Ekrem İmamoğlu: Sanat demokrasiyi sever, demokrasiyle gelişir
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2019-2020 Kültür Sanat Sezonu’nun açılışına katıldı.
Abone ol İmamoğlu açılışta önce konuştu, sonra orkestrayı
yönetti.
İmamoğlu konuşmasında “Sanat, demokrasiyi sever, demokrasiyle
gelişir. Sanata sınırlar çizilemez. Dikte ettirilerek sanat
yapılamaz. Aksine, sanatın ve sanatçının yolunu açmak,
eserlerine
saygıyı yüceltmek; yaratıcılığı ve farklılığı onaylayıp
zenginlik
saymak her yöneticinin görevi olmalı. Ama söyleyeyim; bu ancak
demokrasiye inanmış yöneticilerle olur. Onun için, bizim
yönettiğimiz İstanbul'da sanat, özgürlüğünü yaşayacak ve bu
özgürlük içinde daha çok üretecek, bu kente zenginlik katmaya
devam
edecek "dedi.
Açılış sanat, siyaset, iş ve medya dünyasından birçok ismi
bir
araya getirdi. Açılışa, bini aşkın sanatsever de katıldı.
Açılış
öncesinde adeta bir “İmamoğlu izdihamı” yaşandı. Yüzlerce kişi,
İmamoğlu ile fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarıştı.
Işık
gösterisi ile başlayan açılışın ilk oyunu, “Yıl 4153: Lüküs
Hayat”
oldu. Oyunun ardından İmamoğlu, alkışlar eşliğinde sahneye
çıktı.
"https://media-cdn.t24.com.tr/media/library/2019/10/1570303674373-ei-s-5.jpg"
width="650">
"Sanat çok büyük bir ayrıcalık"
Sözcü'nün haberine göre İmamoğlu, konuşmasına, “Keşke
sahneye
sanatçı olsam da çıkınca alkışlasanız ama sanatçı değilim.
Sanat,
çok büyük bir ayrıcalık. Hissedemediğim için böyle
tarifliyorum”
sözleriyle başladı. Yeni sezonun İstanbul'a hayırlı olmasını
dileyen İmamoğlu, “Kültür sanat hayatının bu tarihi kentte
dünyanın
en üst seviyelerinde olması için çalışacağız. Bu akşam
İstanbul'un
mevcut kültür ve sanat yaşamını ileriye taşıyacak, kentin
ruhunu
özümseyerek, ‘Her yerde, herkes için kültür ve sanat' idealimiz
için bir araya geldik” dedi. Kadim bir şehir olan İstanbul'un,
her
noktasıyla bir zaman tüneli olma özelliği bulunduğunu
vurgulayan
İmamoğlu, “Ne şanslıyız ki; şu an bulunduğumuz Haliç'ten
Üsküdar'a,
Kadıköy'ü, Beşiktaş'ı, Fatih'i. Beylikdüzü'nü unutmamak lazım
tabii
ki. Buram buram tarih kokan toprakların üzerinde yaşıyoruz. Her
ilçe, hatta her sokak, yüzyıllardır kendi hikayesini anlatıp
duruyor bize. Böyle güzelliklerle donanmış İstanbul'u yönetme
göreviyle onurlandırılmış biri olarak, kendimi çok, ama çok
şanslı
sayıyorum. Çünkü bu şehri bize kazandıran Fatih Sultan
Mehmet'in
ilk belediye başkanı Hızır Bey ile bir milleti ayağa kaldıran,
bu
gönül kentimizi işgalcilerden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün
ilk
belediye başkanı Ali Haydar Yuluğ isimleriyle yan yana
anılmaktan
büyük onur duyuyorum. O iki başkanımla yan yana anılmanın bana
yüklediği sorumluluğun bilinciyle hareket ediyorum. Onların
bıraktığı eserlere yenilerini eklemek, sonraki nesillerin de
bizi,
onlar gibi güzel yad etmesi için hizmet seferberliği
anlayışında
çalıştığımı söylemek isterim” dedi.
"https://media-cdn.t24.com.tr/media/library/2019/10/1570303689170-ei-s-4.jpg"
width="650">
"Sanat, demokrasiyi sever, demokrasiyle gelişir"
İstanbul'un tarihten gelen bir birikime sahip olduğunu
kaydeden
İmamoğlu, “Bu birikimi doğru yorumlayıp, değerleri
sahiplenirseniz
medeniyetler inşa edebilirsiniz. Biz bu birikime sahibiz. Ancak
yorumlama ve sahip çıkma konusunda maalesef başarılı değiliz.
Derin
geçmişi olan bu şehri tümüyle sahiplenemeyebiliyoruz.
Ekonomiden
teknolojiye, bilimden sanata birikimlerimizi
değerlendiremediysek
bakış açımızı değiştirmeliyiz. İşi, sahiplerine bırakmayı
tercih
ediyoruz. Zaten bir kişi karar verince de iyi olmuyor.
