Fazıl Say ile Serhan Bali birbirine girdi

Fazıl Say, Serhan Bali’nin kendisine müzik medyasında blokaj uyguladığını iddia etmişti. Bunun üzerine ikili arasında tartışma alevlendi. Say, Bali için şu ifadelere yer vererek tepkisini gösterdi: “Türkiye’de yayınlanan bir müzik dergisinin sahibisiniz. Pandemi’de 6 albüm Türk bestecileri kayıtları yaptım, 106 eseri kaydettim. Bunları siz hariç herkes yayınladı. Okurlarınıza açıklamanız var mı? Bunu derginizde haber yaptınız mı? Bu bestecileri bu eserleri, bu emeği, bu yorumları okurlarınıza tanıttınız mı? Türk bestecisi kaydetmek hani çok önemliydi? Hani?”

Fazıl Say, Donizetti ödüllerine de eleştiride bulunarak “Ödülün adı bari bir Türk bestecisi Türk beşlerinden biri olaydı. Ama olmaz. Çünkü onun gözünde bu müzik “misafir kültür” “batı”. Objektif olalım, Cumhuriyetten beri bizim müzik rönesansımız hâlbuki var. Onun gözünde ama yok. Donizetti’nin kardeşi bile daha değerli!” dedi.

“SUSKUNLUĞUM ASALETİMDENDİR’

Serhan Bali’den bu tepki dolu sözlere sessiz kalmadı. Bali, bir takipçisinin kendisinden açıklama istemesi üzerine Say’a şu sözlerle cevap verdi: “Suskunluğum asaletimdendir… Her lafa verecek bir cevabım var… Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye!

DAHA SONRA CEVAP VERDİ

Serhan Bali daha sonrasında Twitter hesabından yaşanan tartışmaya dair bir açıklama yaptı.

Açıklamasında 2020 yılında Fazıl Say ile sitelerinde çıkan bir eleştiri yazısı üzerine iplerin koptuğunu, o günden beri de Fazıl Say’ın kendi isteği üzerine kendisi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir haber ya da değerlendirme yazısı yazmadıklarını belirtti.

“SEN MÜZİSYEN DEĞİLSİN”

Fazıl Say, Serhan Bali’nin bu sözlerine “sen müzisyen değilsin” diyerek sert bir şekilde cevap verdi.

Say, “Müzik bilgi ve donamının çok yetersiz. Armoni, kontrpuan, eser analizi yapabilecek düzeyde teknik bilgin olmadan müzikte bilirkişi olmanı hiç birimiz alamayız sadece anlamayanlar inanır. Sen müzik habercisi olabilirsin sadece. Bu bir” şeklinde yanıt verdi.

 Bali ise, Say’a yanıtında yazının kendisi tarafından değil, Feyzi Erçin isimli piyanist tarafından yazıldığını ayrıca kendisinin ulusal ve uluslararası düzeyde çalışan bir profesyonel olduğunu söyledi.