Kemal Kılıçdaroğlu açıkladı: İktidar olduğumuzda kapatacağız
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, işsizlik sorununun ülkenin en önemli sorunu olduğunu belirtti. "İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Devleti yönetenler, işsizlik bütün kötülüklerin anası ise işsizlere iş bulmak zorundadır." diyen Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında ilk olarak Borçlar Genel Müdürlüğü'nü kapatacaklarını duyurdu.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. "Devleti yönetenler eleştirilere tahammül etmek zorundadırlar" diyen CHP lideri "Eleştirilen bir yönetim hatasının ne olduğunu öğrenmiş olacaktır. Eleştirenleri tutuklamak, çağdaş devletlerde olmaz" diye konuştu.
CHP lideri, "Devletten söz ettik, sosyal devletten söz ettik. Devletin organları vardır ve devlet organları eliyle yönetilir. Başında ise seçimle gelen iktidar vardır. İktidar devleti yönetir ama istediği gibi değil. Devletin dini adalettir. Devleti yönetenler eleştirilere açık olmalıdır. İktidar hatasını eleştirilerden öğrenmiş olacaktır. Devleti yönetenler harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Her kuruşun hesabını vermek demek millete saygı duymak demektir. Devleti yöneten siyasi yönetim israftan kaçınmak zorundadır. Devleti yönetenler israf batağında yüzerlerse bütün dünyada alay konusu olurlar" ifadelerini kullandı.
"Devlet kinle yönetilmez" diyen Kılıçdaroğlu, "Cumartesi Anneleri diyorlar ki 'eşim yok, oğlum yok bari mezarlarını gösterin' ve siz Cumartesi Anneleri'ni yargılıyorsunuz. Hangi devlet anlayışında bu vardır? Hakkını talep eden anneden zorla mahkemeye çıkarıyorsun, hakkını talep etti diye. Devleti yönetenler hukukun üstünlüğüne inanmak zorundadırlar. Yargıya müdahale etmemek zorundadırlar. Müdahale ettiğiniz zaman çürüme başlar. Vatandaş hakka hukuka inanmamaya başlar. Adalet çürüyorsa devlet de çürümeye başlar" diye konuştu.
"İŞSİZLERE İŞ BULMAK ZORUNDASINIZ"
İşsizlik sorununa değinen CHP lideri, "Devleti yönetenler işsizliğin bir felaket olduğunu bilmek zorundadırlar. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. İşsiz insandan bir şey bekleyemezsiniz. Aylardır iş arayan birinin derdini kim bilir? Devleti yönetenler, işsizlik bütün kötülüklerin anası ise işsizlere iş bulmak zorundadır. Bunu yapmadığı zaman toplumsal sorunlar ortaya çıkar. AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, sizin içinizden bazılarının çocuklarının önemli görevlerde yer aldığını da biliyorum. AK Parti'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum, 10 milyon işsiz 10 milyon hanede huzursuzluk var demektir. Saray'da oturanlar farkında mı? Benim içim yanıyor ama onların yanmıyor. Sözüm sözdür, iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Borçlar Genel Müdürlüğü'nü kapatmaktır. Yeter artık ya, yeter artık" dedi.
DIŞ POLİTİKA TEPKİSİ
"AK Partili kardeşlerime özellikle sesleniyorum" diye sözlerini devam ettiren CHP lideri, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanısın, 33 şehidimiz var vuran Rusya ve sen gidiyorsun Rusya'ya Putin'in kapısında bekliyorsun. Sonra ben 'Türkiye'ye itibar kazandırdım' diyorsun. Ağrıma gidiyor. Sizde hiç karakter yok mu ya. Karaktersiz insanlar devleti yönetemezler. Hele dış politikada. Ne işin var senin Mısır ile kavga ettin kardeşim. Senin Mısır ile birlik olman gerek. Senin ne işine ihvancı dış politika. İslam dünyasının terörist kabul ettiği insanları getirip İstanbul'da ağırlıyorsun. Neden? Kaybeden kim? Türkiye. Biziz. Saraydakiler oturuyor. Emin olun, Allah inandırsın yüzleri bile kızarmaz bunların böyle bir devlet yönetimini dünyanın hiçbir ülkesi görmemiştir" ifadelerini kullandı.
