Kılıçdaroğlu: Büyüme yüzde 11 ise bu asgari ücret ne?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, asgari ücrete yapılan zammı eleştirerek, "Büyüme yüzde 11 ise, bu rakam ne ? Ankara'da oturanların vicdanı yok. Biz asgari ücreti net 2 bin lira yapacağız" dedi.
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Adana İl Kongresi'ne katıldı. Mevcut İl Başkanı Aydan Barut ile CHP Adana eski milletvekili Sedat Doğan'ın aday olduğu kongrede konuşan Kılıçdaroğlu, 2019'un çok önemli olduğunu hatırlatıp, destek istedi. Asgari ücretin 1603 lira, evli 3 çocuklu işçinin eline geçecek paranın ise 1709 lira olacağını belirten Kılıçdaroğlu, hükümete eleştirilerde bulundu.
CHP iktidarında asgari ücretin net 2 bin lira olacağını
vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Asgari ücret net 2 bin lira olsun' dedik. 'Net 2 bin lira olursa
asgari ücretli ailemiz borç harç, kıt kanaat geçimini sağlar'
dedik. Maden yüzde 11 büyüme var, verdiğin rakam ne o zaman
? Evli 3 çocuk sahibi işçinin eline net 1709 lira geçecek.
Ankara'da oturan beylere soruyorum. Siz 1709 lira ile geçinebiliyor
musunuz? Sizler binlerce para alıyorsunuz, asgari ücretliye
gelince evli 3 çocuklu aileye 1709 lira ile geçin diyorsunuz.
Otobüse binecek para lazım, çocuğunu okula gönderecek para lazım.
Ankara'da oturanların vicdanı yok. Asgari ücret 1500 lira olmalı
dediğimizde 'Parayı nerden bulacaksın?' dediler. Sen her
türlü lüksü yaşarsın asgari ücretliye gelince parayı nerden
bulacaksın diyeceksin. Ağalardan beylerden keseceğim asgari
ücretliye net 2 bin lira vereceğim. Sözüm söz."
DELEGE HESABI YAPANLAR İSTİFA ETSİN
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partililerine kişisel hesap
içerisinde olmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Kılıçdaroğlu,
"Bir CHP'li çıkar 'Ben ne olacağım?' derse derhal CHP'den istifa
etsin. Bizim kapımız bunlara kapalı. Parti içinde asla kavga
istemiyorum. Delege hesabı yapanların partide işi yoktur. Derhal
istifa etsin. Ayrıca Adana milletvekillerine sesleniyorum
önümüzdeki günlerde siyasi partilerdeki delege sisteminin
kaldırılması ile ilgili TBMM'ye kanun teklifi verin. Birbirine
sırtını dönenler bu partide hiçbir yere gelmeyecek. Kurultaydan
sonra tüzük kurultayı yapacağız. Herkesin her telden konuştuğu
değil herkesin Türkiye'nin sorunları konuştuğu bir tüzük yapacağız
ve herkes aynı dili konuşacak. Bu partide bir kişi davanın insanı
değilse bu partide işi yoktur. Bizim sorumluluğumuz diğer
partilerin sorumluluğuna benzemez biz avukat bürolarında değil
savaş meydanlarında kurulan bir partiyiz. Biz Mustafa Kemal'in
partisiyiz"dedi.
15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktıklarını da
anlatan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz'a karşı çıktık hep beraber niye
karşı çıktık demokrasiyi yok ettikleri için silahla demokrasiye
müdahale ettikleri için. Şehit ve gazilerimiz var. 15 Temmuz darbe
girişiminden 5 gün sonra OHAL ilan edildi. Bugün geldiğimiz noktada
kimsenin FETÖ ile mücadele ettiği yok. Daha 15 Temmuz'dan 1 gün
sonra yaptığım konuşmada devlete yakışır bir şekilde mücadele
edilmesi gerektiğini söyledim. Bugün geldiğimiz noktada devlet 1
kişinin tek eline teslim edilmiştir. Bugün Türkiye'de kimsenin can
ve mal güvenliği yoktur. Ben bunu söylediğimde kıyamet koptu. Eğer
bir ülkede suçluyu hakim değil de siyasi otorite belirlerse o
ülkede yargı bağımsızlığı yoktur. Dünyanın bütün demokrasilerinde
kimin suçlu olup olmadığına hakim karar verir. 20 Temmuz sonrası
artık Türkiye'de kimin suçlu olup olmadığına önce birileri karar
veriyor. Onun hakkında soruşturma açılıyor hemen. Bu ülkenin
mazlumlarının hakkını kim savunacak? Açlıktan ölen bebeğin hakkını
kim savunacak? Sırtında çocuğunun cesediyle onlarca kilometre giden
babanın hakkını kim savunacak? Bunları deyince bizi suçluyorlar.
Biz bir davanın insanlarıyız. Biz hukuktan, aştan ve işten yanayız.
