Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğine ilişkin açıklamalarda bulundu
Canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetlediği, denge ve fren mekanizmalarının sağlıklı işlediği bir rejim için 'hayır' denmesi gerektiğini belirtti.
Abone olANKARA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğine ilişkin, "İstikrar için, güçlü bir parlamento için, parlamento üzerinde hiçbir vesayetin olmaması için 'hayır' denmesi gerekir. Yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetlediği, denge ve fren mekanizmalarının sağlıklı işlediği bir rejim için 'hayır' denmesi gerekir. Bütün güçleri, yetkileri bir kişinin eline verirseniz, orada denge olmaz." dedi.
Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Referandum sürecine hazır mısınız? "sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, hazır olduklarını, kendi açılarından bir sorunun bulunmadığını söyledi.
"Referandum sonucunun" sorulduğu Kılıçdaroğlu, vatandaşların kendi iradesinin üzerine bir vesayeti kabul etmeyeceğini, referandumdan "hayır" çıkacağını savundu. "Ben şunu merak ediyorum, 'evet' diyenler neyi söylecekler vatandaşa?" diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'dan hangi gerekçeyle "evet" dediğini açıklamasını istedi.
İktidarın, "Biz koalisyona karışıyız, istikrar için 'evet" diyeceğiz." dediğinin hatırlatıldığı Kılıçdaroğlu,15 yıldır Türkiye'de tek parti yönetiminin bulunduğunu, bir istikrarın olmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, "15 yılda Türkiye'nin büyüme rakamlarına, koalisyon dönemlerindeki büyüme rakamlarına bakıyorum, koalisyon dönemlerindeki büyüme rakamları, 15 yıllık tek parti iktidarının olduğu dönemden daha fazla. İşsizliğe bakıyorum, bu dönem işsizlik daha fazla. Dolar, pahalılık, çiftçinin durumu 15 yılda daha kötü. O zaman bu değişiklik ne için yapılıyor?" diye konuştu.
İktidarın değişiklikle ilgili "Çift başlılık bitecek" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "15 yıldır Türkiye'de çift başlılık mı vardı? Yoktu, herkes siyasal olarak kendi görevini yapıyordu. Cumhurbaşkanlığı cumhurbaşkanlığını yapıyordu, başbakan başbakanlığını yapıyordu." ifadelerini kullandı.
"Değişiklik hangi sorunu çözecek"
Kılıçdaroğlu, başbakan kendi, cumhurbaşkanı kendi görevini yaparsa bir sorun çıkmayacağının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Ülkenin bu kadar sorunu var, bu anayasa değişikliği Türkiye'nin hangi sorununu çözecek? İşsizliği, istikrarı mı çözecek? Türk lirası değer kaybediyor, dış politikada felaket durumdayız, neyi çözecek?" diye soran Kılıçdaroğlu, "15 yıldır iktidardasınız, 15 yılda arzu edip de çıkaramadığınız bir kanun var mı? Yok. 15 yıldır iktidardasınız, koalisyon yok, Bakanlar Kurulu olarak çıkarmak isteyip de çıkaramadığınız bir kararname var mı? Yok. Peki niye ülke bu halde? Önümüzde kim engel?" şeklinde konuştu.
Vatandaşın gündemiyle iktidarın gündeminin farklı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Vatandaşın gündeminde ekmek, para, geçim sıkıntısı, işsizlik var, bunların gündeminde de 'Biz başkanlığı nasıl getiririz o var.' dedi.
"Biz şu andaki sistemi savunuyor değiliz"
Kılıçdaroğlu, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden sadece ABD'de başkanlık sisteminin olduğunu, diğer 9'unda parlamenter sistemin bulunduğunu dile getirerek, "Türkiye, Kuzey Kore modelini mi benimsemiş olacak? Dünyada alay konusu olan bir ülke haline mi gelelim?" diye sordu.
