Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: 'Doğu Akdeniz artık milli mesele haline gelmiştir'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ''Doğu Akdeniz artık milli mesele haline gelmiştir. Bölge dışı aktörlerin arkasına sığınarak KKTC ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler yanıldığını er ya da geç anlayacaktır" dedi.
Abone olEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: 'Doğu Akdeniz artık milli mesele haline gelmiştir'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ''Doğu Akdeniz artık milli mesele haline gelmiştir. Bölge dışı aktörlerin arkasına sığınarak KKTC ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler yanıldığını er ya da geç anlayacaktır" dedi.
Karpaz açıklarında sondaj faaliyetlerine başlayan Yavuz Sondaj gemisi ziyareti sonrası Değirmenlik köyü halkıyla bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, günübirlik resmi ziyareti çerçevesinde bölge halkının sorunları hakkında bilgi aldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez burada yaptığı konuşmasında yaptığı temasları ve Akdeniz'de faaliyetleri süren sondaj çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Karpaz'da çalışmaya başlayan Yavuz Sondaj Gemisi hakkında bilgi veren Dönmez, "Yavuz sondaj gemimiz, doğal gaz veya petrol varlığı keşfi amaçlı sondaj yapıyor. Yavuz sondaj gemisine bir ziyarette inceleme ziyaretinde bulunduk. İnşallah 2 buçuk aylık bir programınız var. Programın sonunda müjdeli haberleri önce sizlerle paylaşacağız. Bizim sloganımız var ‘Varsa bulacağız' diyoruz. Bulmak için de teknolojik imkanları sonuna kadar da kullanıyoruz" diye konuştu.
"Ortak tasa, orta kıvanç, ortak gelecek bizi birleştiriyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Bakan Dönmez, "Buraya gelmeden önce Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüştük. Sizlere selamları olduğunu söyledi. Sizleri çok seviyor fırsat buldukça da biliyorsunuz zaten Kıbrıs'a sizleri ziyarete geliyor sorunları bizatihi kendisi sizlerden dinliyor. Bugün hem muhtarım, belediye başkanımız ada ile ilgili bizi ilgilendiren boyutuyla taleplerini ilettikleri ulaşım ile ilgili gerekli hususları, Ulaştırma bakanı ile uçak tariflerini bizzat görüşeceğim. Karadeniz bölgesine uçuşların artırılması, özellikle Trabzon'a uçuşlar ile ilgili bir talep var. Bunu inşallah kendisine ileteceğim zaten bu coğrafyada özellikle son dönemde Türkiye'den göç eden vatandaşlarımız var.
Bizim onların ana vatanları ile diyelim bir yerde memleketleri ile irtibatını düzenli ve ekonomik bir şekilde sağlamak gibi bir görevimiz olduğunun da farkındayız. 1974'te Kıbrıs yaşayanlarla 1974'te tanışmış değiliz, akrabalığımız hukukumuz ta 1571'e kadar gidiyor. Siz üzüldüğünüzde bizde üzülüyoruz. Siz sevindiğiniz de biz de mutlu oluyor ve seviniyoruz. Ortak tasa, orta kıvanç, ortak gelecek bizi birleştiriyor. Bugüne kadar biz sizin yanınızda olduk bundan sonra da endişe etmeyin yanınızda olmaya devam edeceğiz, hakkınızı hukukunuzu menfaatlerinizi sonuna kadar kullanmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
"Kimseden korkumuz yok, istedikleri kadar tehdit etsinler"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, "Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların paylaşılması ile alakalı maalesef Güney Kıbrıs Rum yönetimi adeta adanın tek hakimi kendisiymiş gibi kafasına göre bir takım ruhsatlı alanlar ilan etti. Onları da belli uluslararası şirketlere verdi. KKTC ve Türkiye, o zamanda bunun yanlış olduğunu adanın doğal kaynaklarının paylaşımının burada yaşayan Türkleri yok varsayarak, görmezden gelinerek yapılamayacağını söyledi. 'Oturun masaya beraberce bunları bir hakkaniyet ölçüsü içerisinde paylaşın' denmesine rağmen bu işlemleri yaptılar.
