Karadeniz Bölgesi ilerleyen zamanlarda kuraklıkla karşı karşıya

Karadeniz Bölgesi'nde son aylarda azalan yağışlar, kuraklık tehlikesini de beraberinde getirdi. Artvin’de, Çoruh Nehri üzerine kurulan ve geçen yıl yaz döneminde yüzde 100 doluluk oranına ulaşan barajlarda, bu yıl kuraklık nedeniyle su seviyesi düştü. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından olan Samsun’daki Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde ise su seviyesi yaklaşık 1 metre düştü. Dünyada yüzen adacıklara sahip 3 gölden biri olan Samsun’un Ladik Gölü de kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Su seviyesi yaklaşık 2,5 metre çekilirken, göl tabanı gün yüzüne çıkan alanda büyükbaş hayvanlar otlamaya başladı. Türkiye’nin en çok yağış alan ili olan Rize’de, son aylarda yaşanan kuraklık nedeniyle içme suyu kaynakları azalınca gölet projesi gündeme getirildi. Uzmanlar, bu yıl bölgenin yarı oranında yağış aldığını belirterek, ciddi kuraklık riski ile karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu.

'İSTEDİĞİMİZ YAĞIŞLARI ALAMADIK'
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, yağış miktarında yaşanan azalmaya paralel olarak devam eden kuraklık riskine karşı uyarılarda bulundu. 2020'nin başından bu tarafa Türkiye'de iklim verileri açısından ciddi anlamda sıkıntılar yaşadığını belirten Prof. Dr. Demir, "Bu süreç kış aylarında başlayan bir kış kuraklığı ile devam etti, ilkbaharın belli dönemlerinde belli yağışlar aldık yetersiz de olsa ilk baharı kurtaracak yağışlar aldık. Yaz başlarında aslında bizim en çok korktuğumuz şeylerden birisi yaz kuraklığıydı. Maalesef bu sene yaz aylarında istediğimiz yağışları alamadık. Bu da bizi ciddi endişeye sokuyor. Kış aylarına doğru girdiğimiz süreçte böyle devam etmesi halinde hele hele kış kuraklığı ile devam etmesi halinde 2021 yılı biraz zor geçecek gibi gözüküyor" diye konuştu.

'TEDBİRLER ALMAMIZ LAZIM'
Karadeniz Bölgesi'nde değil Türkiye'nin belli yerlerinde maalesef bu durumun yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Demir, "Türkiye'nin belli bölümleri zaman zaman ani şiddetli yağışlar aldığı oldu aslında bu da başka bir tehlike ama yağış miktarı olarak baktığımız zaman şu anda bizim 2020 yılında almamız gereken yağışların ancak daha yüzde 50- 60'ları alabildik. O nedenle de ciddi bir sıkıntı ile de karşı karşıyayız. Tabii 2021 yılına bunun yansıması Allah muhafaza kuraklık hatta kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olmak demektir. Hele hele de dünyanın pandemiyi yaşadığı, dünyanın üretime, verime, tarıma bu kadar ihtiyacı olduğu bir dönemde bir de iklimin bu şekilde devam etmesi bizi biraz endişelendiriyor. Bu noktada da ciddi şekilde tedbirler almamız, kamuoyunu uyarmamız gerekiyor" dedi.