Gıda ve Beslenme’nin Geleceği, İstanbul’da masaya yatırılıyor! 3. Gıda ve Beslenme Bienali başladı
Gıda Aydınlatma Platformu tarafından “Gelecek Gelmeden” temasıyla 12-13 Mart 2020 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 3. Gıda ve Beslenme Bienali başladı.
Abone olGıda Aydınlatma Platformu tarafından “Gelecek Gelmeden” temasıyla 12-13 Mart 2020 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 3. Gıda ve Beslenme Bienali başladı.
“Bilgi kirliliği inanılmaz boyutlara ulaştı”
Bienalin açılışında konuşan Gıda Aydınlatma Platformu Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, dünyanın gündemini bir süredir meşgul eden, sonunda bizim de kapımızı araladığı görülen koronavirüse rağmen katılım sağlayanlara teşekkür etti. Elmacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zira bu konuya bir yandan tedbiri elden bırakmadan, diğer yandan hayatı durdurmandan yakınımızda olduğunu görüyoruz. İçinde yaşamakta olduğumuz günler sadece ülkemiz sınırları içinde değil, tüm dünyada bilgi kirliğinin inanılmaz boyutlarını ortaya koymuştur. Şöyle ki;
Virüs yılandan mı çıktı yarasadan mı; havadan mı bulaşıyor yüzeylerden mi; soğukta mı ölüyor sıcakta mı; maske işe yarıyor mu yaramıyor mu? Bu sorulara hepinizin duyduğu birbirinden çok farklı onlarca cevap olduğundan eminim. Bilim eninde sonunda bu konuya da ışık tutacak, cevaplar netleşecektir. O zamana kadar sağlık otoritelerinin önerilerine uymak, tedbiri elden bırakmamak, ancak yaşamı da durdurmamak yapılacak en doğru şey gibi görünüyor. En azından şimdilik.
“Dünyamız iklim değişikliği ile geri dönülemez bir noktaya doğru yaklaşıyor”
Ne yazık ki bu yıl Bienalimiz koronavirüs problemi yanı sıra, bizi çok daha derinden yaralayan bir gündemin sıcaklığıyla gerçekleşiyor. Huzurunuzda şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyorum.
Yine, son etkinliğimizden beri sürmekte olan; üzücü, bir o kadar da korkutucu bir gelişme ise iklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissediliyor olması, dünyamızın dönülmez bir noktaya doğru yaklaşması. Bu nedenlerde düzenleme komitesi olarak karar aldık:
Bienalde plaket yerine, şehit ailelerine bağış yapılması kararlaştırıldı
Bienalimizde, öncekilerden farklı olarak, konuşmacı ve katılımcılarımızın affına sığınarak, kendilerine plaket takdim etmek yerine, bu bütçe ile yine hepimiz adına iki girişimde bulunduk: Öncelikle Mehmetçik Vakfına, şehit ailelerine ve şehit çocuklarına ulaştırılmak üzere bir bağış yaptık. Ayrıca katılımcılarımız adına birer ağaç dikilmesini sağladık.
Bienalimizin temasına uygun olarak, “Gelecek Gelmeden” gelecek için hepimiz adına bir şeyler yapabilmek istedik.
“Bilgi kirliliği çağımızın en büyük sorunlarından”
Bilindiği üzere gıda, beslenme ve sağlık konularındaki bilgi kirliliği çağımızın en büyük sorunlarındandır. Bilgi kirliliği; eksik veya hatalı bilgiye sahip kişilerce kasıt olmadan; ya da yeterli ve doğru bilgiye sahip olan kişilerce çıkar amacıyla kasıtlı olarak yayılabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, tüketici yıllardır en güvenilir bilgi kaynağı olarak aile ve arkadaş çevresini görmekte; uzmanlar, otoriteler ve bilimsel kaynaklar güven sıralamasında altlarda yer almaktadır. Bu nedenle doğru ya da yanlış her türlü bilgi, sosyal medyanın geniş erişim ağının da katkısıyla büyük bir hızla toplumlarda bir algı değişikliğini, yanlış bir algı sağladığını üzüntüyle izlemekteyiz.
“Bilgi kirliliği gıda alışverişini bile stres kaynağı haline getirdi”
Kasıtlı ya da kasıtsız olsun; yanlış bilgilerin yayılması, tüketicilerde hatalı inanışlar ve alışkanlıklar gelişmesine ve bu yanlışın telafisinin mümkün olmadığı noktalara bizi götürmektedir. Bu inanış ve alışkanlıkların bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürmesini engelleyecek boyutlara ulaştığını bugün görmekteyiz. Bilimsel dayanağı olmayan kulaktan dolma bilgiler, optimal beslenme uygulamalarının önüne geçebilmektedir. Bilgi kirliliğiyle oluşan korku kültürü, yiyecek alışverişi yapmayı bile kimileri için bir endişe ve stres kaynağı haline getirmiştir. Optimal beslenmenin sekteye uğraması özellikle hamile kadınlar, bebekler ve çocuklar için büyük risk taşımaktadır.
