Kılıçdaroğlu, 81 il başkanını Kayseri'de topladı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'de 81 il başkanıyla bir araya geldiği toplantıda, il başkanlarına ülkede 5 temel sorun olduğunu belirterek, bu sorunları anlattı. Kılıçdaroğlu il başkanların illerine giderek ülkenin durumunu halka anlatmalarını söyledi.
Abone olCHP İl Başkanları toplantısı Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Akif Hamzaçebi, Genel Başkan
Yardımcıları Bülent Tezcan, Onursal Adıgüzel, Çetin Osman Budak,
Faik Öztırak ve adı Cumhurbaşkanı adayı olarak adı geçen İlhan
Kesici, genel merkez kararıyla İYİ Parti'ye geçen Kayseri
Milletvekili Çetin Arık, Parti Meclis Üyeleri, İl Başkanları
katıldı. Bir bölümü basına açık yapılan toplantının açılış
konuşmasını Genel Başkan Yarımcısı Bülent Tezcan
yaptı.
TEZCAN: YOK EDİLEN DEMOKRASİYİ YENİDEN İNŞA
EDECEĞİZ
Tezcan, "Türkiye önemli bir süreci yaşıyor. Bunu hepimiz iyi
biliyoruz. Türkiye tek adamla demokrasi arasında bir eşiğin içinde.
Huzuru tesis etme ikilemi içinde. Ya Türkiye'yi kendi iktidarların
heveslerine kurban edeceğiz ya da huzur ve adaletin geldiği bir
ülkeye dönüştüreceğiz. Yok edilen demokrasiyi yeniden inşa
edeceğiz. Demokrasi yok edildiği gibi hızla başka bir alana doğru
gidiyoruz. Bizim tarihimizde cumhuriyete geçmeden önce saraylar
olmuştur ama o saraylarda bile istişare olmuştur. Oysa bugün çok
iyi biliyoruz ki sarayın çevresinden gelen şikayetlerden de
görülüyor ki artık bırakın demokrasiyi saray rejimi içinde bile
istişarenin olmadığı tek adam rejimi ile karşı karşıyayız. Biz 24
Haziran seçimlerine giderken bir taraftan tek adam koalisyonu ile
karşı karşıyayız. Buna karşı Türkiye'nin çıkış reçetesi bizim
görevimiz ama bunu tek başımıza yapmayacağız. Demokrasiyi temsil
eden güçlerin ana sütunu Cumhuriyet Halk Partisi. Çok partili
rejimi ülkeye sunan partiyiz. Bir siyasi parti örgütlenmesiyle ile
ilgili bütün eksikleri gidermesine karşı seçime sokulmak
istenmiyordu. Biz Cumhuriyet Halk Partisi ile sorumluluk görevimizi
yaparak Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla 15
kahramanımızla demokrasinin karşısına kurulan tuzağa engel olduk.
Bütün oyunları boşa çıkaracağız" dedi.
'BİLGİYE DAYALI KONUŞUN'
Daha sonra alkışlar arasında kürsüye gelen Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu, "Biz demokrasiyi kurulan bir kumpası bilinçli ve
akılcı bir şekilde bozduk. Bu ülkeyi demokrasiyi savunma noktasında
öncülük eden parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Eğer bir ilde
Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanı varsa bilgiye dayalı
konuşacak. Bilgiye dayalı konuştuğumuzda herkes bizi dinler.
İllerinize gideceksiniz ülkeyi anlatacaksınız" dedi.
'16 YILDA 14 KEZ EĞİTİM POLİTİKASI DEĞİŞTİREN BAŞKA ÜLKE
VAR MIDIR?'
Hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, "2002'de iktidar olduklarında
ülkenin bir sorunu vardı. 16 yıldır ülkeyi yönetenler ülkeyi 5
temel sorunla karşı karşıya getirdi. Nedir bu 5 sorun? Eğitim, dış
politika, toplumsal barış, ekonomi ve demokrasi. İşte sizlere bunu
anlatacağım. Eğitimle ilgili sıkıntıları öğretmeni, veliyi
görürseniz söyleyin. 16 yılda 14 kez eğitim politikasını değiştiren
başka bir ülke var mıdır? Kim bizim çocuklarımızı eğitecek ?
