Hrant Dink iddianamesi mahkemede
Hrant Dink iddianamesi mahkemede
Abone olAgos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastına ilişkin 9 yıldır süren soruşturmada kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca onaylandı. İddianamede, Dink cinayetinin, silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına işlenmesine izin verilmiş ‘araç suç’ niteliğinde olduğu vurgulandı. Bu yönüyle silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet unsurunun da içinde bulunduğu, silahlı terör örgütünün faaliyetleri kapsamında işlendiği ifade edilerek, kamu davasının terör suçlarına ilişkin yargılamayı yapmakla görevli ağır ceza mahkemesine açılmak zorunda kaldığı belirtildi.
Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın da aralarında olduğu 25 şüpheli hakkında hazırladığı iddianameyi ekim sonunda Başsavcılığa göndermişti. Savcı Kökçü, daha sonra iddianameyi UYAP’tan, ana davanın görüldüğü 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirilme işlemini yapmak için geri istedi. Bu işlemi yaptıktan sonra iddianameyi geri göndermişti. Başsavcıvekili Orhan Kapıcı ise jandarmayla ilgili soruşturmanın sonuçlandırılması ve ‘kasten öldürme’ suçuyla şüpheliler arasında illiyet bağının delillendirilmesini talep ederek iddianameyi iade etmişti. İddianameyi yeniden değerlendiren savcı Kökçü, şüpheli sayısını 26’ya çıkartarak, üçüncü kez Başsavcıvekili Kapıcı’ya sundu. Kapıcı dün iddianameyi onaylayarak terör suçlarına ilişkin yargılamayı yapan 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Kökçü, iddianamenin ana davayla birleştirilmesini istedi. Mahkeme, iddianamenin kabul ya da reddine ilişkin kararını 15 gün içinde verecek. ÖRGÜT YÖNETİCİLİĞİ Savcı Kökçü’nün hazırladığı iddianamede, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Ramazan Akyürek dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve dönemin İstihbarat Dairesi Personel Şube Müdürü Coşkun Çakar “SilahlıTerör Örgütü Kurmak ve Yönetmek” ile suçlandı. Örgüt yöneticiliği ile suçlanan Akyürek, Yılmazer ve Çakar’ın, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılması talep edildi. Ramazan Akyürek’in, “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “Tasarlayarak adam öldürme”, Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme”, “Görevi kötüye kullanma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 27,5 yıldan 56 yıla kadar, Coşkun Çakar’ın ise yine aynı suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ve 24,5 yıldan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ali Fuat Yılmazer’in “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme”, “Tasarlayarak Öldürme”, “Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 20 yıldan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Dönemin Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma”, “Tasarlayarak Öldürme”, “Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme”, “Görevi Kötüye Kullanma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 12,5 yıldan 27,5 yıla kadar hapsi istendi. DİNÇ İÇİN 26 YIL İSTENDİ İstihbarat Daire Başkanı Enginç Dinç ile dönemin İstanbul İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 20 yıldan 26 yıla, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme”, “Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 22 yıldan 31 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. CERRAH VE UZUN’A 1 YIL Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un ise “Görevi Kötüye Kullanmak”tan 3 aydan bir yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianameye 26. şüpheli olarak eklenen Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız’ın da 11 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi. C-5 BÜROSU’NDA ORGANİZE EDEREK BAŞLATTILAR İddianamede Fethullah Gülen liderliğinde kurulan suç örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına tamamen veya kısmen engel olmaya teşebbüs ettiği öne sürüldü. Askeri, siyasi, idare ve devlet bürokrasilerini amaçları doğrultusunda tasfiye ve dizayn etmek amacıyla sonradan kumpas oldukları anlaşılan, uydurma delillerle yürütülen bir çok soruşturmayı İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü’nde oluşturdukları gizli ve yasadışı bir yapılanma olan C-5 Bürosu’nda organize ederek başlattıkları iddia edildi. DİNK CİNAYETİ ‘ARAÇ SUÇ’ NİTELİĞİNDE Silahlı terör örgütünün birçok mensubunun soruşturmalar nedeniyle yurtdışına kaçtığı, bir kısmı hakkında tutuklama kararları verilerek kamu davalarının açıldığı ifade edilen iddianamede, Dink cinayetinin, silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına işlenmesine izin verilmiş ‘araç suç’ niteliğinde olduğu vurgulandı. Bu yönüyle silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet unsurunun da içinde bulunduğu, silahlı terör örgütünün faaliyetleri kapsamında işlendiği ifade edilerek, kamu davasının terör suçlarına ilişkin yargılamayı yapmakla görevli ağır ceza mahkemesine açılmak zorunda kaldığı belirtildi.