Kılıçdaroğlu: Kim terörü destekliyorsa, ortam hazırlıyorsa hepsini lanetliyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. PKK'lı teröristlerce Necmettin Yılmaz'ın öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Kılıçdaroğlu, "Teröre nasıl lanet okumayız. Terörü destekleyenlere nasıl lanet okumayız. O öğretmenin şahsında bütün eğitimci kardeşlerimin başı sağ olsun diyorum. Siz bedel ödüyorsunuz çocuklarımız için. Bu kardeşimiz hepimizin onuru, gurudur. Ona Allahtan rahmet diliyoruz ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz. Şenay öğretmen gibi sonsuzluğa uğurladık onu da. PKK kurşunuyla o da hayatını kaybetmişti. Terörü kim yaparsa lanetliyoruz. Babayı aradım evlat acısı yürek yakıyor. Terörü lanetliyoruz kim yaparsa yapsın. PKK, FETÖ, DHKP-C, El Nusra terörünü de lanetliyoruz. Bu ülkede kimsenin hayatı ucuz değil. Kim terörü destekliyorsa, ortam hazırlıyorsa hepsini lanetliyoruz. Kim Habur'da çadır mahkemeleri kuruyorsa hepsine lanet olsun diyoruz. Kim terör örgütü ile masaya oturuyorsa kim valilere talimat verip aman bunlar PKK'lı bunlara dokunmayın diyorsa hepsine ama hepsine lanet okuyoruz" diye konuştu. 

"BU YÜRÜYÜŞÜ HAK, HUKUK ARAYAN MAZLUMLAR İÇİN YAPTIK" 



"Adalet Yürüyüşü"ne değinen Kılıçdaroğlu, "Adalet Yürüyüşümüzü gerçekleştirdikten sonraki ilk grup toplantısındayız. Dünya tarihine bir not düştük. Dünyada adaletin yüceliğini anlatmaya çalıştık. Engel oluruz dediler engel olamadılar. Dünyanın en barışçıl eylemini yaptık. Taş attılar provokasyon düzenlediler ama ne onbiler ne yüzbinler asla provokasyona izin vermedi. Bu kadar vatansever eylemi gerçekleştirmenin huzuru kıvancı içindeyim. Katılanlara yürekten selamlarımı saygılarımı gönderiyorum. Bu yürüyüşü hak, hukuk arayan mazlumlar için yaptık. Adalet arayan hapisteki gazeteciler açlık grevindeki Nuriye ve Semih kardeşimiz için yaptık. IŞİD'e, PKK, FETÖ, El Nusra'ya yani  teröre karşı olduğumuz için yaptık. Bu yürüyüşü, dosyası kapatılan ama hala adalet arayan Muhsin Yazıcıoğlu için yaptık. Bu yürüyüşü, hapisteki askeri öğrenciler, er ve erbaşlar için yaptık. Bu yürüyüşü 15 Temmuz akşamı linç edilen adalet arayan genç çocuklarımız hapisteki milletvekilleri için yaptık. Şehitler ve gaziler arasında hiç bir ayrım yapılmasın yapan vatan hainidir demek için yaptık. Bu yürüyüşümüzü, gayri meşru ilan ettiğimiz anayasanın dünyaya tanıtılması için, yıllardır adalet arayan Madımak ve Başbağlar için yaptık. Mavi Marmara'da şehit ve gazi olan arkadaşlarımız için yaptık. Korkudan sesini çıkaramayan can ve mal güvenliği olmayan  iş dünyası için yaptık. Bu yürüyüşümüzü devlette liyakat sistemi yeniden gelsin diye yaptık. Bu yürüyüşümüzü, FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıksın diye yaptık. Her siyasi görüşten katılım oldu yürüyüşe. Adalet için yürüdük" ifadelerini kullandı. 