21'inci yüzyıldayız. 2017'de 1 milyon 970 bin 430 çocuk okula
gidemedi. 2 milyona yakın çocuk bu ülkede okula gitmiyorsa nasıl
olacak? Kendi geleceğini hazırlamayan iktidar ne vadedebilir? Her
anne babanın düşünmesi lazım. Türkiye eğitim kalitesi açısından en
kalitesiz ülke. Şimdi kalkmışlar 'Bize oy verin' ülkeyi nereye
getirdikleri belli. Vatandaşlara kuru laf değil yapılanları ortaya
koyacaksınız. 21'inci yüzyılın Türkiye'sindeyiz hala birleşik
sınıflarda ders veriliyor. Orta Çağ'da mı yaşıyoruz? 'Eğitimde şunu
yaptık bunu yaptık' diyorlar. Peki nedir bu tablo ? 16 yılda
yurt sorunu çözülemedi. Bunu çözemiyorlarsa bu ülkeye bir şey
veremezler. Bunu oturacaksınız her aileye, vatandaşa
anlatacaksınız. Bilgiye dayalı muhalefet yaparak, anlatacağız. Yurt
sorununu 16 yılda çözemediler biz 1 yılda çözeceğiz. Dolayısıyla
çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlayacağız. Eğer çağdaş
uygarlığı yakalayacaksak eğitimle yakalayacağız" diye
konuştu.
'DIŞ POLİTİKAYI MİLLİ OLMAKTAN ÇIKARDILAR'
Dış politikaya değinen Kılıçdaroğlu, "Dış politika bütün ülkelerde
önemlidir. Katar üzerinden Suriye'ye gelen silahlar var. Dış
politikada Türkiye'yi felakete sürüklediler. Eskiden herkes
dostumuzdu şimdi dostumuz yok. Dış politikanın özelliği milli
olmasıdır. Dış politikayı milli olmaktan çıkardılar. Mısır'la kavga
ettik. Neden kavga ettik? Türkiye'nin itibarını 20 milyon dolara
İsrail'e sattılar. 9 vatandaşımız hayatını kaybetti. Esip
gürlüyorlardı abluka kalkmadan imza atmayacağız diyorlardı. Bunları
unutturmayacağız. Miraç kandili bütün İslam dünyası için önemli
kandillerden biridir. Miraç kandili gecesi Suriye'de Müslümanları
öldürdüler. Ne dedi o zat daha fazla Müslüman öldürülmeli diye
demeç verdi. Bunları anlatmak zorundasınız. Medya tek sesli.
Toplumun dokularına inip bunları anlatmak hepimizin görevi. AK
Partili, MHP'li vatandaşların da görevidir. Ülkesini seven bütün
vatandaşların ortak görevidir. Sadece Orta Doğu'da değil Almanya,
İngiltere, Fransa ile de kavga ettik. Gidin Almanya'daki
vatandaşlara sorun Türkiye ile Almanya kavga ederse zararı kime
dokunur? Bizim görevimiz senin o ülkede rahat yaşaman. Oradaki
vatandaşların düşünmesi lazım" diye konuştu.
'İNANÇ ÜZERİNDEN SİYASETİ GETİRDİLER'
2002 yılında terörün olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğitim
sistemi düzelmişti. Bütün komşularımızla huzurlu bir şekilde
geçiniyorduk. İnanç üzerinden siyaset kime ne fayda getirir
? Etnik üstü siyaset, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaseti
bunlar getirdi. Komşumuzun inancını sormazdık artık bunu sorar hale
geldiler. Etnik kimlik üzerinden siyasete hayır. Yaşam tarzı
siyasete hayır. Şirk koşmak bizim kitabımızda, geleneğimizde
yoktur" dedi.
'15 MİLLETVEKİLİNE GİDİN BU KUMPASI BOZUN
DEDİM'
Demokrasiyle ilgili konuşan Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Bu da
başımıza yeni çıktı. Demokrasi gelişmiş ülkelere ve gelişmemiş
ülkeler olarak bakalım. Nerde insan hakları varsa orada demokrasi
vardır. Orada kişi başına gelir en az 25 bin dolardır. Bu yıl İslam
dünyasındaki kavgaya bakın tamamı nereye gitmek istiyor
? Batı'ya gitmek istiyorlar. Niçin? İnsan hakları demokrasi
orada. 'Ben geleceğimizi orada arıyorum' diyor. Demokrasi bir ahlak
rejimidir. Biz demokrasiyi inşa etmeye çalışıyoruz. Bunlar
demokrasiyi yok etmeye çalışıyorlar. Demokrasiye karşı kumpas
kuruyorlar. Nasıl bir dümen sokarız da bunları seçime sokmayız. 15
milletvekiline 'Gidin bu kumpası bozun' dedim. Yaparız Recep bey,
yaparız, gözlerinden öpüyorum. Demokrasinin d'sinden nasip almamış
insanlar. Her şeyi ben bilirim diyen adam yönetici olamaz. Böyle
bir adamda akıl da yoktur. Adalet devletin temelidir. Adaletin
olmadığı yerde devlet lekelidir" diye konuştu. Sözlerini sürdüren
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
'ASKERİ VESAYETİ GETİRMEK İSTİYORLAR'
FETÖ davalarına değinen Kılıçdaroğlu, "Kılıçdaroğlu millete yalan
söylemiyor. O zat benimle görüşmek istiyor. Er meydanı senin
istediğin medyayla, orduyla gel. 33 er, 7 kez ömür boyu hapse
çarptırıldı. Er, komutan mı, paşa mıdır? Bu er ya. Komutanı
talimat verir er gereğini yapar. Parası olan çıkacak, 33 ere 7 kez
ağırlaştırılmış müebbet vereceksin. FETÖ/PDY'den dolayı o kadar
kişi gözaltına alınıyor . Babası, dayısı olan dışarı çıkıyor. Bu
benim vicdanıma zarar veriyor. Sizi sonuna kadar savunan biziz.
