Ekrem İmamoğlu: Hiçbir yöneticinin vatandaşa kendi tercihini dayatma hakkı yoktur
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kurtuluşunun 100’ncü yılını, Üsküdar Meydanı’nda İstanbullularla birlikte kutladı. “İstanbul'u yönetirken, kendi tercih ve düşüncelerimizi hiç kimseye dayatmıyoruz, aksine herkesin düşüncesine, yaşam biçimine saygı gösteriyoruz” diyen İmamoğlu, “Çünkü, hiçbir yöneticinin vatandaşa kendi tercihini dayatma hakkı yoktur. Biz, milletimizin her bireyini olduğu gibi kabul ediyor ve olduğu gibi seviyoruz. İşte bunu bize öğreten ve bunu bize veren, Cumhuriyet’tir”
İMAMOĞLU: HİÇBİR YÖNETİCİNİN VATANDAŞA KENDİ TERCİHİNİ DAYATMA HAKKI YOKTUR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kurtuluşunun 100’ncü yılını, Üsküdar Meydanı’nda İstanbullularla birlikte kutladı. “İstanbul'u yönetirken, kendi tercih ve düşüncelerimizi hiç kimseye dayatmıyoruz, aksine herkesin düşüncesine, yaşam biçimine saygı gösteriyoruz” diyen İmamoğlu, “Çünkü, hiçbir yöneticinin vatandaşa kendi tercihini dayatma hakkı yoktur. Biz, milletimizin her bireyini olduğu gibi kabul ediyor ve olduğu gibi seviyoruz. İşte bunu bize öğreten ve bunu bize veren, Cumhuriyet’tir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 4 yıl 10 ay 23 gün süren düşman işgalinin ardından, Başkomutanlığını Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı, Şükrü Naili Paşa komutasındaki Türk ordusu tarafından 6 Ekim 1923’te geri alınan İstanbul’un kurtuluşunu Üsküdar Meydanı’ndaki etkinliklerle kutladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte İstanbulluların kurtuluş coşkusuna ortak oldu. İmamoğlu, Üsküdar sahilini dolduran binlerce İstanbulluya şu sözlerle hitap etti:
“İSTANBUL, HİÇ UMUDUNU KAYBETMEDİ”
“Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılında, İstanbul'da yaşayan sizler, bizler, her zaman bugünleri diyeceğiz ki, ‘Evet, 100’ncü yılda, İstanbul'un Kurtuluşu’nda Üsküdar'daydım. 100’ncü yılda 29 Ekim'i kutlarken İstanbul'daydım. Çok coşkuluyduk ve hep birlikte söz verip yola çıktık’ diyeceksiniz. İstanbul işgal edilmiş ama diz çökmemiş, başı öne eğilmemiş bir şehirdir. Kıyılarında, tam da buradan baktığınız İstanbul Boğazı'nın ve Marmara'nın kıyılarında işgal donanmasına, sokaklarında ise işgalci askerlere her yerde rastlanırmış. Buna rağmen İstanbul, hiç umudunu kaybetmedi. En kara günlerde bile, özgürlük ve bağımsızlık fikrinin, milli mücadele ateşinin ışığı, İstanbul'dan hiç ama hiç sönmedi. Kurtuluş Savaşı, İstanbul'dan Anadolu'ya yayılan bir güç ve enerjiyle başladı. Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'a doğru yola çıkarken, özgür ve mutlu İstanbul ile yeniden buluşacağını biliyordu. Çünkü o, kendine, bu toprakların insanlarına güveniyordu. Gelecek güzel günlere yürekten inanıyordu. Kurtuluş Savaşı, bu inanç ve güvenle kazanıldı. Cumhuriyet, bu inanç ve güvenle kuruldu.”
“HEPİMİZ CUMHURİYET SAYESİNDE BİR VE EŞİT OLDUK”
“Cumhuriyet’le birlikte, hepimiz, sizler, bu memleketin, vatanın her köşesinden gelen sizler, aileleriniz, bu coğrafyanın farklı yerlerinden gelip İstanbul'da yaşayan sizler, hep birlikte, hepimiz Cumhuriyet sayesinde bir ve eşit olduk. Hep birlikte milli iradeye, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayanan bir sistem inşa ettik. Cumhuriyet’le birlikte, güçlü ve milli bir ekonomiye sahip olduk. Kimsesizlerin kimsesi olmayı kendine görev bilen bir sosyal devlet kurma yoluna girdik. Cumhuriyet’le birlikte kadınlar, hak ettiği konuma ulaştı. Cumhuriyet’le birlikte, hayatın her alanında büyük bir sıçrama yaşadık. Daha da önemlisi Cumhuriyet, bize daha yüksek hedeflere ulaşmak için, izlemeniz gereken o güçlü yolu öğretti. Geleceğimizi şekillendirme hakkına ve gücüne sahip olduğumuzu öğretti.”