Kılıçdaroğlu da kendi anket sunuçlarını açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'de katıldığı canlı yayında referandum süreci ve anketlerle ilgili açıklamalarda bulunarak, "En son gelen tahmin 53 civarında 'hayır' oyu olacağı yönünde bir tablo var. Bunun içinde gizli oy dediğimiz, 'Acaba bu düşüncemi açıklarsam yani 'hayır' dersem başıma bir şey gelir mi?' diyen kitle de var. Onların önemli bir kısmı zaten 'hayır'dan yana tavır takınıyor. Sandığa gidiş oranı ne kadar yüksek olursa 'evet' ile 'hayır' arasındaki fark 'hayır' lehine o kadar büyümüş olur" dedi.
Abone olAçıklamalarında Cumhurbaşkanının tarafsızlığının ortadan kaldırıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Çünkü Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacak. Şimdi Cumhurbaşkanı tarafsızsa yargıç atayabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını atayabilir. Ama aynı zamanda bir partinin genel başkanı ise yargıç atayamaz. Atadığı zaman orada yargı siyaset iç içe geçmiş olur" şeklinde konuştu.
Bir partinin genel başkanının istese de tarafsız olamayacağını
anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Programını, kendi
partisinin ilkelerini savunmak zorundadır. Hangi gerekçeyle gelip
parlamento da, 'Ben tarafsızlık üzerine, namusum üzerine ant
içiyorum' diye yemin edecek. Kendi içinde de çelişkileri olan bir
düzenleme. Bunun da doğru olmadığını ifade ettik.
Bir başka önemli nokta Türk Silahlı Kuvvetleri'ne başkomutanlık
yetkisi. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı tarafsızsa Tük Silahlı
Kuvvetleri'ne komutanlık yapabilir. Böyle bir kural bugünkü
anayasada var. Eğer bir partinin genel başkanıysa Türk Silahlı
Kuvvetleri'ne bir partinin genel başkanı nasıl başkomutanlık
yapacak. Bu doğru değil. Doğrudan doğruya siyaseti kışlaya sokmuş
olacağız. Orduya siyaseti sokmak, adliyeye, yargıya siyaseti
sokmak, camiye siyaseti sokmak ancak toplumu ayrıştırır. 15
Temmuz'da gördük. Ordunun önemli bir kısmı baktınız ki paralel
devlet yapılanmasına teslim etmişsiniz. Bu tehlike biline biline
hala bu uygulama getiriliyorsa bunun getireceği felaketin topluma
anlatılması lazım."
SAYIN BAHÇELİ YENİ KEŞFETMİŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR
Anayasa değişikliğinde eyalet sisteminin olup olmadığına ilişkin
bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi: "Eyalet diye yazmaz
zaten. Yazılan şu: Birden fazla ili kapsayan düzenleme yapabilir,
diyor. Birden fazla ili kapsayan düzenleme nedir? Şöyle bir karar
alabilir. Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne'de bir kamu kuruluşu
kurdurur ve üçünü birlikte kapsayan bir düzenleme hayata geçirdim
diyebilir. Bir kararnameyle. Bu mümkün. Değiştiriyorsunuz çünkü
anayasayı. Bakanlıkları, merkez ve taşra teşkilatını yeniden
düzenleyebiliyor. Böyle bir yetkiye sahip olacak. Zaten Şükrü
Karatepe de bunu ifade etti. Sayın Bahçeli yeni keşfetmiş gibi
görünüyor. Bu bilinen, bu parlamentoda, komisyonlarda defalarca
dile getirildi, meydanlarda dile getirildi, anlatıldı. Bunların
hepsi söylendi."
"ANAYASALAR UZLAŞMAYLA HAZIRLANMALI"
Böyle bir anayasal düzenin anahtarının yargı olduğunun altını çizen
Kılıçdaroğlu, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının çok önemli
olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, "Kişi herhangi bir olumsuz eylemle veya bir başka tavırla karşılaştığında, devletin bir yaptırımıyla karşılaştığında, hakkını yargıya başvurarak arayacaktır. Şimdi bu bağımsız yargıda olabilir ama eğer oraya bir partinin genel başkanı yargıç tayin etmişse ve o mahkemede başka bir partilinin davası görüşülüyorsa o mahkemenin adalet dağıtmadığı kanısı onda uyanır. Bu da hayatın bir başka gerçeğidir." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, anayasaların bütün kesimlerinin haklarını güvence
altına alan temel belgeler olduğunu kaydederek, "Eğer anayasaları
alıp da bir partinin mutfağında hazırlar ve bunu topluma
dayatırsanız bu doğru değil. Bu toplumda ayrıştırmayı besler,
kesinlikle huzurlu bir toplum değil, çatışan bir toplum sürecini
başlatır. O açıdan biz söyledik, anayasalar uzlaşmayla
hazırlanmalı." değerlendirmesinde bulundu.
"BU TOPLUMUN BELLEĞİNE GÜVENİYORUZ"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 2010 Referandumunda da Türkiye'de
benzer süreçlerin yaşandığına dikkati çekerek, "2010 referandumunda
yapılan anayasa değişikliği Türkiye'yi 15 Temmuz Darbesine getirdi.
Normalde bu değişiklik eğer gerçekten toplumun çıkarına olsaydı pek
çok kişi çıkıp 'Bu anayasa değişikliğinde benim de tuzum var' diye
açıklama yapardı." ifadelerini kullandı.
"SANDIKLARIN GEREKLİ GÜVENLİĞİ
SAĞLANMIŞTIR"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Vatandaşlarımıza 16 Nisan ile ilgili ne
söylemek isterseniz, ne yapmak lazım, ne önerirsiniz?" şeklindeki
soru üzerine şunları kaydetti: "Bir, 'Pazar günü hava güzel,
sandığa gitmiyorum' sakın demesinler. Herkes mutlaka ama mutlaka
sandığa gitmeli. İki, şunu rahatlıkla söylüyorum ve söylüyorum,
'evet' demenin vebali çok ağırdır, Türkiye'nin kaderi demokratik
standartların yükseltmesiyle yükselir ve Türkiye dünyada itibar
kazanır. Üç, 'Efendim, gideceğim de sandıkların güvenliği sağlandı
mı, sağlanmadı mı?' Bu konuda hiçbir tereddüt olmasın hiçbir
vatandaşımda. Sandıkların gerekli güvenliği sağlanmıştır. Sadece
bizim partililer değil, gönüllü arkadaşlar var, sivil toplum
örgütleri var. Gerçekten de genç avukatlar var. Nerede bir sorun
çıktığında derhal o avukat arkadaşlarımız gidecekler ve o sorunla
ilgilenecekler. Dolayısıyla sandığa gidelim, Türkiye'nin bekası
için, Türkiye'nin demokrasisi için, evlatlarımız için, çocuklarımız
için kahverengine, tercihimizi kullanalım. Hayırın altına mührümüzü
basalım. Bu Türkiye'nin geleceği için çok önemlidir."