Deva Partili Cem Avşar: Alevi kelimesini bu metne yazılması öyle kolay olmadı!
Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesine ilişkin görüşmelerde Alevi-Bektaşi Başkanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Abone olDeva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar: “Bu bir kültür değil, inanç meselesidir”
Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesine ilişkin görüşmelerde Alevi-Bektaşi Başkanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine Aleviliği tanımlayarak başlayan Avşar; “Alevilik denildiğinde gökyüzüne bakan, yokmuş gibi davranılan bir süreçten bugün resmi olarak bir bakanlığın bütçesine girmiş olması açısından tarihi bir olaydır.” dedi.
‘Alevi kelimesini bu metne yazılması öyle kolay olmadı’
Avşar, “Tabii Alevi kelimesinin bu metne yazılması öyle kolay olmadı. Bu, 1000 yıllık bir kitle ile devleti arasında geçen son 500 yılında ise içinde büyük acılar, derin yaralar ve büyük mücadeleler barındıran bir süreçtir. Bu sebeple bu meselenin artısını-eksisini, doğrusunu-yanlışını bir siyasi partiye bağlamak uygun olmaz. “ şeklinde konuştu.
“Ben Cem Vakfı’nda yönetim kurulu üyeliği, genel başkan yardımcılığı yaptım. Alevilerin kamusal hakları noktasında Türkiye’de hukuki sürecin tükenmesi yani 2005 yılında hükümetin böyle bir kaynak aktarımının söz konusu olmadığını belirten Başbakanlık kararı sonrasında Yargıtay’ın bu kararı onaması ve ardından gelen 2010 yılında başlayan AİHM sürecini 20 yaşından beri Strassburg’tagörülen mahkemelere katılarak takip etmiş ve gerek AKP hükümetleri, gerekse diğer geçmiş hükümetlerin bu meseleye yaklaşımları, girişimleri, süreçleri bilen ve kısmen içerisinde olan biriyim.” diyen Avşar, “Taleplerin hepsi aslında anayasaldır.” dedi ve talepleri şöyle sıraladı:
‘Taleplerin hepsi Anayasaldır’
1. Kamuda ayrımcılığa uğramamak.
2. Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi.
3. Her birimizin -84 milyonun- bir hissesi olan Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden inancımız ve cemevleri için eşit pay almak.
4. Bu işin Kültür ve Turizm Bakanlığı bağlanması ve 250 milyon tl gibi bir bütçeye sahip iken devam eden yılda164 milyona düşmesi (bu arada, bütün bütçeler içerisinde düşen tek bütçe) en hafif tabiri ile meselenin yine etrafından dolaşmaktır. Zaten böyle dev bir meselenin, -milyonları ilgilendiren bir inanç meselesinin- Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanması ile yine ilk düğmenin yanlış iliklendiğini göstermektedir.
Alevi-Bektaşi Başkanlığın Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanmasına tepki gösteren Avşar şu ifadeleri kullandı:
“Bakanlığa “turizmi geliştir, kültürümüzü tanıt, elin değmişken birde Alevilik meselesi var onu da sana verelim demek” akıl dışı bir durumdur. Kaldı ki, bu bir inanç meselesidir, kültür değil. Bu açıdan konu yeniden ele alınmalı, bir inanç meselesi olarak değerlendirilmeli ve ihtiyacı olan bütçe sağlanmalıdır.
“Bu konu söze ‘Alevisiyle, Sünnisiyle’ diye başlanılan her cümlenin ardında gizlenen bir samimiyet turnusolüdür”
“Bu konu söze “Alevisiyle, Sünnisiyle” başlanılan cümlenin ardında gizlenen bir samimiyet turnusolüdür. Ya o sözün altını dolduracağız, hakkını vereceğiz ya da hiç telaffuz etmeyeceğiz. Üstelik milletin bu konu ile alakalı bir sorunu yoktur. Eyleme geçirme hakkını teslim etme noktasında hükümetinizindir.”
Avşar sözlerinin sonunda, “bu iş, yüzyıllardır önüne örülen duvarlara rağmen menziline ulaşana kadar devam edecektir.Çünkü mücadele hakkın mücadelesidir.” şeklinde konuştu.