"AK Parti, 'Başkanın çıkardığı kararnameler, Parlamento tarafından denetlenecek. Şu andakinden daha demokratik bir ortam sağlıyoruz. Çünkü kanun yapma yetkisi tamamıyla milletvekillerinin olacak." diyor, bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Başkan istediği bakanlığı kaldırabilecek, istediği bakanlığı kurabilecek bir kararnameyle. Resmi Gazete'ye bakacağız, 'Maliye Bakanlığı kaldırılmıştır, yerine finans bakanlığı kurulmuştur.' diyecek. Sonra bu kararname Meclise gelecek, bu Mecliste görüşülecek. Soru şu; Mecliste çoğunluğu olan siyasi partinin milletvekillerini kim seçiyor? Kendi özgür iradeleriyle mi seçiliyorlar, yoksa tarafsız olmayan cumhurbaşkanı mı bunları belirleyecek? Şu anda AKP milletvekillerini kim belirledi? Vatandaş mı seçti? Hayır. Kim seçti? Oturdular genel başkanlar masaya, listeleri yazdılar, vatandaşın önüne listeyi koydular, 'Bunlara oy vereceksin' dediler. Cumhurbaşkanı ya da başkan bir karar aldı, Resmi Gazete'de yayımladı, kendi milletvekilleri buna karşı çıkacak mı? Bugüne kadar hiç çıkmadılar."
Kılıçdaroğlu, milletvekilinin Parlamentoda kendi özgür iradesini kullanabilecek yasal altyapıya sahip olması durumunda bir itirazının olmayacağını kaydederek, "Parlamento daha özerk falan, bunların hepsi hikaye, doğru değil. Şu anda da Parlamentoda milletvekilleri özgürce oylarını kullanamıyorlar. Biz şu andaki sistemi savunuyor değiliz. Bizim isteğimiz şu; 12 Eylül darbe hukukundan Türk siyasetinin arınması lazım. Yani Siyasi Partiler Yasasının, Seçim Yasasının kesinlikle değişmesi, lider sultasının sona ermesi lazım." diye konuştu.
"Devleti çökertirsiniz"
Kılıçdaroğlu, değişiklikle, bir partinin genel başkanının, Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinin 12'sini atayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bir partinin genel başkanı, bir mahkemeye hakim atarsa o mahkeme adil olur mu?" diye sordu. Bu durumda hakimlerin tarafsız olamayacağını, adaletin elden gideceğini, devletin çökeceğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Biz, başkanlık sistemine karşıyız. Bu sadece Erdoğan karşıtlığı olarak yorumlanıyorsa, bu son derece yanlış. Çünkü getirilen düzenleme, Sayın Erdoğan'la sınırlı bir düzenleme değil, ondan sonra da devam edecek bir düzenleme. Diyelim ki Sayın Erdoğan son derece tarafsız davrandı, bir başka cumhurbaşkanı geldi, şöyle bir karar aldı 'Ben, bütün il başkanlarını cumhurbaşkanı yardımcısı olarak tayin ettim.' Mümkün mü? Mümkün. Engel var mı? Hiçbir engel yok. 'Bu olmaz diyoruz.' değil mi hepimiz? Böyle şey olmaması için düzenleme yapmanız lazım, o düzenlemeyi Parlamentonun yapması lazım. Kalkıp da 'Ben cumhurbaşkanıyım, bunların hepsini atadım.' dediğiniz andan itibaren devleti çökertirsiniz."
"Askerleri linç edenleri yargıya teslim ettiler mi"
Anayasa değişikliğinin geçmesi durumunda hiç kimsenin can ve mal güvenliğinin olmayacağını öne süren Kılıçdaroğlu, bazen işverenlerle bir araya geldiğini ve onlara "Bu değişiklik geçerse, en çok zararı siz göreceksiniz, biz görmeyeceğiz ki. Ben milletvekiliyim, çok şükür maaş da alıyorum, üstelik pek çok kişiden daha fazla maaş alıyorum, milletvekili maaşları yüksek nasıl olsa. Bu maaşı almam için zaten vergiyi de siz ödüyorsunuz. Sizin can ve mal güvenliğiniz yoksa, yarın bir iktidar gelip, bir kararnameyle sizin mal varlığınıza el koyabilir." dediğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından saraya gittiğini, "Linç edilen gencecik askerler var, bu askerlerin hiçbir günahı yok. Linç edilen bu askerlerin aileleri perişan vaziyette, kim bu askerleri linç ettiyse, yakalanmalı ve yargıya teslim edilmeli" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Binali Yıldırım'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinin ve sözcüsünün kendisine, "Haklısınız" dediğini anlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugüne kadar, askerleri linç edenlerden bir Allah'ın kulunu bulup da yargıya teslim ettiler mi? Etmediler. Buna devlet mi denir? Devlet denmez." diye konuştu.