Çünkü biz adaleti savunuyoruz. '20 Temmuz'da sivil darbe yaptılar'
dedim kıyameti kopardılar. '1980 darbesinden farkı ne?' dedim. OHAL
ile istediğini içeri atıyorsun. Hadi Ankara'yı anlarım ama
Edirne'de, Rize'de neden OHAL yapıyorsun? 'Kısa süreli yapacağız'
dediler ama 2 sene oldu. Bu ülkede ilktir. Yeniden askeri
vesayeti getirmek istiyorlar kendi askeri vesayetini güçlendirmek
için. Demokrasi üzerindeki vesayeti kabul etmiyoruz" dedi.
'BU KADAR FAİZ ÖDEYEN İKİNCİ BİR HÜKÜMET YOK'
Ekonomi ile ilglii konuşan Kılıçdaroğlu, "Rahmetli Ecevit ve
arkadaşları ekonomiyi düzeltmek için bütün bedelleri ödediler.
Bunlar gelip hazıra kondular. 16'ncı yılında Türkiye
Cumhuriyeti'nin tefecilere teslim olmasıdır. Ekonomiyi bunlar değil
fiilen tefeciler yönetiyor. Son 15 yılda Londra'da bir grup
tefecilere ödediği miktar 150 milyar dolardır. 150 milyar doları
bir grup tefeciye ödüyorlar. İçerideki tefecilere 675 milyar dolar
ödüyorlar. Demeyecek misiniz, bunların yatacak yeri yok, Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde bu kadar faiz ödeyen ikinci bir hükümet
yoktur. Osmanlı'nın borçlarını yoksul döneminde ,Türkiye
Cumhuriyeti ödedi" dedi.
'TEFECİLERDEN EMİR ALARAK EKONOMİYİ
YÖNETİYORSUN'
Faizle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalar
yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "O zat açıklama yapıyor 'Ben faizi
sık sık dile getirince o da faiz ile ilgili konuşma yapıyor' diyor.
Sanki 15 yıldır biz iktidardayız da faizi indirecekmiş. Sen faizi
indirdin de biz indirmemi dedik. Sen tefecilerin karşısında
hazırolda bekliyorsun. Onlardan emir alarak ekonomiyi yönetiyorsun.
Açık söylüyor 'Devletin bankaları da bu işin içinde' diyor.
Gözlerinden öptüğüm Recep devletin bankalarının müdürlerini sen
atıyorsun. Cumhuriyet tarihinde bu kadar ikiyüzlülük görmedim.
Vallahi de billahi de Recep sen ülkeyi yönetmiyorsun. 24 Haziran'a
giderken Türkiye'nin 5 temel sorununu unutmayacaksınız. Ecevit
zamanında yazar kasa atıldı. Şimdi yazar kasanın ötesinde insanlar
3-4 yıldır işsiz kendilerini yakıyorlar. Türkiye Büyük Millet
Meclisi önünde kendilerini yakıyorlar. Haber olmadı ben konuşana
kadar" diye konuştu.
'BU ÜLKEDE HİÇ KİMSE GÜNAHA ORTAK OLMASIN'
Toplum içindeki baskıyı daha da artırmak için seçimin istendiğini
kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede demokrasi üretim, iş, istihdam
olsun, çocuklarımız en iyi okullara gitsinler diyorsan oyunu
değiştir. 24 Haziran'a kadar hiçbir il ve ilçe başkanı rahat
uyumayacak. 24 saat çalışacak. Ben rahatıma düşkünüm öğleden sonra
başlarım diyorsanız görevinizi bırakın. Yörüklere söz verdim Yörük
aile nasıl çalışıyorsa ben öyle çalışacağım. Bu ülkede hiç kimse
günaha ortak olmasın. Tefeciye para ödemek günahsa tefeciye teslim
olmak günahsa hiç kimse harama, günaha ortak olmasın. Verdiğim
rakamlarda 1 kuruş eksikse görevi bırakacağım. Bu kadar eminim.
Çünkü bunlar devletin rakamları. Biz üreten güçlü bir Türkiye
istiyoruz. Bu iktidara vereceğin her oy günaha ortak olman
demektir" dedi.