Anasayfa /  Foto Galeri

İşte mRNA aşısı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar

Pfizer-Biontech ve Moderna'nın corona virüs aşılarının üçüncü faz klinik deney sonuçlarını yüzde 90'dan fazla etkili olduğunu açıklamasıyla birlikte bilim dünyası bu durumu 'muhteşem bir başarı' olarak nitelendirdi. Ancak mRNA temelli bu aşılarla ilgili hızlıca yayılan yanlış bilgiler ve sosyal medyada dolanan kaynağı olmayan yazılar sonrasında insanlar arasında mRNA aşısının yan etkileri ilgili korku oluştu. Bu durum aşı olmak istemeyen kişi sayısında artışa neden oldu. Peki mRNA aşısı ile ilgi

İşte mRNA aşısı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar - Sayfa 1

İşte mRNA aşıları hakkında doğru bilinen yanlışlar...

YANLIŞ: mRNA AŞILARI İNSANLAR ÜZERİNDE İLK KEZ DENENİYOR

Haberci RNA (mRNA) henüz onaylanmış bir aşıda kullanılmamış olsa da, uzmanlar bu konseptin daha önce insanlar üzerinde test edilmediği anlamına gelmediğini söylüyor. 'mRNA aşıları insanlar üzerinde ilk kez deneniyor' tezini çürüten birçok açıklama bulunuyor.

Mayo Clinic'in Aşı Araştırma Grubu yöneticisi ve immünolog Richard Kennedy, "Bu nispeten yeni bir teknoloji, ancak yaklaşık 10-12 yıldır bu teknoloji analiz ediliyor ve kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Mount Sinai'den aşı profesörü Florian Krammer ise, "Haberci RNA teknolojisi 2013 yılından itibaren insan üzerinde hem ebola aşısında hem de influenza aşısında kullanılıyor" şeklinde konuştu.

İşte mRNA aşısı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar - Sayfa 2

YANLIŞ: mRNA AŞILARI DİĞER AŞILARDAN DAHA TEHLİKELİDİR

Mayo Clinic'in Aşı Araştırma Grubu yöneticisi ve immünolog Richard Kennedy, "mRNA'nın doğası gereği, geliştirilen corona virüs aşıları canlı zayıflatılmış virüs içeren diğer aşılara göre daha güvenli olabilir" ifadeleriyle aşıların güvenliği hakkında konuştu.

Kennedy, "mRNA aşılarının faydalarından biri, her şeyin bir makine tarafından yapılabilmesidir, böylece bakteriyel kontaminasyon (bulaşma) veya diğer kontaminantlar konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Aşıda canlı virüs yoktur, bu yüzden aşıya giren her şey çok dikkatli bir şekilde kontrol edilebilir ve izlenebilir. Böylece mRNA aşıları diğer aşılardan daha tehlikeli değil hatta diğerlerinden daha güvenli" şeklinde konuştu.

İşte mRNA aşısı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar - Sayfa 3

YANLIŞ: mRNA AŞILARI HAKKINDA UZUN VADELİ GÜVENLİK VERİLERİ BULUNMUYOR

MRNA aşıları hakkındaki en yaygın yanlışlardan biri, uzun vadeli güvenlik verileri sağlayacak kadar uzun süre test edilmemiş olmaları.

Mount Sinai'den aşı profesörü Florian Krammer, "Çok uzun vadeli güvenlik verisi olmadığı doğru fakat hiç güvenlik verisi olmadığı doğru değil. mRNA aşılarının insanlarda ilk kez test edilmesinden bu yana geçen yedi yıl içinde hiçbir ciddi yan etki bildirilmedi" şeklinde konuştu.

Florian Krammer'e katılan Mayo Clinic'in Aşı Araştırma Grubu yöneticisi ve immünolog Richard Kennedy "Aşılamadan sonraki yan etkilerin büyük çoğunluğu bir veya iki hafta içinde ortaya çıkıyor. Aşı olanların yüzde 95'inde aşılandıktan altı ay sonra yan etki görülebiliyor. Şirketler bu verilere sahip ve bu yan etkiler de onay kurumu FDA ile paylaşılmış durumda" ifadelerini kullandı.

İşte mRNA aşısı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar - Sayfa 4

YANLIŞ: mRNA AŞILARI DNA'NIZI DEĞİŞTİREBİLİR

Sosyal medyada sık sık dolaşan yanlışlardan biri de mRNA aşılarının insanların DNA'larına etki ettikleri ve değiştirebildikleridir. Hem Krammer hem de Kennedy, bunun basit bir nedenden dolayı doğru olmadığını söylüyor.

Kennedy, "Genomumuz DNA ve bunun kopyalarını yapacak tüm enzimlere ve makinelere sahibiz. Ancak hücrelerimizde RNA'yı alıp tekrar DNA'ya çevirecek hiçbir mekanizmaya sahip değiliz. Eğer böyle bir teknolojiye sahip olsaydık her virüs bulaştığında DNA'yı değiştiriyor olurduk" ifadelerini kullandı.

Krammer, "DNA'dan RNA'ya giden yol tek yönlü bir yol. Diğer yol işe yaramıyor. Yani mRNA aşıları DNA'mızı değiştiremez ve diğer birçok aşıdan daha güvenli olabilir" ifadelerini kullanırken Cornell Üniversitesi'nden Mark Lynas, "Bu aşılama karşıtı aktivistler tarafından tarafından kasıtlı olarak kafa karışıklığı ve güvensizlik yaratmak için uydurulan bir bilgi. Genetik modifikasyon, yabancı DNA'nın bir insan hücresinin çekirdeğine kasıtlı olarak sokulmasını içerir ve aşılar bunu yapmaz" şeklinde konuştu.