"Vatandaşa rejimin değişmesini isteyip istemediğini soracağız"
Anayasa değişikliğini anlatmak için sorularla başlamak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, vatandaşlara rejimin değişmesini isteyip istemediğini soracaklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yapılanın bir rejim değişikliği olduğunu öne sürerek, "İran'da da Libya'da da Suriye'de de Kuzey Kore'de de cumhuriyet var. Rejimleri aynı mı? Hayır, değil. Biz şimdi parlamenter demokratik sistemden vazgeçiyoruz, başkanlık sistemine geçiyoruz. Rejimi değiştiriyoruz. Niye değiştiriyoruz rejimi, darbe mi oldu? Bir şeyler yanlış mı gidiyor? Hayır. Yanlış gidiyorsa iktidardakiler tek başına iktidardalar, çift başlılık asla söz konusu değil. Şu anda da söz konusu değil. Yani Erdoğan bir şey söylediği zaman Binali Yıldırım itiraz mı ediyor Allah aşkına. 500 metre öteden düğmelerini ilikleyerek, koşa koşa gidiyor, itiraz ettiği de yok. Ne emrediyorsa tak diye yerine geliyor zaten. O zaman niye bu rejimi değiştiriyoruz?" diye konuştu.
Bahçeli ile yaptığı görüşme
Endişelerini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de ilettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bunu tarihi bir sorumluluk olarak gördüğünü söyledi.
Meclis'i vesayet altına sokmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Meclis'in yasa çıkarma hakkını bir başka üniteye, birime, kişiye kimse devredemez, etmemelidir. Biz bunu savunuyoruz. Milliyetçiler de bunu savunuyor. Kaldı ki bizim 6 okumuzdan birisi milliyetçilik. Benim hayret ettiğim şu, 'Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum' diyen kişiyle nasıl Milliyetçi Hareket Partisi yan yana geliyor? Benim aklımın almadığı bu. Bakın ben bunu tabana sormuyorum." dedi.
Bahçeli'nin kendisine verdiği cevapları burada aktarmasının doğru olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sayın Bahçeli angaje olmuş durumda. O da o şekliyle de ifade edildi. Dolayısıyla destek verdi, verebilir. Benim itirazım niye destek veriyorsun diye özel bir suçlama getirmek istemiyorum. Benim üzerinde durduğum temel konu, parlamenter demokratik sistemi, tarihe bağlı mıyız? Milliyetçiler de tarihe bağlı biz de tarihimize bağlıyız. Bana söylesinler, tarihte kurulan hangi Türk cumhuriyetinde böyle bir düzen vardır? Metehandan başlasınlar bugüne kadar. Aksakallılar vardır. Hakan, kaan gider onlara sorar. Devlet ortak akılla yönetilir, devlet bir kişiye teslim edilmez."
Erken seçim çağrısını yineledi
Doğu Batı ayrımı yapmadan herkesin sandığa gitmesi gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sandığa gitmemenin ise "evet" demek anlamına geleceğini savundu.
"Hayır" çıkması durumunda erken seçim ihtimalinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, parlamentoda bazı milletvekillerini korkutmak için bu konuda şantaj yapıldığını ancak kendilerinin hemen "seçime gidelim" dediğini söyledi.
Çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, "Bakalım bir daha bu millet oy verecek mi vermeyecek mi? Bu çağrıyı Meclis'te yaptık. Bugün bir kez daha yapıyorum; arzu ediyorlarsa, madem paket Sayın Cumhurbaşkanına gitmedi, hemen seçim yapalım. Seçimden niye korkuyorlar? Madem 400 milletvekili alacağınıza inanıyorsunuz buyurun gidelim. MHP'de kurtulmuş olur hiç değilse." diye konuştu.
"Evet çıkarsa, ne olur?" sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Ben o seçeneği hiç düşünmüyorum. Çünkü bu millet kendi tarihine, örf, adetine bağlı millettir. Bu millet saraydan iradeyi aldı ben kullanacağım dedi. Şimdi siz Gazi Mustafa Kemal’e verilmeyen bir yetkiyi siz kalkıp birisine verir misiniz?" dedi.
Kaynak: AA