Anasayfa /  Foto Galeri

Kendi kendini ameliyat edip hayatta kalanlar

Kendi kendini ameliyat edip hayatta kalanlar - Sayfa 1

1. Jan De Doot, Açık sistolitotomi. 1651 yılında, Hollandalı demirci Jan de Doot acı veren mesane taşından kurtulmak için kendisine açık sistolitotomi uygulamıştır. De Doot daha öncesinde 2 defa aynı ameliyatı geçirmiş, taş kırıcılarla yapılan önceki iki ameliyatı da son derece acı verici olmuş. Bir daha bu acıyı yaşamak istemeyen Doot mesanesinde taşla yaşamaya karar vermiş. Ancak elbette taş Doot’un bıraktığı gibi kalmamış, büyümeye ve kendisine dayanılmaz acılar vermeye başlamış. Tekrar taş kırıcılara gitmesi kaçınılmaz bir hale gelen Doot radikal bir karar almış ve ameliyatı kendi kendine yapmaya karar vermiş. Ameliyatta önce karısını pazara yollayıp kendine yardım etmesi için kardeşini çağırmış. Kardeşi testislerini tutarken mesaneye erişmek için Doot bir kesi yapmış. Kesi küçük olunca çömelerek kesiyi büyüten Doot iki parmağıyla mesaneye ulaşıp taşı çıkarmış. Ardından da kardeşini kesiyi dikecek birini bulması için yollamış. Yumurta büyüklüğündeki taşı çıkardığı için Doot kendisiyle gurur duymuş ki haksız da sayılmaz. Daha sonra bir elinde altın rengine boyadığı taşı diğerinde ameliyatı yaptığı bıçağı tutarken verdiği pozu ressam Carel van Savoyen ölümsüzleştirmiş. Bu tablo halen Leiden Üniversitesi Patoloji Laboratuvarında asılı duruyor.

Kendi kendini ameliyat edip hayatta kalanlar - Sayfa 2

2. İnes Ramirez Perez, Sezaryen 2000 yılının Mart ayında bir gece vakti karnında sancılar hissetmeye başladığında İnes Ramirez Perez çocuklarıyla birlikte Oaxaca, Meksika’daki evinde yalnızdı. Önceki hamileliklerinden tecrübeli olan Perez doğumun gerçekleşmek üzere olduğunu, suyunun geldiğini anladı. Ancak hastaneye yetişemediği için bir önceki bebeğini kaybetmişti. İnes bu defa aynı şeyi yaşamak istemiyordu, çocuklarından birini kendisine bıçak getirmesi için mutfağa yolladı. 15 cm uzunluğundaki bıçağı eline aldı ve daha az acı hissetmek için 3 küçük bardak likör içti. Bıçakla karnında 18 santimetre genişliğinde bir delik açtı, iç organlarını kenara çektikten sonra bebeği tutup dışarı çıkardı. Ardından göbek bağını kesen İnes iç organlarını tekrar karnına koyduktan sonra yarayı dikmesi için birini bulmak üzere oğlunu yolladı. Gelen kişi iğne iplikle açık yarayı diktikten sonra İnes’i bir saat uzaklıktaki kliniğe götürdü. Klinikte ilk müdahalesi yapılan İnes hastaneye sevk edildi ve 5 günün ardından bebeği ile birlikte evine döndü.

Kendi kendini ameliyat edip hayatta kalanlar - Sayfa 3

3. Aron Ralston, Ampütasyon. 2003 yılında, Aron Ralston Utah’ın güneybatısında bulunan kanyondaki bir yarığa iple inmeye çalışıyordu. Ayağı kayan Aron aşağı düşerken yerinden çıkan bir kaya da onunla birlikte yarığa düştü ve kolu yarık duvarı ile kaya arasında sıkıştı. Aron kolunu sıkıştığı yerden kurtarmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Ardından elindeki İsveç çakısıyla kayayı yontup kolunu kurtarmak istedi ancak bunda da başarılı olamadı. Kanyona tek başına geldiği ve yola çıkarken kimseye haber vermediği için yakın zamanda bir kurtarma ekibinin gelmeyeceğini biliyordu. Kaya ile yarık arasına sıkışan sağ kolu hissizleşmeye ve hatta çürümeye başlamıştı. Bir süre sonra sıkışan elinin baş parmağında bir delik açtı ve hava çıktığını gördü. Sıkışmasının üzerinden 5 buçuk gün geçtikten sonra eğer hiçbir şey yapmazsa burada öleceğini anladı. Ralston kendisine son derece kaba bir operasyon yapmaya karar verdi. Kendi ağırlığını kullanarak kolundaki tüm kemikleri kıran Aron daha sonra tendonları, kasları ve yumuşak dokuyu keserek sıkıştığı yerden kurtuldu. Özgür kalan Aron, oradan ayrılmadan önce son kez sıkışan kolunun fotoğrafını çekti ve kanyondan çıktı. Daha sonra kanyonda dolaşan bir aile Aron’ı buldu ve hemen acil servisi aradı. Aron’ın başından geçenler daha sonra 127 saat filminde anlatıldı.

Kendi kendini ameliyat edip hayatta kalanlar - Sayfa 4

4. Zheng Yanliang, Ampütasyon. Nisan 2002’de Çinli çiftçi Zheng Yanliang sağ bacağını testereyle kesmek zorunda kaldı. Bacağı rahatsızdı, kararmaya başlamıştı, kangren olmuştu ve içinde kurtçuklar vardı. Bacağı bu duruma gelmeden önce Zheng aslında hastaneye başvurmuş, ancak kendisine ameliyat olması gerektiği ve maliyetinin bir bacak için 300 bin yuan, ikisi için 1 milyon yuan olduğu söylenmişti. Zheng’in bu kadar parası yoktu. Tüm birikimi olan 20 bin yuan tek bacağının kesilmesi için bile yeterli değildi. Ardından evine dönen Zheng’in bacağı 3 ay içinde yukarıda anlattığımız hale geldi. Bacağın durumu o kadar kötüydü ki Zheng kemiklerini görebiliyordu. Bu acıya daha fazla dayanamayan Zheng bir testere ve bıçak alarak bacağını kesmeye başladı. 20 dakika uğraştıktan sonra bacağını kesmişti. Anestezisiz olarak bacağını kestiği o 20 dakika ömrünün en uzun yirmi dakikasıydı. Son derece acılı bu süreçle mücadele etmek için kullandığı tek şey havlu sarılmış halde ısırdığı bir çubuktu. Daha sonra Zheng’in hikayesi basına yansıdı ve insanlar sol bacağının kesilmesi için gerekli parayı bağış yoluyla topladı.