İzmir’e “mega müze” çağrısı
Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar, kente yapılacak bir mega müzenin, tıpkı Paris ‘teki Louvre, Londra’daki British müzelerinin bulunduğu kentlere yaptığı gibi İzmir’in dünyada marka değer haline gelmesine...
Abone olYaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar, kente yapılacak bir mega müzenin, tıpkı Paris ‘teki Louvre, Londra’daki British müzelerinin bulunduğu kentlere yaptığı gibi İzmir’in dünyada marka değer haline gelmesine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar, İzmir’de uzun yıllardır yapımı konuşulan mega müze projesinin hayata geçirilmesi halinde kente olası katkılarının neler olacağını, sektörün önde gelen 20 temsilciyle görüşerek hazırladığı araştırmayı, Kuşadası’nda yapılan 16. Ulusal İşletmecilik Kongresinde sundu. Dünyadaki büyük müzelerin yalnızca birinin yıllık ziyaretçi sayısının, İzmir’in toplam turist sayısının yaklaşık 6-7 katı olduğunu belirten Prof. Dr. Pırnar, “Dünyada en çok turist çeken mega müzeler incelendiğinde, içinde bulundukları kentlerin hem küresel marka değerine hem imajlarına hem de tanıtımlarına olumlu etkileri olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu bağlamda hem eşsiz Efes’e yakınlığı ile hem de Anadolu medeniyeti ile Ege’nin paha biçilmez orijinal tarih ve kültürünü barındırarak sergileyecek bir mega müze projesi için İzmir, en güzel konumda” dedi.
Olası bir mega müze projesinin uygulamaya koyulmasının İzmir kent markalaşmasına etkisinin olup olmayacağına yönelik beklentileri araştıran Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar ve İşletme Bölümü Yarı Zamanlı Öğretim Elemanı Sinem Kurtural, yüz yüze mülakat yöntemiyle “Müzecilik, kent markalaması ve İzmir turizmi” konusunda uzman farklı sosyal, kültürel ve ekonomik özelliklere sahip 20 kişi ile görüştü. Bu 20 kişinin, olası mega müze projesinin İzmir kent markası ile turizm potansiyeline yönelik faydalarına ilişkin görüşlerini belirlemek üzere, “Dünyadaki marka müzelerin kentlere etkisi, isim önerileri, kentin simgesi olacak bir yapıyla birlikte mi yapılmalı, proje nasıl hayata geçirilirse daha fazla ilgi çeker, müze tüm Ege ve Anadolu’nun tarihi eserlerini de kapsamalı mı, mimarisi, içeriği, çağdaş müzecilik anlayışı açısından nasıl konumlandırılmalı” gibi 7 soru yöneltildi.
Kent turizmine katkı
Kent ekonomisi ve turizm istatistiklerine yönelik çalışmalar incelendiğinde; belirli bir kent ya da destinasyon için gelen turist sayısı ile müzeleri gezme oranı arasında doğrusal bir ilişki olduğunu belirten Prof. Dr. İge Pırnar, araştırma sonuçlarından; çağlar boyu farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan, Ege ve Anadolu uygarlıklarının eşsiz eserlerini aynı topraklarda sergileyebilecek, yine aynı şekilde dünyanın en büyük açık hava müzesi olan Efes’e son derece yakın İzmir’de, kampüs şeklinde, içinde farklı temalara sahip mega müze projesinin hayata geçirilmesinin, hem kent turizmine faydalı olması hem de kentin turizm potansiyeline olumlu etki etmesinin beklendiğinin anlaşıldığını belirtti.
