetçinin kendi
siyasi anlayışının yararı üst üste çakıştırılabildiyse mesele yok.
Bazen siyasetçinin yararı ile milletin yararı çelişiyor. Siyasetçi
bir şey istiyor milletin işine gelmiyor. Ama o dayatıyor sonra
işler sıkışıyor."
Siyasi hatanın siyasetle düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Baykal,
"Hukuk, siyaset karşı karşıya mücadele eder hale geldi mi siyaset
de kaybeder hukuk da... Siyaset ile hukuku çatıştırmamak lazım.
Siyaset kendi zemininde yürüyecek hukuk kendi zemininde. Siyasetçi
vay bu gelişme beni rahatsız etti hukuk sopasını kullanarak
hallederim demeye başladı mı iş sıkıntıya girer" dedi.
"TEMELDE SİYASET BOZULDU"
Asker, hukuk ve politikanın bozulduğunu anlatan Deniz Baykal, şöyle
devam etti:
"Bunlarla birlikte temelde ne bozuldu buluyor musunuz? Siyaset
bozuldu. Siyasette denge bozulunca hükmetmeye başladı. Her yere
kesinlikle bulaşmaması gereken yerlere. Mesela orduya, yargıya,
diyanete, son dönemlerin en kritik olayı diyanete bulaşması.
Siyasette denge kaybolunca tüm dengeler bozuluyor. Hukuk düzeni
yönetim düzeni olağanüstüye geçiyor. Yargı yargı olmaktan çıkıyor.
Asker bir tuhaf oluyor. Diyanette bir başka şekle giriyor. Bunların
çaresi vatandaşta."
"PARTİ DEVLETİNİN SONU KÖTÜ"
Yeni Anayasa'nın işleri tamamen çığrından çıkardığını ileri süren
Baykal, şunları söyledi:
"Anayasa herkese eşit, hür, herkese yukardan bakar, herkesi
kucaklar ayrım yapmaz, devlete devlet mualemesi yapar devlete parti
muamelesi yapmaz. Parti üstüdür. Parti anayasası olursa parti
devleti olursa bunun sonu kötü. Etrafınıza bakın görüyoruz, acı,
gözyaşı, ızdırap. Buna bir dur dememiz lazım. Bir fırsat geçse buna
dur demek lazım. Anayasa partiler üstü bir anayasa olur değil mi?
Bizdeki toplumun yarısının hayır dediği bir anayasa olur mu? Bu
tablonun sürekliliğine geleceğine yatırım yapılır mı? Bu gitmez
artık."