Bilgi kirliliğinin önlenmesi; tüketiciye yeterli ve doğru bilginin güvenilir kaynaklarca aktarılabilmesi ile mümkündür. Ancak bunun için henüz yeterince adım atılamamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, uzmanlar arasındaki fikir ayrılıkları nedeniyle tüketiciyle sağlıklı ve tutarlı bir iletişiminin yürütülememesidir.
“Gıda Aydınlatma Platformu, beyaz bir sayfa açmaya kararlı”
Bu değerlendirme ışığında, üretimden tüketime gıda zincirinin tüm paydaşlarını gıda, beslenme ve sağlık konularında bilimsel kanıtlar çerçevesinde aydınlatmak amacıyla Gıda Aydınlatma Platformu’nu kurmuş bulunmaktayız. Platformun altyapısı, bu konularda geniş bir yelpazede görüş ve bilgi birikimine sahip uzmanlarca oluşturulmuştur.
Gıda Aydınlatma Platformu; gıda, beslenme ve sağlık alanında gündemden düşmeyen tartışmalı konuların farklı bakış açılarıyla ve tüm yönleriyle ele alınacağı beyaz ve yeni bir sayfa açmaya kararlıdır. Bu bağlamda; tarafsız, bağımsız, bilimsel, şeffaf ve çok sesliliğe önem veren bir oluşum olan Platformumuzun üyeleri, tüketicilerin optimal beslenmesi için sağlanması gereken temel şartların sağlanması, sonuçta kaliteli yaşam, doğru gıda ve kanıta dayalı doğru bilgilerin topluma aktarılması hedef almıştır.
“Güvenilir gıdaya erişim, bireylerin en temel hakkı”
Kaliteli bir yaşam tarzı; yeti kaybına uğramadan sağlıklı, verimli ve mutlu bir hayat sürmenin kapısını açan tek anahtardır. Sağlıklı, verimli ve mutlu yaşam için güvenilir gıdalara
erişebilmek bireylerin en temel hakkıdır. Bireylerin güvenilir gıdalara erişim hakkını engelleyen bilgi kirliliğinin önüne, ancak tek bir yolla, yani kanıta dayalı pratik bilginin iletişiminin doğru yapılmasıyla ulaşabiliriz. Gıda Aydınlatma Platformu; bu kaliteli yaşam, doğru gıda, kanıta dayalı pratik bilgiye erişim için sağlıklı iletişimin desteklenmesi yönünde gıdanın tüm paydaşlarını katılıma ve işbirliğine davet etmektedir.
Bugün bu davetimize duyarlı olan ve kabul eden Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı yetkililerine, bilim insanlarına, yurt dışından katkıda bulunan misafirlere hoş geldiniz diyorum.”
“Dünyada yasak olan hiçbir madde, Türkiye’de gıdalarda kullanılmıyor”
Açılışta konuşan Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Selman Ayaz ise Bakanlık olarak paydaşlarına çok önem verdiklerini söyledi. 80 milyonu aşkın nüfusuyla çok önemli bir ülke olan Türkiye’de gıda ve beslenme konusunda son dönemde çok önemli adımlar atıldığını bildiren Ayaz, şunları dile getirdi:
“Türkiye gıda güvenliği konusunda, dünyada en önde gelen ülkelerden birisi. Sıkıntı yok mu, tabii ki var. Teknoloji hızla gelişiyor, bu bir yandan insanlara kolaylık sağlarken, bir yandan da sorunlara yol açıyor. Bize düşen, dünyada olduğu gibi bu sorunları takip etmek ve çözüm bulmak. Bütün düzenlemeleri AB başta olmak üzere dünyadaki standartlara göre hazırlıyoruz. Dünyada yasak olan hiçbir madde, Türkiye’de gıdalarda kullanılmıyor.
Gıda güvenliği konusunda, sürdürülebilir bir şekilde, her an çıkabilecek krizlere karşı A, B, C planlarımız olması gerekiyor. Bugün çok iyi giden bir şey, yarın kötü olabilir. Koronavirüs bu anlamda çok iyi bir örnek oldu. Burada bakanlığımızın uygulamalarından bahsedeceğiz. Artık tüketiciler yeterli gıdaya erişmenin yanında sağlıklı gıda konusunda çalışmalar yapılmasını istiyor. Bu konularda önemli çalışmalarımız var. Bakanlık olarak önemli düzenlemeler yapıyoruz ama bazen anlaşılamamaktan medyada yanlış haberler çıkabiliyor. Bal aromalı şurupları yasakladık, bu bile eleştirildi. Trans yağları azaltıyoruz. Bu bir süreç, yanlışları gideriyoruz. Bilim sürekli geliştiği için uygulamada ve mevzuatta değişiklikler olabiliyor. Her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. İnsanlar birey olarak ‘dün geçti, yarın ne olacağını bilmiyoruz, bugün var’ diyebilir ama biz geleceği, çocuklarımızı düşünmek zorundayız.”