"KENDİ KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ"
Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin verdikleri kanun tekliflerini eleştirerek, "Kanun çıkarmışlar, kanun teklifini milletvekilleri verecek. Artık eskisi gibi bakanlar olmadığı için bakanlar kurulu da olmadığı için tek kişilik hükümet. Onlar da kanun teklifi veremiyorlar. Dünyanın bütün saygın ülkelerinde kanun tasarıları bürokrasi tarafından hazırlanır, siyasi otoritenin talepleri doğrultusunda. Biz ne yapıyoruz? Yeni hazırlanıyor bürokraside veriliyor AK Parti milletvekillerine 'Basın altına imzayı kanun teklifini verin!' Kendi kendimizi kandırıyoruz. Komisyonlarda görüşülüyor. Milletvekillerine soruluyor o da bilmiyor. Bilmemesi ayıp değildi. Ayıp olan bu rejimin dayatılmasıdır" diye konuştu.
MONTRÖ ELEŞTİRİSİ
Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un açıklamalarının ardından başlayan Montrö polemiğine ilişkin Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Devleti yöneten kadroların kendi tarihini bilmek zorundadır. Bürokrasiye sağlıklı bir talimat veremez. Eğer Türkiye'de, TBMM Başkanı Montrö Sözleşmesi'nin ne anlama geldiğini bilmiyorsa o koltukta oturmaz. Oturmamalıdır. Şimdi, 'Efendim ben öyle söylemedim', bırakın onları. Bir gece yarısı, bir kararla TBMM iradesine ipotek kondu mu konmadı mı? Kondu. İstanbul Sözleşmesi ne oldu? 'Ben feshettim' diyor. Meclis Başkanı'ndan bir haber var mı? Cesaret edemiyor. Neden, koltuğunu ona borçlu. AK Parti milletvekilleri ve MHP milletvekilleri, tamamı Türkiye Cumhuriyet Devleti'nde bir kişiye hizmet ediyorlar. 83 milyona değil. Bir kişiden talimat alıyorlar. Saray'ın vekilleri ile milletin vekilleri ayrıdır, biz milletin vekilleriyiz."
"MUHTARLARA SESLENİYORUM"
Muhtarlara yardımcı atayacağını ve bütçe vereceğini söyleyen CHP lideri "Bahçeli, açıklama yapıyor, 'Kılıçdaroğlu her muhtarlığa bir özel kalem müdürü atanırsa işsizliğin sona ereceğini cahilce müjdelemiş'... Erdoğan da, 'Bay Kemal kalkmış muhtarlara özel kalem müdürü atayacağız diyor, eğer gelirsen atarsın...' Geleceğim ve atayacağım. Devleti yönetenlerin en azından kendi ülkelerinin tarihini bilmelidir. Kiziroğlu'nun ne olduğunu bilirler mi acaba? Muhtar yardımcısı. E ben yardımcı vereceğim. Muhtarı aşağılıyor. Bütün muhtar kardeşlerime sesleniyorum, sizin haklarınızı savunacağım. Onlar duymadı bir daha söyleyeyim, hem yardımcı vereceğim hem de size özel bütçe vereceğim" dedi.
EMEKLİNİN ZAM BEKLENTİSİ
Hükümete seslenen Kılıçdaroğlu, "Kurban ve Ramazan Bayramı'nda emeklilere bin 500 lira veriyorum' diyeceksin. Bu toplumun huzuru ve barışı için. Verir mi? Vermesini isterim. Vermezse biz vereceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her kesimin sorunu var. Devleti yönetenler topluma örnek olmak zorundadır. Tutarlılık olması lazım. Efendim pandemi var sosyal mesafeyi koruyalım, sokağa... En tepedeki adam koro halinde söylüyorlar. Peki Türkiye niye kıpkırmızı oldu? Lebalep kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor. Şimdi yeniden kapanma başladı. Fatura kime? Esnafa. Saray'dakilere fatura mı çıkar. Esnaf kardeşim sana sesleniyorum, beni ve ailemi biliyorsun Saray'dakileri de biliyorsun. Bütün bu tabloyu vicdanına bırakıyorum."
"ASGARİ ÜCRETLİLERE SESLENİYORUM..."