“Mimari başyapıt olmalı”
İge Pırnar, “Bilhassa dünyanın en önemli ve büyük açık müzesi eşsiz Efes gibi müzeler için, bölgeye sadece bu müzeleri ziyaret etmek amacıyla seyahat eden turistlerin olduğu bilinen bir gerçek. Çalışma sonuçlarına göre; kurvaziyerle gelen turistlerin Körfeze girişte kent siluetinde dikkatlerini çekecek, yerli ve yabancı ziyaretçileri etkileyebilecek, İzmir kent imajı ile bütünleşmiş dikkat çekici bir simge yapı ile birlikte pazarlanan çağdaş bir mimariye sahip mega müze projesinin, İzmir kentinin başarılı markalaması adına önemli olduğu görüşü hakim. Yine sonuçlardan anlaşılan; planlanan mega müze projesinin bir kampüs şeklinde olması, tema park şeklinde yapılandırılarak yeşil alanları içermesi, sürdürülebilir bir yaklaşımla eğitim ve kültür merkezi işlevini sağlaması, sanat eserlerinin yanı sıra görsel sahne sanatlarını sergileyebilecek bir salon, otopark, büyük bir depo alanı, çocuk parkı, kütüphane ve hediyelik eşya dükkanları gibi birimlerin müze kampüsünün içerisinde yer alması gerektiği düşünülüyor. Binanın mimarisinin nasıl olması gerektiği konusunda ise tarihi yapı benzeri olmasını savunanlar kadar çağdaş ve modern yapıyı destekleyici görüşler de var ‘İngiltere’deki Acoustic Shells binası gibi mimari bir başyapıt olmalı ya da Zaha Hadid’in post modern binaları gibi olabilir’ diyenler de mevcut” diye konuştu.
Müze için isim önerileri
Hemen hemen tüm katılımcıların İzmir’de kurulacak olan müzenin Anadolu’nun tarihi eserlerini de kapsaması, bir çeşit Anadolu ve Ege medeniyetler müzesi şeklinde görev yaparak dünyayı ve farklı medeniyetleri kucaklaması hakkında olumlu görüş bildirdiklerini anlatan Prof. Dr. Pırnar, “Bu bağlamda araştırma konusu olan proje müzesine, İzmir Metropolitan Müzesi, Ege Medeniyetleri Müzesi, Küçük Asya (Asia Minor) ve Ege Medeniyetleri Müzesi, Ege ve Anadolu Medeniyetleri / Uygarlıkları Müzesi, Ege Müzesi, Yaşayan Geçmiş Müzesi ve Smyrna Müzesi gibi isimler önerildi” dedi.
Pırnar, dünyadaki büyük müze örneklerini de ayrıntılı olarak inceledikleri araştırma sonuçlarını “Kent markalaşmasında müzelerin rolü ve İzmir mega müze projesi” başlığıyla önceki ay yapılan işletmecilik kongresinde sunduklarını sözlerine ekledi.
Dünyada milyonlarca ziyaretçisi bulunan müzelerin kent turizmine ve ekonomisine katkılarından da örnekler veren Pırnar, “2015 verilerine göre, dünyada en çok ziyaret edilen müzeler sıralamasında hep ilk sıralarda yer alan Paris Louvre Müzesi 8 milyon 600 bin ziyaretçiyle birinci sırada. Bu müzede, Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa’sı, eski Mısır, Asya, eski Yunan, Anadolu, Osmanlı ve Roma uygarlıklarının birçok örneğini görebilmek mümkün. Dikkat çekici mimarisi ile Louvre Müzesi, Paris için vazgeçilmez bir turistik çekim ürünü. Bu müze o kadar önemli ki pek çok Hollywood filmi ve televizyon dizileri, Paris çekimlerinde özellikle Louvre Müzesine yer veriyor. Hatta konusu Louvre’da geçen kitaplar, özel çekilen çok başarılı filmler bile var. Paris’teki 4 önemli müzenin 2016 yılı toplam ziyaretçi sayısı 16 milyon kişi. Londra da Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 20 müzesi içinde yer alan 7 müzesi ile 2016’da 31 milyon müze ziyaretçisine ev sahipliği yapmış. Yurtdışındaki büyük müzelerin birçoğunda da Anadolu eserleri sergileniyor. İzmir’de ise en fazla ziyaretçi çeken Efes Antik kentinin ziyaretçi sayısı ise 2015’te 1 milyon 636 bin kişi. Aynı yıl İzmir’in toplam müze ziyaretçi sayısı ise yaklaşık 2,8 milyon kişi. Dünyada en çok turist çeken bu dev müzelere bakıldığında, bunların içinde bulundukları kentlerin turizmlerine ve küresel marka değeri olmalarına olumlu etkileri tartışılmaz. Bu bağlamda hem Efes’e yakınlığı ile hem de Ege ve Anadolu’nun paha biçilmez orijinal tarih ve kültürünü barındırarak sergileyecek bir mega müze projesi İzmir’e çok yakışacaktır” diye konuştu.