EVLİLİK BİR ŞANS MI? 


  Merhabalar efendim, uzunca bir süredir yazı yazmaya pek fırsatım olmadı. Ancak bu gün o fırsatı bulur bulmazda önemli bir konuda bu makaleyi kaleme almak istedim. Umarım sizleri sıkmayan bit yazı olmuştur. 


   Son zamanlarda gerek Televizyon programlarından, gerekse sosyal medyadan seyrettiğimiz öyle olaylar var ki “Evlilik müessesi bitiyor mu?” diye sormaya , sorgulamaya başladık toplum olarak hep birlikte. 


Herkes toptan sapıtmış, yoldan çıkmış gibi sanki…


“Evli iken beş çocuğunu bırakıp sevgilisine kaçanlar,
Sevgilisiyle bir olup kocasını öldürenler,
Geliniyle ilişki yaşayanlar,
Torununa cinsel istismar yapanlar,
Sevgilisini bağ evine kapatıp kesenler, yüksek binalardan atanlar,
Sevgilisi için 6 yaşındaki oğlunu öldürenler,
Engelli bir kadınla parası için evlenenler,
Karısı ile kızı bir olup eşini öldürenler, 
Eşinin uygun olmayan videolarını çekip Tik-Tok’tan para kazanmak uğruna yayınlayanlar, 
Hele hele ki en berbatı ise neredeyse genç kızların ayan beyan belli olan vücutlarını para uğruna teşhir etmeleri” korkunç!


   Sonuç olarak bir kudurmuşluk, yoldan çıkmışlık, tahammülsüzlük, sapkınlıklar, cinsel tacizler, istismarlar, kıskançlık cinayetleri ve neticesinde toplumsal zihniyet değişimiyle birlikte evliliklerin çöküşünü göz göre göre en be an buz gibi donmuşçasına seyrediyoruz. Sorumsuzluklarla birlikte toplumun huzurun kaçtığını, neticesinde gözü dönmüş bu sapkınların cinayetlerini, manyaklıklarını ve paranoyakları göz kırpmadan her gün canlı canlı, film senaryosu gibi izliyoruz. 


  Aslında, saymakla bitmeyen bu sapkınları seyrederken evliliğin aslında bir şans ve büyük bir hazine olduğunu düşünüyorum. 


  İnsanların bazılarının doğuştan şansı yoktur buna eyvallah!
Bir çocuk olamamıştır,
Bir gençliği yoktur doyasıya anlatacağı, 


Ne bir umudu...
Nede bir hayali...
Hayat onu nereye savurduysa,
Onu yaşamıştır.


  Hepsine eyvallah!


  Ama evlilik müessesine adım attıktan sonra insan sorumluluları çerçevesinde hareket etmek zorundadır. Sizi gerçekten motive edebilen tek şey ailedir.
Geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı nedeniyle tartışma, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi sınırsız sayıda neden genel boşanmanın nedenlerinin başında gelir. 
Doğrusu toplumsal felaket yaşadığımız endişesine kapılıyorum.  


  Evlilik, kendini bulmakla ilgili değildir; kendini yaratmakla ilgilidir. Evlilikte insan tek kişi yaşamamalı kendisini daima geliştirmelidir. Sorumluluklardan kaçmak yerine sorunları omuzlamakta tereddüt dahi etmemelidir. 


En büyük şans ise iyi bir evlilikte.


  Sokrates “Evlenmekten çekinmeyin. Karınız iyi çıkarsa mutlu, kötü çıkarsa filozof olursunuz” demiş. Ne hikmetse etrafımız filozoflardan geçilmiyor. Nedeni Sokrates’in espriylede olsa verdiği mesajda mı gizli? Hakikaten toplum olarak filozof bir ruha mı sahibiz yoksa? 
Ne dersiniz?


  Hakikaten evlilik bir şans mı? 
  Ben bir şans olduğuna inananlardanım.
Kendimi evlilik hususunda şanslı bulanlardanım. Her düştüğümde beni kaldıran, her umutsuzlandığımda beni umutlandıran, ardımda daima bir dağ gibi duran bir eşim olması büyük bir şans. Bu gün güçlüysem eşim sayesinde güçlüyüm. Doğrusu klasik bir düşünceyle “Her güçlü erkeğin arkasında, güçlü bir kadın vardır” tezi benim için gerçekten doğru bir cümledir. 


  Evlilikte ne kadar zorluklar olursa olsun, her zaman yeniden başlayabilirsiniz. Her zorluğu birlikte yenebilirsiniz. Aşılması imkansız hiçbir duvar yoktur. Sevginin aşamayacağı hiç bir duvar yoktur. Şans kapıları, kaçanlar için değil, kovalayanlar için sonuna kadar açıktır daima. Her eş bu şansı kovalamaktan asla baz geçmemeli. Talihsizlik, zaman zaman insana musallat olan bir sabır sınavıdır. Bu sınavı yoldan saparak aşmaya çalışmak hayatınızı güçleştirecektir.