Onun üzerine Türkiye ve KKTC, KKTC'nin yetki alanına girmeyen kısımlarda Türkiye Petrolleri bizim milli şirketimiz, petrol ve doğal gaz arama ve üretim konusunda belli ruhsat alanları verdi. Şimdi biz o ruhsat alanlarımızda hem sismik araştırmalarımızı hem de sondaj yapmak suretiyle keşif amaçlı araştırmalarımızı başlatmış durumdayız. Kimseden korkumuz yok. İstedikleri kadar tehdit etsinler, biz KKTC'de yaşayan soydaşlarımızın arkasında olduğumuzu, dün gösterdik, bugün gösteriyoruz yarın da göstereceğiz İnşallah. Buradan bir kez daha Rum yönetime seslenmek istiyorum. KKTC hükümeti geçtiğimiz ay size bir teklifte bulundu.
Gelin bu doğal kaynakları nasıl paylaşılacağını birlikte bir komite kurmak suretiyle ortak çalışma grubu ile belirleyelim dendi. Bu teklifi ciddiye almadan hemen ret ettiler. Hatta dediler ki biz Türkiye Cumhuriyeti ile gerekirse görüşürüz. Biz de onlara dedik ki sizin muhatabınız adada yaşayan KKTC devletidir. Geçmişte Annan planında nasıl kaçtılar ise aynı kaçma oyunları taktiklerini yapmaya çalışıyorlar. Önce onlarla masaya oturacaksınız. İhtiyaç hissederseniz garantör ülke olarak bizde masaya geliriz. Siz eşit şartlarda bu meseleyi tartışıp müzakere edin. Şimdi ondan kaçtılar ama benim bildiğim kadarıyla Avrupa Birliği aslında KKTC'nin bu teklifine olumlu baktı" şeklinde konuştu.
"Bölge dışı aktörlerin arkasına sığınarak KKTC ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler yanıldığını er ya da geç anlayacaktır"
Avrupa Birliği'ne çağrıda bulunan Dönmez, "Şimdi Avrupa Birliği'ne de buradan seslenmek istiyorum. Güney Kıbrıs Rum yönetimine iletin, masaya oturmalarını sağlayın. Masaya oturmadan çözüm bulma imkanı yok. Bölge dışı aktörlerin arkasına sığınarak KKTC ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler yanıldığını er ya da geç anlayacaktır. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükumetimizin ilgili kurumları, bakanlıkları bu konuda zaten gereken adımları atıyor" dedi.
''Doğu Akdeniz artık milli mesele haline gelmiştir"
Bakan Dönmez, son olarak şunları söyledi:
"Doğu Akdeniz artık milli mesele haline gelmiştir. Sadece KKTC açısından değil, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan 80 milyonu aşkın vatandaşımız tarafından da bir milli mesele olarak görülmektedir. Geçtiğimiz ay TBMM grubu bulunan siyasi partilerimizin büyük bir çoğunluğu ortak bir metne, deklarasyona imza attı. Bu işlemlerin arkasında olduğunu bir kez daha teyit etmiş olduk. Barış kolay kazanılmıyor, barış ortamını sürdürmekte en az o kadar zor. Barışın hakim olması için birçok mücadele verdi bu topraklarda yaşayan soydaşlarımız. Bu topraklarda şehitlerimiz var. Gazilerimiz var, şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyor. Gazilerimize de hayırlı uzun ömürler diliyorum. İnşallah bu toplum bir daha o günleri yaşamaz. Onun için de bizim bilinçli olmamız lazım, birlik beraberliğimizi bozmadan bu ortak vizyona hep birlikte yürümek durumundayız."