III. Uluslararası Osmanlı Araştırmalarında Yeni Eğilimler Kongresi Başladı
Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumuna Bağlı Türk Tarih Kurumu, Selçuk Üniversitesi Ve Belgrad Üniversitesi İş Birliğiyle Düzenlenen “ııı. Uluslararası Osmanlı Araştırmalarında Yeni Eğilimler Kongresi” 5 Eylül'e Belgrad Üniversitesinde Düzenlenen Açılış Töreniyle Başladı.
Abone olAtatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna bağlı Türk Tarih
Kurumu, Selçuk Üniversitesi ve Belgrad Üniversitesi iş birliğiyle
düzenlenen “III. Uluslararası Osmanlı Araştırmalarında Yeni
Eğilimler Kongresi” 5 Eylül’e Belgrad Üniversitesinde düzenlenen
açılış töreniyle başladı.
Törene Türkiye Cumhuriyeti Belgrad Büyükelçiliği Müsteşarı Ayşe
Uzer, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Belgrad
Üniversitesi Felsefe Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jelana Erdelyan’ın
yanı sıra farklı ülkelerden gelen çok sayıda akademisyen katıldı.
Kongrenin açış konuşmasını yapan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.
Dr. Refik Turan, tarih boyunca Türkler ve Sırplar arasında kurulan
kritik önemdeki ittifak ilişkilerine değindi.
Kosova Savaşı ile yakınlaşan iki milletin bu tarihten itibaren
sağlam ve derin bir birliktelik inşa ettiklerini belirten Prof. Dr.
Turan, Sırp komutan Stefan Lazarevi’in bir Haçlı savaşı olarak
anılan Niğbolu Savaşı’nın da aralarında bulunduğu önemli savaşlarda
Avrupalıların büyük baskına rağmen Yıldırım Bayezid’ın yanında yer
aldığını anımsatarak bu büyük beraberlik örneğinin Türkler ve
Sırplar arasında yüzyıllarca sürecek sağlam ilişkilere açılan bir
pencere olduğunu ifade etti. Osmanlı varlığının Balkanlara tam
olarak yerleşmesine Belgrad’ın alınmasının önemi rol oynadığına
vurgu yapan Prof. Dr. Turan, ortak kültürel unsurlar sayesinde
Osmanlı idaresi ile Balkan halkları arasındaki ilişkilerin sağlam
ve derin bir şekilde yüzyıllar boyunca devam ettiğini belirtti.
“Tuna Nehri, Vardar Ovası, Kumanova bizim için vazgeçilmez birer
kültürel unsur, destanlarda yaşayan değerlerdir.” diyen Prof. Dr.
Turan, Türkler ve Sırplar arasındaki başka bir ortak değerin de
“vatan" kavramı olduğunu belirterek, “Balkanlar tüm dünya için
jeopolitik bakımdan değerli bir yerdir ama bu topraklar bizim için
aynı zamanda vatandır. Bu bizi birleştiren noktalardan biridir.
Bizler uğrunda ölünebilecek toprağa vatan deriz. Çok sayıda Sırp bu
topraklar için hayatını vermiştir. Biz de Balkan Savaşlarında çok
sayıda şehit verdik.” dedi.
Açılış töreni, etkinliğe Türkiye’den katılan kurumlar ile ev
sahibi üniversite arasında karşılıklı hediye takdiminin ardından
sona erdi. Osmanlı’nın siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel
yapılanmasına ilişkin güncel çalışmaların paylaşılması amacıyla
düzenlenen kongre serisinin 3’üncüsünde, 20. yüzyıla doğru başta
Balkanlar olmak üzere Osmanlı coğrafyasında meydana gelen
gelişmeler ve 6 asırlık Osmanlı idari sistemi ele alınıyor.
Osmanlı’nın fetih politikası, kültür ve medeniyet birikimi ile
“Millet Sistemi”nin de konuşulacağı kongreye Türkiye’nin yanı sıra
Avusturya, Hırvatistan, Irak, Makedonya, Macaristan, Almanya ve
Rusya’nın da aralarında bulunduğu 15 ülkeden 90’ı aşkın bilim
insanı katılıyor.