  Şansın gerçekleşmesi için, önce siz hazır olmalısınız. Evlilik geçici duygular ve imkânlar üzerine değil, iman ve ahlak güzelliği üzerine kurulmalıdır. Evlilik, ben diye düşünmeyi bırakıp biz olarak hayata bakabilmektir. 


  Mesut bir evliliğin reçetesi gayet basittir. Birbirinize karşı oldukça nazik davranın.
EvIiIiğinizin kaIpIeriniz ve yüzIeriniz gibi güzeI, mutIu ve huzurIu oImasını diIerim efendim. 


Selam ve saygılarımla.


  Merhabalar efendim, uzunca bir süredir yazı yazmaya pek fırsatım olmadı. Ancak bu gün o fırsatı bulur bulmazda önemli bir konuda bu makaleyi kaleme almak istedim. Umarım sizleri sıkmayan bit yazı olmuştur. 


   Son zamanlarda gerek Televizyon programlarından, gerekse sosyal medyadan seyrettiğimiz öyle olaylar var ki “Evlilik müessesi bitiyor mu?” diye sormaya , sorgulamaya başladık toplum olarak hep birlikte. 


Herkes toptan sapıtmış, yoldan çıkmış gibi sanki…


“Evli iken beş çocuğunu bırakıp sevgilisine kaçanlar,
Sevgilisiyle bir olup kocasını öldürenler,
Geliniyle ilişki yaşayanlar,
Torununa cinsel istismar yapanlar,
Sevgilisini bağ evine kapatıp kesenler, yüksek binalardan atanlar,
Sevgilisi için 6 yaşındaki oğlunu öldürenler,
Engelli bir kadınla parası için evlenenler,
Karısı ile kızı bir olup eşini öldürenler, 
Eşinin uygun olmayan videolarını çekip Tik-Tok’tan para kazanmak uğruna yayınlayanlar, 
Hele hele ki en berbatı ise neredeyse genç kızların ayan beyan belli olan vücutlarını para uğruna teşhir etmeleri” korkunç!


   Sonuç olarak bir kudurmuşluk, yoldan çıkmışlık, tahammülsüzlük, sapkınlıklar, cinsel tacizler, istismarlar, kıskançlık cinayetleri ve neticesinde toplumsal zihniyet değişimiyle birlikte evliliklerin çöküşünü göz göre göre en be an buz gibi donmuşçasına seyrediyoruz. Sorumsuzluklarla birlikte toplumun huzurun kaçtığını, neticesinde gözü dönmüş bu sapkınların cinayetlerini, manyaklıklarını ve paranoyakları göz kırpmadan her gün canlı canlı, film senaryosu gibi izliyoruz. 


  Aslında, saymakla bitmeyen bu sapkınları seyrederken evliliğin aslında bir şans ve büyük bir hazine olduğunu düşünüyorum. 


  İnsanların bazılarının doğuştan şansı yoktur buna eyvallah!
Bir çocuk olamamıştır,
Bir gençliği yoktur doyasıya anlatacağı, 


Ne bir umudu...
Nede bir hayali...
Hayat onu nereye savurduysa,
Onu yaşamıştır.


  Hepsine eyvallah!


  Ama evlilik müessesine adım attıktan sonra insan sorumluluları çerçevesinde hareket etmek zorundadır. Sizi gerçekten motive edebilen tek şey ailedir.
Geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı nedeniyle tartışma, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi sınırsız sayıda neden genel boşanmanın nedenlerinin başında gelir. 
Doğrusu toplumsal felaket yaşadığımız endişesine kapılıyorum.  


  Evlilik, kendini bulmakla ilgili değildir; kendini yaratmakla ilgilidir. Evlilikte insan tek kişi yaşamamalı kendisini daima geliştirmelidir. Sorumluluklardan kaçmak yerine sorunları omuzlamakta tereddüt dahi etmemelidir. 


En büyük şans ise iyi bir evlilikte.


  Sokrates “Evlenmekten çekinmeyin. Karınız iyi çıkarsa mutlu, kötü çıkarsa filozof olursunuz” demiş. Ne hikmetse etrafımız filozoflardan geçilmiyor. Nedeni Sokrates’in espriylede olsa verdiği mesajda mı gizli? Hakikaten toplum olarak filozof bir ruha mı sahibiz yoksa? 
Ne dersiniz?


  Hakikaten evlilik bir şans mı? 
  Ben bir şans olduğuna inananlardanım.
Kendimi evlilik hususunda şanslı bulanlardanım. Her düştüğümde beni kaldıran, her umutsuzlandığımda beni umutlandıran, ardımda daima bir dağ gibi duran bir eşim olması büyük bir şans. Bu gün güçlüysem eşim sayesinde güçlüyüm. Doğrusu klasik bir düşünceyle “Her güçlü erkeğin arkasında, güçlü bir kadın vardır” tezi benim için gerçekten doğru bir cümledir. 


  Evlilikte ne kadar 

Yorumlar