İSTANBUL’UN KARLA SINAVI 


    Sevgili okurlarımız; 


    Dün 16 Milyon insanın yaşadığı mega kent İstanbul’da kar yağdı, herkes İBB Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na saldırmaya başladı. Peki gerçekten İmamoğlu’nun bir suçu var mıydı, yok muydu? İmamoğlu gerçektende İstanbul’un karla sınavında sınıfta mı kaldı? Yoksa Devletin özellikle Karayollarının bu İşte sorumluluğu vardı yerine mi getirmediler de, bu kadar sorun bundan mı yaşandı. Özellikle İstanbul gibi dünyanın gözbebeği bir metropolde yaşanan bu kaos ve çelişkide gerçekten Devletin mi yoksa İBB’nin mi kabahati büyüktü?


    Tabi ki AkPartililer tarafından bol tuzlu göndermeler, jep’in arkasına takılmış çekilen belediye otobüs videoları, yol temizlemeye çalışırken kayan hatta başka araçlara çarpan kar küreme ve tuzlama araç görüntüleri, metrobüs duraklarında milyonlarca kişinin birikmesi görüntüleri vesaire Sayın Başkanı yerin dibine sokacak binlerce Twitler ve bir sürü paylaşım dikkat çekti doğrusu.


    Bu kadar gürültü yoksa boş yere mi çıkarılıyor? Sayın İmamoğlu’nu haksız yere mi eleştiriyorlar? 


    Peki İstanbul’da Meteoroloji tarafından haftalar önce uyarıları defalarca verilmiş olmasına rağmen büyük bir afet ve kriz yaşanmasında Sayın İmamoğlu’nun sorumluğu ne kadardı? Veya bir sorun yoktu da bizler mi büyüttük meseleyi?


    Öncelikle şunu söylemeliyim, bir hafta önce Meteorolojinin şiddetini ve saatini bile verdiği kar yağışı sürpriz değildi birincisi. 


İmamoğlu’na gelince…


    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra büyük bir makama geldi. Adından şanından epey söz ettirdi doğrusu. 


    Ancak,


     İmamoğlu Belediye Başkanı seçildiği anın ertesi günü adı Cumhurbaşkanlığı ile anılmaya başladı. Bu Sayın İmamoğlu’na çok büyük bir güç verdi elbette. Bunun sebeplerinden biriside, Sayın Erdoğan’ın da bu makamdan gelip 20 yıldır ülkeyi tek başına yönetiyor olmasıydı elbette. 


İmamoğlu bu Kriz ve Afet yaşanırken  nerdeydi hepimiz merak ediyoruz.


Peki İmamoğlu neredeydi?


    CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un sorunlarını çözmek yerine 2023 planları doğrultusunda görüşmeler gerçekleştiriyordu. İngiliz Büyükelçisi Dominick Chilcott ile bir balıkçıda gizli görüşme yapıyordu. 3 saat süren bir yemek sonrası Ak Partili trollerin olayı abarttığı açıklamaları yapılıyordu. 



Öte yandan İmamoğlu'nun İngiliz Büyükelçisi ile gerçekleştirdiği görüşme ilk değildi 45 gün öncede bir görüşme yapmıştı hatırlarsanız. 


İmamoğlu'nun bu görüşmelerde ve gelecek planlarını şekillendirmesinde destek aldığı Necati Özkan “İmamoğlu milletin yardımına koşmak için sahada ekibiyle 24 saat çalışırken, rakı-balık yalanıyla algı yaratma peşinde olanların kötülüğü insanın kanını donduruyor. Daha da can sıkıcı olan, bu pespaye kötülüğün organize olması." açıklaması yapıyordu. Doğrusu gizlemeye çalışılan bu görüntüden rahatsız oldukları da besbelli ortada. Fazıl Say’ın ve Fatih Altay’lının açıklamaları vesaire hiç yazmayayım lüzumsuz uzatmış olurum yazıyı.


     
     Enteresan bir bilgi daha vereyim, 


     İstanbul Başkonsolos’unun paylaşımdan anlaşıldığı üzere bu Büyükelçi aynı gün İYİ Parti İstanbul İl Başkanı ile de görüşüyor. İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu ile alakalı Partisinden istifa eden Ümit Özdağ FETÖ’cü göndermesi yaparak istifa etmişti hatırlarsanız. 


Doğrusu İmamoğlu artık Belediye Başkanlığı falan yapmıyor. Evet İmamoğlu artık 2023’e İngilizler ve Amerikan Büyükelçileri tarafından hazırlanıyor maalesef. 


CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ABD Başkanı Joe Biden’ın “Türkiye’de muhalefeti desteklediğimizi göstermeliyiz” sözlerini akıllara getiren CHP’nin cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin bir soruya cevap vermişti hatırlatsanız.  Savaş, “Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı aday yapacaklar” demişti biliyorsunuz. 


İşte Uluslararası karar vericilerin Erdoğan’a karşı çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayı belli olmuş gibi gözüküyor artık . 


Evet aday artık bellidir,
O da  İmamoğlu’dur…


Şimdi gelelim Devletin bu krizdeki sorumluluğu 
Var mıydı? 
Yok muydu? 


Meselesine gelince, evet ana yolların ve  karayolların sorumlusu devlettir. Devlet ile Belediye iyi koordine olamadığından bu kriz vatandaşı mağdur etmiştir. 


Aslında benim isyanım şuna;


Devleti devlet yapan sensin, benim, biziz…


Valide, kaymakamda, askerde, memurda 
Belediye Başkanıda, Başkan yardımcısı da biziz. Biz olmadan ne devlet olur ne Belediye Başkanı olur. Orada oturanlar bizim vekillerimiz veya seçtiklerimiz emanetçilerden ibarettir. 


Bu emanetçilerin 2023’te süpürüleceği bir seçim olacaktır. Eğer İmamoğlu aday olacaksa da durum kabak gibi ortada. Uluslararası karar vericilerin adayıdır besbelli. Oda süpürülecek adaylardan olacaktır.


   Daha ABD seçim sonuçları resmî açıklaması yapılmadan tebrikler-yağdıran CHP Genelbaşkanı Kılıçdaroğlu’na da çok fena keklediler seni demek istiyorum. Seni aday falan yapmayacaklar sayın Genel Başkan maalesef. Geçmişler ola. 


Neyse lafı sözü uzatmak yerine Vatandaş olarak biz bu kışı atlatırız elbet. Ama yediğimiz ayazı unutmayacağımız kesindir.


Siyasal seçmen modelimizin artık modern çağın özgürlük anlayışına uygun değişmesini ve Milli değerlerimize göre şekilleneceği bir 2023 seçimi diliyorum. 

 

Yorumlar