"Bu kadar açlık fukaralık varken 50 bin Avroluk çantayla kimse gezmemelidir. Ahlaklı olan gezemez" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Asgari ücretli 2 bin 825 lira net para alıyor. brütü 3 bin 577 lira. Her ay devlete 752 lira gelir vergisi ödüyor. Zam yapın dedik 2 bin 825 lira yaptılar biz bütün belediyelerimizde 3 bin 100 yaptık. Bizim verdiğimiz parayı onlar veremdiler. Bizim belediyelerimiz ödüyor, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ödeyemiyor ama Karkamış Belediyemiz ödüyor" dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir Borsa İstanbul var onun da bir yönetim kurulu var onlar da maaşlarına zam yapmışlar. Yüzde 33. Niçin? Çünkü enflasyon yüzde 33 de onun için de. Net 24 bin lira alıyorlar. Asgari ücretli 2825 lira. Ama bir şey var. Asgari ücretli 752 lir a vergi öderken Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeleri 5 kuruş vergi ödemiyor. Bu mudur devleti yönetmek! Birden fazla yerden ücret alınırsa ücret almaları dolayısıyla gelir vergisi beyannameleri vermesi durumlarda ortaya çıkacak ilave vergiyi de Borsa İstanbul ödeyecek. Kaymaklı kadayıf. Bütün asgari ücretlere sesleniyorum. Sana 2 bin 825 lira veriyorlar ama kendi yandaşlarına net 24 bin lira ayrıca vergilerin tamamını da başkaları ödüyor. Neden? Bu kadar büyük uçurum neden yaratılıyor, bir avuç inana neden dünyanın parası? Bunun hesabını sarayın beslemelerinden soracağız, her birinin burnundan fitil fitil getireceğiz."
MERKEZ BANKASI BAŞKANI'NIN GÖREVDEN ALINMASI
Merkez Bankası Başkanlığı'ndaki değişikliği eleştiren Kılıçdaroğlu, "Neredeyse her hafta bir Merkez Bankası Başkanı değişiyor. Ne oluyor Allah aşkına?" dedi.
"Şimdi bir vurgunun hikâyesini anlatacağım. 20-27 Mart arası. Bütün rakamlar devletin rakamları. Hepsi hazineden alınan rakamlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Neden sık sık Merkez Bankası Başkanı değişti? Cumhurbaşkanının baş danışmanı Cemile Ertem 'Belki ekonomi dışı bir beyin jimnastiği olabilir' diyor. Ne demek beyin jimnastiği? Devlet bilgiyle yönetilir dedik. Merkezi yönetimin dış borcu, 20 Mart'ta dolar kuru 7.28'di o ara. 765 milyar 800 milyon lira merkezi yönetimin dış borcu var. 27 Mart'ta 841 milyar 600 milyon liraya. Dolar kurunu 8 liradan aldık, bugün 8 lirayı da aştık. Merkezi yönetimin dış borcu sadece 7 günde 75 milyar 800 milyon lira arttı. 7 günde bu milletin sırtına yüklenen yük 77 milyar 800 milyon lira arttı. Kim ödeyecek? Saraydakiler mi? Hayır efendim. İşte o çöpten kağıt toplayanlar, esnaf, manav, bakkal, kasap ödeyecek. Bu merkezi hükümet. Reel sektörün dış borcu bir haftada yaklaşık 126 milyar arttı" dedi.
KÜRŞAT AYVATOĞLU TEPKİSİ
Eski AK Parti Genel Merkez çalışanı Kürşat Ayvatoğlu'nun kokain kullanırken çekilen görüntüleri sonrası başlayan tartışmalara da değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, ""Bir tarafta zevki sefa olan AK Partili gençler var. Altlarında lüks arabalar, vurgun deseniz gırla gidiyor. E ben de yapayım diyor. Ben de malı götürürsen ben de yükselirim diyor. Buradan kokain, şeker falan bunlardan söz etmek istemiyorum. Allah şifalar versin inşallah sağlığına kavuşur ama ortaya çıkan tablo bizim değerlerimizle barışık bir tablo değildir. Ortaya çıkan tepeden tırnağa bir vurgun tablosudur" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Bütün gençlere sesleniyorum. Sizler hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün hem de yarınısınız. Bütün gençlerle gurur ve onur duyuyoruz. Ahlaklı, ülkesini seven gençlerle. Öyle bir tablo inşa ettiler ki gençler gelecekelerini neredeyse yurt dışında arayacaklar. Bunun hesabını soracağız. Sormak zorundayız. Bu çocuğu bu hale kimler getirdi, kimler görmedi. Hesabını sormak zorundayız. Bütün gençlere şunu söylemek isterim, sizden çalınan her şeyi onlardan alıp size iade edeceğiz, bu rezaleti telafi edeceğim, hakkınızı teslim edeceğim size" dedi.