HAYATLARIMIZ VE RENK ÇARKLARI
Korona, günlerimizi iyice yavaşlattı. Puzzle’lar, boyama kitapları, antin kuntin ne varsa alır, kendimize iş çıkarır olduk. İnternette Newton çarkı diye bir şey gördüm; 7 renkten oluşuyor. Newton çarkı ya da renk çarkı da diyorlar. Hazır bulamadığım için kendim yapayım, boyayayım dedim. İşte; mavi, kırmızı, sarı. Newton çarkının olayı şu: Newton bir deney yapmış. 7 renk varken döndürüyorsun, beyaza dönüyor. Bana sorarsanız bu deney bize şunu gösteriyor: Daha çok şey yaşamak için hızlı yaşıyoruz ya, aslında hızlı yaşarsak daha çok şey yaşamayız. Hayatın renklerini kaçırırız, hayatın renklerini ıskalarız. Altını çiziyorum; hızlı yaşarsanız hayatı ıskalarsınız.
Hızlı yaşıyoruz, yaşamak zorundayız. Sistem bizi buna zorluyor ve sonra da zamanın geçtiğini anlamıyoruz. Hızlı yaşamanın ve büyümenin en kötü tarafı bu sanırım. Eskiye dair ne varsa çok özlüyor ve o zamana dönmek istiyorsun. Ama zamanın en kötü huyu da bu, bir kayıp gitti mi ellerinden bir daha gelmiyor geri. Ne kadar bilmeye çalışsan da o anın değerini yine bir yerlerde özletiyor kendini. Ne özlemeyi bırakabiliyorsun ne de yaşamayı. Yitip giden her an çok değerli , ama en önemlisi dönüp geriye baktığında yitip giden o zamanın içinde keşkeler dolu bir hayat yaşamamak. Zamanın öğrettiği en acımasız şeylerden biridir geriye baktığında pişman olmak. O yüzden bir yerde başlamak lazım "keşke" sözünden kurtulmak için bir şeyler yapmaya. Şu andan itibaren içinde kalan ne varsa yaşamaya çalış. Sevdiysen söyle, kızdıysan bağır, özlediysen ulaş, hayallerin mi var? Peşinden koş. Ama hayatında keşkeler biriktirip geriye baktığında pişmanlıklar dolu yaşam bırakma. Yapmayıp üzülmektense yap ve üzül. Kararsızlıkların içinde kalıp durma en kötü kararını verecek olsan bile. Çünkü hep karşına çıkacak bir yerlerde o keşke. Hiçbir şey yapmayıp ilerde dizine vurup keşke demekten daha iyidir, küçük bir burukluk içinde kafanı kaşıyıp, yaptım ama olmadı olsun demek. İzin verme hayallerinin arasında dolaşan keşkelere. Renk çarkının, tüm renklerine tek tek dokun. Sanki bir daha o renk hayatında hiç olmayacakmış gibi yaşa. Yaşa ki; ne hayatı ertele, ne de hayallerini…