"'KARDEŞİM BU ÜLKEDE ADALET VAR NİYE YÜRÜYORSUNUZ' DİYEMİYORLAR" 



Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi yöneten bize dedi ki 'sokaklarda adalet aranmaz.' Sokaklarda demokrasi aranıyor, mücadele ediliyor. 250 şehidimiz var. Adalet yoksa devlet mi olur? Önce adalet, ahlak, kimlik. Adalet olmadan hiçbir şey olmuyor. Devletin, insanlığın temelidir. 'Kardeşim bu ülkede adalet var niye yürüyorsunuz' diyemiyorlar. Onlar da biliyor bu ülkede adalet yok. Toplumun her kesimi adaletsizlikten şikayetçi" açıklamasında bulundu. 

"KHK'LARLA HAKSIZLIĞA UĞRAYAN KİŞİLERİN ADALETE ERİŞİMİ KISITLANDI VE YOK SAYILDI" 



Kılıçdaroğlu, "Bir şeye ilk kez bu hükümet döneminde tanık oldum; KHK'larla haksızlığa uğrayan kişilerin adalete erişimi kısıtlandı ve yok sayıldı. En tipik örneği İbrahim Kaboğlu. Dava açacak izin verilmedi yurt  dışına çıkışına izin verilmedi. Bir bilim adamına bu kadar büyük adaletsizliği dünya tarihi yazmamıştır" dedi. 

"GÖRECEKSİNİZ AHİRLERİ BERBAD OLACAK" 



Kılıçdaroğlu, "Yunus ne güzel diyor; 'zulm ile abad  olunmaz. Zulm ile abad olanın  ahiri berbad olur" göreceksiniz ahirleri berbad olacak" dedi. 

"HALKIN 15 TEMMUZ'U BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE" 



15 Temmuz anmalarına değinen Kılıçdaroğlu, "Geçen hafta 15 Temmuz'u kutladık. İki 15 Temmuz var. Bir halkın 15 Temmuz'u bir de sarayın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'u şehitlerimiz gazilerimiz. Onlar demokrasi milli iradeye sahip çıktılar. Onların mücadelesi hakkın mücadelesidir. Onları bağrımıza basıyoruz. Demokrasiye, TBMM'ye, Milli iradeye sahip çıktılar, mücadele ettiler. Onların mücadelesi hakkın mücadelecisidir. Halkın 15 Temmuz'u başımızın üstünde. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. Halkın 15 Temmuz'unu fırsat bilip 20 Temmuz'da sivil darbeyi gerçekleştirenler. Kendilerine ikbal hazırlayanladır. İkisini birbirinden ayıracağız. Demokrasilerin özü toplumsal uzlaşmadır" açıklamasında bulundu. 

"FETÖ İLE MÜCADELE İKTİDARA KİM MUHALİF İSE ONLAR İLE MÜCADELEYE DÖNDÜ" 



Kılıçdaroğlu, "Darbeden sonra hepimiz bir araya geldik. Darbeye karşı çıktık. Hızla normalleşelim dedik. Onlar OHAL ilan etti. Binlerce kişinin haklı haksız işine son verdiler. Bir süre sona FETÖ ile mücadele iktidara kim muhalif ise onlar ile mücadeleye döndü" dedi. 

"İBRAHİM KABOĞLU'NUN, CUMHURİYET, SÖZCÜ GAZETESİ'NİN YÖNETİCİLERİNİN FETÖ İLE NE İLGİSİ VAR?" 



Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "İbrahim Kaboğlu'nun, Cumhuriyet Gazetesi'nin, Sözcü Gazetesi'nin yöneticilerinin FETÖ ile ne ilgisi var? Sarayın 15 Temmuz'undan garip bir örnek vermek istiyorum. Can Dündar ve Erdem Gül'ün davası görüşülür 1 Nisan'da. Bir süre sonra TBMM'ye Sakarya milletvekilimiz Engin Özkoç'la ilgili fezleke gelir. 12 tane delil. Niçin o davaya katıldın slogan attın diye? Engin Özkoç orada mı değil. Nasıl oluyor da 12 sahte delil hazırlıyorsunuz. Nerede Engin Özkoç Sakarya'da. Bu savcılara sesleniyorum siz gerçekten savcı mısınız? Sarayın savcıları cumhuriyetin savcısı olamaz. Nasıl bir düzen? 