Demokrasi,
çok önemli ve değerli. Yeni nesil belediyecilik anlayışımızla
biz
tam da bunu başarmaya çalışıyoruz. Bu kentin en demokrat
belediye
başkanı olacağımı söylüyorum. Evet, böyle olacağım ve böyle
olmam,
şu buluşmamız için de önemli. Çünkü sanat, demokrasiyi sever,
demokrasiyle gelişir. Sanata sınırlar çizilemez. Dikte
ettirilerek
sanat yapılamaz. Aksine, sanatın ve sanatçının yolunu açmak,
eserlerine saygıyı yüceltmek; yaratıcılığı ve farklılığı
onaylayıp
zenginlik saymak her yöneticinin görevi olmalı. Ama söyleyeyim;
bu
ancak demokrasiye inanmış yöneticilerle olur. Onun için, bizim
yönettiğimiz İstanbul'da sanat, özgürlüğünü yaşayacak ve bu
özgürlük içinde daha çok üretecek, bu kente zenginlik katmaya
devam
edecek. Çünkü sanat üretiyorsa, toplum ilerliyor demektir. Bu
anlayışımızla, bu topraklara emek vermiş, kafa yormuş, eserler
kazandırmış herkesi şehrimizin değeri görüyoruz. Hepimizin
yaşam
yolculuğunda kazanımlarımız olarak kabul ediyoruz. Gerçek
sanatçıları, başımızın tacı edeceğiz” diye konuştu.
"Hedefimiz; İstanbul'u kültür ve sanat kenti haline
getirmek"
“Hedefimiz; İstanbul'u kültür ve sanat kenti haline
getirmek,
yeni vizyonumuzla dünyanın en nitelikli etkinliklerine ev
sahipliği
yapan merkezler arasında anılmasını sağlamaktır” diyen
İmamoğlu,
“İstanbul'un konserler, müzikaller, festivaller ve bienaller
kenti
olması, sanatla iç içe yaşaması ideali her zaman zihnimizde yer
bulacak. İstanbul'da kültür sanat etkinlikleri seyirciyle dolup
taşsın, kültür sanata yeni bir soluk gelsin diye ‘yeni nesil
yönetim anlayışı' diyoruz. Bu yönetim anlayışı İstanbul'umuzu,
geçmişinden aldığı güçle yarın daha büyük birikimlere taşısın,
evrensel dile unutulmaz katkılar yapsın istiyoruz. Gelecek
vizyonuna bu göz ve hedefle bakıyoruz” ifadelerini kullandı.
"Kente moral katacağız"
İmamoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“İBB bünyesinde, kültür merkezlerimize, çok güzel anların
olduğu
salonlarımıza, bunun yanında var olmuş ya da var olan ama
tehlike
içinde kendini hisseden salonlarımıza da sahip çıkmak ve onları
bizim kültür-sanat yaşamımızın simgeleri olarak mal etme ve
yaşatmaya da hepinizin huzurunda söz veriyorum. Var olan
merkezleri, alanları güçlendirmeyi de başaracağız. Bizim, kente
katacağımız moralle, özel tiyatroların desteklenmesiyle,
kültür-sanat yaşamının desteklenmesiyle, farklı alanlardaki
farklı
insanların da katkılarıyla, sadece İBB bünyesinde değil, ‘Yeter
ki
İstanbul kazansın' felsefesiyle, bu kentin her yöresinde her
ilçesinde her ortamında farklı sanat dallarında, kültürel
alanlarda
çok güzel işlerin olduğu, çok keyifli gösterilerin olduğu
anları
hep birlikte yaşayacağız.”
"Sanatçılarımıza güveniyoruz"
“Bu şehrin insanlarına güvendiğimiz kadar, daha fazlasıyla
sanatçılarımıza güveniyoruz” diyen İmamoğlu, “Lütfen yanımızda
olun. Ürettiklerinizi bu kentin her noktasıyla paylaşmak için,
biz,
bu sürecin emrine amadeyiz. İş birliğiyle sanatın her alanını
sevdirmek, geçmişten gelen gelenekleri, Darülbedayi gibi, Şehir
Tiyatroları'mızı geleceğe taşımak, müziğin farklı alanlarında
evrensel hedefler koyup senfoni orkestralarını büyütmek,
geliştirmek, var etmek ve buna benzer birçok alanda güzel işler
yapmak adına lütfen bizimle var olunuz. Biz, bu şehri, kültür
ve
sanatla kucaklaşmasına ve o değerlerle bütün dünyayla
kucaklaşmasını servis etmeye etmeye geldik. Biz, yönetimde
şehrin
moderatörü olduğumuz gibi, kültür ve sanat yaşamında da bir
moderatörü olacağız. Kültür ve sanata, sanatçıların işine
karışmayacağız. Özgür sanat, güzel işler üretir” diye konuştu.