Anasayfa /  Kültür sanat

'Dreamer ve Sen' kitabının yazarı Elio D'Anna: Ben binlerce kez sen oldum. Sen bir kez ve sonsuza dek “Ben” olacaksın!

'Dreamer ve Sen' kitabının yazarı Elio D'Anna: Ben binlerce kez sen oldum. Sen bir kez ve sonsuza dek “Ben” olacaksın!

Abone ol
Abone ol 03 Şubat 2016 15:09

'Dreamer ve Sen' kitabının yazarı Elio D'Anna: Ben binlerce kez sen oldum. Sen bir kez ve sonsuza dek “Ben” olacaksın!

Dünyaca ünlü bestseller 'Tanrılar Okulu' kitabının yazarı olan Elio D’Anna, yeni romanı 'Dreamer ve Sen' ile tekrar okuyucu karşısına geçti. Biz de bu fırsatı kaçırmayıp, kendisiyle kitapları ve hayat hakkındaki görüşleri konusunda derin ve keyifli bir sohbet

Size göre dünyadaki olumsuzlukların asıl nedeni ne? Hayatımızda kendi cennetimizi yaratmak mümkün mü?

'Dreamer ve Sen' kitabımda okurlarımdan dünyayı bir film gibi izlemelerini istiyorum. Çünkü bir film izlediğinizde gördükleriniz aslında bir dizi aksiyon, macera ve tehlike içerikli olaydır. Hayata bu gözle bakmak kişiyi heyecanlandırır. Çünkü gerçek hayat da böyledir. Hayat ışığın ve gölgenin, iyinin ve kötünün, zaferin ve yenilginin muhteşem bir kombinasyonu... Hayatta tecrübe ettiğimiz her olay, karşılaştığımız her karakter, kendi özümüzün bir yansıması... Başınıza gelenlere karşı güçlü ve kendinizden emin durmayı başarabilirseniz; dağları yerinden oynatabilecek bir güce kavuşursunuz. Çektiğiniz gereksiz acının nedeni, yaşadıklarımıza duygusal anlamlar yüklemek ve onları içselleştirmek. Bu öğrenilmiş ve şartlanılmış bir çaresizlik ve mütemadiyen mutluluğunuza ket vurur.  

Dreamer ve Sen, Elio D'Anna, Destek Yayınları, 24 TL.  

Yeni kitabınız 'Dreamer ve Sen' ile önceki kitabınız 'Tanrılar Okulu'nu nasıl karşılaştırırsınız?

Tanrılar Okulu sıradan bir hayat yaşayan ve zorluklarla yüzleşme cesareti gösteremeyen kurgusal bir karakter etrafında şekilleniyordu. Hikayenin ilerleyen evrelerinde, karakterimiz özel bir varlık olan 'Dreamer' ile karşılaşıyor. Bu özel varlık, karakterimize hayal etme sanatını öğretiyor ve kadim bir sırrı deşifre ediyor: “Varlığımızdaki en ufak bir değişim bile, hayat zincirimizdeki olayların değişiminde muazzam bir fark yaratır.” Yeni romanım 'Dreamer ve Sen'de ise okurlar, Tanrılar Okulu’ndan alışık oldukları metaforik ve sembolik anlatımları göremeyecek. Çünkü bu kitapta bütün aracılar ortadan kalkıyor ve okur Dreamer ile yüz yüze geliyor.  

'Dreamer'ı nasıl tanımlarsınız peki?

İnsanlığın evrimsel tamlığını simgeleyen spiritüel bir varlık. İnsanın dünyevi algısının sınırlarını zorlayan ve sosyal ezberlerini bozan öğretilerle bilinmezliğin kapılarını aralıyor. Sıradan hayatlar yaşayan kişilerle yaşayıp, kalabalıklara karışıyor ve kendi enerjisiyle evrenin bilinç seviyesinde değişim yaratıyor. Aslında Dreamer’a bir tanım ve form vermek, onun felsefesini anlamak için yetersiz bir anlayış olur. Dreamer hayatın içindeki oyunları kullanarak, spiritüel farkındalığınızı ve yaşam enerjinizi yükseltiyor. Bu oyunlar içinde politika, dinler, eğitim sistemleri, iletişim, medya, ticaret gibi konu başlıklarını kullanıyor.

Kitaplarınızın hayatını olumlu yönde değiştirdiğini düşünen ve bu kitaplardaki prensipleri yaşam felsefeleri haline getiren okurlarınızın sayısı hayli fazla. Sizce romanlarınızın böyle mucizevi bir gücü var mı?

Bu kitaplar bütün şüpheleriniz, yalanlarınız, korkularınız, değerleriniz, doğrularınız ve sevgilerinizle sizsiniz aslında. Okur kitabı kendi kimliğiyle yeniden şekillendirir, bu yönüyle bir anlamda kitabın yazarıdır da. Kitaplarda insanların bulduğu şey, onların çok uzağında olan bir bilgi değil; her zaman bilinçaltının derinliklerinde hissettikleri, fakat varlığını zamanla unuttukları kadim bir bilgi esasen.  

Size göre insanın hayatta deneyimlediği en zor ve en anlamlı tecrübeler nelerdir?

Bu soruya cevabım biraz sert gelebilir ve bu nedenle tatmin edici olmayabilir; çünkü iyi ya da kötü hiçbir tecrübenin insana bir şey öğretebileceğine inanmıyorum. Edindiğimiz bilgi ve deneyim, bizlere dış dünya vasıtasıyla gelmez. Bizler, hayat amacımızın gerçekten ne olduğunu ve bu galakside aslında neden yer kapladığımızı anlamaya çalışmalıyız. İnsanoğlu esasında sadece bir nedenden ötürü burada; ölümü yenmek için! Bunun dışındaki her şey önemsiz. Hayatta, anlamlı olan tek uğraş; fiziksel ölümsüzlüğe ulaşabilme çabası. Bunu anlayabilmek için insanoğlu tüm zamanını, kaynaklarını ve enerjisini seferber etmeli.

Hayatta başımıza gelen her şey belli bir nedenden dolayı mı yaşanır? Tesadüflere inanıyor musunuz?

Karşılaştığınız herkes, seçtiğiniz her yol içsel varlığınızın bir sonucudur. Burada asıl sormanız gereken soru, yaşadıklarınızın kader mi yoksa tesadüf mü olduğu değil; onları neden deneyimlediğiniz. Pek çok insan hayatlarının değişeceğini umut ederek yaşar. Piyango biletleri satın alıp, kumar oynayarak sahip oldukları gerçek potansiyeli, yanlış yerlerde heba ederler. Özetle; sahip olduğunuz potansiyeli yükseltmeden, evrenin size mucizelerle gelmesini beklemeyin.

Dünyayı daha yaşanılası bir gezegen haline getirmek için insanoğluna düşen temel sorumluluklar nelerdir sizce?

Yeni kuşak liderlere ihtiyacımız var. Donanımlı liderlerin yetişebilmesi için; eski düşünce tarzlarını empoze eden eğitim sistemlerinden kurtulmalıyız. İlköğretimden yüksek öğretime kadar bütün okullar, genç insanları sevgiden ve hayal etmekten yoksun bir şekilde hazırlıyor gerçek hayata. Kısacası eğitim sisteminin kökten değişmesi gerekiyor.

Etiketler Elio DAnna
Yorumlar
Çok Okunanlar