GEÇMİŞTE FETÖ ÖRGÜTÜNE KOZMİK ODA'NIN TESLİM EDİLMESİ TUTANAĞINA BENZİYOR



Bu geçmişte bir milletvekilinin Manisa'dayken Ankara'da suikast düzenlenmesi ve FETÖ örgütüne Kozmik Oda'nın teslim edilmesi tutanağına benziyor. Aynı olay. Bülent Arınç neredeydi?  Manisa'ydı. Ankara'da suikast düzenleniyordu. Manisa'daki milletvekiline Ankara'da suikast düzenleniyor. Devletin bütün sırları FETÖ örgütüne teslim ediliyor. Teslim edenleri lanetliyorum hesabını verecekler onlar. 

TBMM'YE İÇTÜZÜK GETİRMİŞLER. MUHALEFET FAZLA KONUŞUYOR İYİ HİÇ KONUŞMAYALIM



Biz birlikte yaşamaktan bahsediyoruz onlar tek adam, otoriter bir rejiminden bahsediyor. TBMM'ye içtüzük getirmişler. Muhalefet fazla konuşuyor iyi hiç konuşmayalım. Kapatın muhalefeti de olmasın."  

"O KİŞİ TBMM'NİN BAŞKANI DEĞİL SARAYIN EMİR KULUDUR. RÜZGAR GÜLÜ BİLE BU KADAR HIZLI DÖNMEZ" 



Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ı eleştiren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetin gündeminde kim var yine ben varım. Referandumda ben vardım 15 Temmuz darbe girişimi bütün boyutlarıyla aydınlansın diyorum. Bu hazret kızıyor bana. FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıksın diye bar bar bağırıyorum o kızıyor. Adil yargılama yapın diyorum hazret yine alınıyor nankör diyor. Ben hukuk devletini savunuyorum o dikta yönetimini savunuyor. Ben İbrahim'den yanayım o Nemrut'tan yana. Oysa onun çok korktuğunu biliyorum. Kul hakkı yememişseniz adalet için mücadele ediyorsanız neden korkacaksınız? Ama o korkuyor. 15 Temmuz davetiyelerini 3 sefer değiştirdiler. Kılıçdaroğlu ya gelir konuşursa diye. TBMM Başkanı değiştirdi. Tek adamın, otoritenin talimatı üzerine değiştirdi. O kişi TBMM'nin Başkanı değil sarayın emir kuludur. 

İRADESİZ BİR MECLİS BAŞKANI OLABİLİR Mİ? İRADESİ YOK



İradesiz bir Meclis Başkanı olabilir mi? İradesi yok. Rüzgar Gülü bile bu kadar hızlı dönmez. Meclis'te konuştum hepsinde şafak attı Kılıçdaroğlu niye böyle konuşuyor diye. Ama şu yanlış diyemiyorlar anlatma diyorlar." 

"İSTEDİĞİN KADAR KUMPAS KUR. YOLUNDAN, ADALETTEN, HAKTAN, DÖNEN NAMERTTİR" 



Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: "Sabahki bütün konuşmasını benim üstüme inşa etti. Kılıçdaroğlu, 'şunu, bunu yaptı, hesap verecek.' diyor. İstediğin kadar kumpas kur. Yolundan, adaletten, haktan, hukuktan dönen namerttir. 

BU ZATA, AÇIKÇA MEYDAN OKUYORUM  KORKAK, ÖDLEK, VANDAL DEĞİLSEN ÇIK KARŞIMA



Şimdi ben bu zata, açıkça meydan okuyorum. Onun sözleriyle söylüyorum cesaretin varsa korkak değilsen ödlek, vandal değilsen senin havuz medyanda senin istediğin saatte gel birlikte 15 Temmuz'u tartışalım. Çık karşıma sana açıkça meydan okuyorum cesaretin varsa çıkarsın. 

KORKAK, ÖDLEK, VANDAL DEĞİLSEN ÇIK KARŞIMA SANA AÇIKÇA MEYDAN OKUYORUM 



Sarayın esiri olan o zata sesleniyorum; Sevgili kardeşim korkak, ödlek, vandal değilsen çık karşıma sana açıkça meydan okuyorum cesaretin varsa çıkarsın. Kim doğruları söylüyor söylemiyor millet öğrensin."