Bizim mücadelemiz şahsi bir mücadele değildir. Bizim mücadelemiz
Türkiye'nin bekası mücadelesidir. Onun için bütün insanlar kim
kendisini nasıl tanımlıyorsa, nasıl görüyorsa, nasıl bayrağımız bir
ise demokrasimizde bir olmalıdır. Demokrasimizi büyütmeliyiz. Gece
yarısı hakim değiştiriyorlar. Neymiş benimle ilgili açılan tazminat
davalarına başka bir hakim atıyorlar. Sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu
çekinecek bir daha laflar etmeyecek. Siz kim oluyorsunuz da beni
korkutmayı cesaret ediyorsunuz? İster hakimi ister savcıyı
değiştir. Ben bu ülkenin insanlarına güveniyorum. Sen hakiminle
savcınla beni korkutacağını mı sanıyorsun? Hakiminle savcınla gel
kiminle gelirsen gel çekinmeyiz korkmayız. Cesaretin varsa çıkarsın
karşıma. Çıkamaz cesaretin yoktur. Size söz veriyorum bir milim
bile geri adım atmayacağız. Sadece siz değil sizin feriştahınız
gelse bize bir milim adım geri adım attıramayacak. Bu ülkenin
mazlumlarının hakkını hukukunu adaletini kim
savunacak?" diye konuştu.
2019'DA BÜTÜN HER YERİ ALACAĞIZ
Kavgadan yana olmadıklarını da belirten Kılıçdaroğlu şunları
söyledi:
"Eğer siz mercimeği, nohudu dışarıdan ithal ediyorsanız düşünmeniz
lazım. 15 yıl Türkiye'yi bu hale getirdi. İcra daireleri tıka basa
dolu. Önümüzdeki süreç hepimizin oturup düşünmesi lazım. Biz
kavgadan yana değiliz. Biz oturup uygar insanlar gibi düşünmekten
yanayız. Bu ülkeye huzuru ve barışı getirecekseniz güçlü bir devlet
olması lazım. Kini, öfkeyi beslerseniz bu doğru değildir.
Komşumuzun kimliğini, inancını sorgulamaya başladık. Siyasetin
derdi üretme olmalıdır. Başka yerde düşman aramaya gerek yok bütün
dünyayı kendimize düşman ilan ettik. Suriye de akan kanın sorumlusu
kim ? Düşünmesi lazım herkesin. 2019'da bütün her yeri alacağız.
Sosyal demokrat yönetim nasıl oluyormuş göreceksiniz. İzmir'i,
Tekirdağ'ı, Burdur'u gidip görün. Biz bütün illeri alınca herkes
kazanacak. Bizim projelerimizin kaybedeni yok. Demokrasiden yana
olan bütün güçler bir arada olmak zorundadır. Kendimiz için değil
çocuklarımız için. Otoriter yapıdan yana olanlar istediği yerde
olabilir. 2019'da demokraside birleşmek zorundayız."
KENAN EVREN İLE ERDOĞAN'IN YAPTIKLARI ARASINDA FARK
YOK
Türkiye'nin 15 yılda geldiği noktayı değerlendiren Kılıçdaroğlu
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kenan Evren ve yaptıklarına bir de Erdoğan ve arkadaşlarının
yaptıklarına bakın hiçbir farkı yok. O dönem sıkı yönetim
bildirileri yayınlanıyordu şimdi KHK yayınlanıyor. Bu ülkenin
dinamik güçleri var. Bu ülkenin aydınları var. Biz asla ve asla
umutsuzluğa kapılmayacağız. Bedel mi ödenecek gerekirse ben o
bedeli ödeyeceğim. Bedel ödemekten kaçınmayıp çekinmeyeceğiz. Bu
ülkenin insanı baskıdan bıktı. Kapanan iş yeri sayısı açılandan
fazla. Birisinin buna dur demesi lazım. Biz bir konuşuyoruz
onlar yüz konuşuyor. Milletvekilleri, gazeteciler, STK yöneticileri
hapisteyse o ülkede demokrasi yoktur. Ülke 20 Temmuz darbe sürecini
yaşamaktadır. Bizim mücadelemiz işsizin mücadelesidir. Çiftçinin
mücadelesidir. Bizim mücadelemiz hapisteki milletvekilleri
mücadeledir. Parti içerisinde asla kavga istemiyorum. Hedefimiz
bellidir. Biz 4 yılda yoksulluğu, terörü bitireceğiz. 4 yılda bu
ülkeyi dünyanın en saygın ülkeleri haline getireceğiz. 5 yılda
değil. Bizim işimiz kolay iş değil. Metronun kilometresini İzmir 50
milyona, Ankara 100 milyona, İstanbul 150 milyona yapıyor. Bütün
mesele kul hakkı yememekte."
ŞEHİT BABASINI ZİYARET ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda kongrede
2 aday olduğunu hatırlatıp, kaybedenin kazanın eline kaldırıp,
'Emrindeyim' demesi gerektiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, kongrenin
ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde
tedavi gören bir şehit babasının ziyaret edip geçmiş olsun
dileklerinde bulundu.