Kılıçdaroğlu'ndan hükümeti şartlı çağrı: 50 milyon doları toplayacağım
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya'daki tank palet fabrikasının 25 yıllığına özelleştirilmesine tepki göstererek, "Katar Ordusu ile yaptığınız sözleşmeyi iptal edin, 50 milyon doları toplayacağım" dedi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya'daki tank palet fabrikasının 25 yıllığına özelleştirilmesine tepki göstererek, "Katar Ordusu ile yaptığınız sözleşmeyi iptal edin, 50 milyon doları toplayacağım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir'de partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Konuşmasında, Ekim ayında Meclis'e getirilmesi planlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne değinen Kılıçdaroğlu "Adalet reformunu getirin Meclis'ten geçirelim" dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca Sakarya Arifiye'deki tank palet fabrikasıyla ilgili hükümete çok konuşulacak bir öneri getirdi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar;
"50 milyon doları toplayacağım"
"(Sakarya'daki tank palet fabrikasının özelleştirmesi) Katar Ordusu
ile yaptığınız sözleşmeyi iptal edin, 50 milyon doları
toplayacağım." ifadelerini kullandı.
"Adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz"
"Şimdi o eksiklikleri görüşme ve bir daha ki seçimlerde tamamlama
sürecini hayata geçirmek zorundayız. Elbetteki demokrasi
kültüründen yana toplumu aydınlattık, herkese demokrasinin,
adaletin erdemini anlatmaya çalıştık. Bizim daha alacağımız çok
mesafe var. Dün bir yerde yaptığım konuşmada yine adalete vurgu
yaptım. Dünya siyaset tarihinin en uzun yürüyüşünü birlikte
gerçekleştirdik. Bir devlet için bir ülke için adaletin ne kadar
değerli olduğunu anlatmaya çalıştık. Demokrasinin olmadığı yerde
adalet, adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz."
"Meclis açılsın adalet reformunu yapalım"
"Bugün suçsuz olduklarına dair Cumhuriyet Başsavcılığının kararına
rağmen hâlâ bazı gazeteciler hapisteyse adalet sorunu var demektir.
Masum insanlar hapiste, beyler eğleniyorlar. Meclis açılsın da
ondan sonra adalet reformunu yapalım. Neden Meclis’i bekliyoruz!
Masum insanların hapiste ne işi var. Bu düşünceyle yola çıkarsanız
adalete olan güven biter."
"Adaleti sağlamak hepimizin görevi"
"Yukarıdakinin avukatı var ne düşünüyor sorayım derse bir hakim, o
ülkede adalet bitmiştir. Hepimizin yapması gereken büyük görevler
var. Bedeli ne olursa olsun adaleti sağlamak hepimizin ortak
görevidir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını adalet ortamında
ararsınız."
"Bütün dünya var olan sistemle dalga
geçiyor"
Yargının çöktüğünü gösteren en büyük karar YSK’nın kararıydı. Bütün
dünya var olan sistemle dalga geçiyor. Nasıl bir yargıçtır, nasıl
bir anlayıştır, nasıl bir hukuk fakültesidir. Kendi görüşünü makamı
için satan bir kişiye yargıç denmez. Özgür iradesiyle karar alacak.
Halkın iradenizi atıyor, vicdanınızı bir köşeye koyuyor, okuduğunuz
bütün kitapları bir kenara atıyorsunuz bir kişinin dediklerini
yapıyorsunuz. Sonra halktan şamar yiyorsunuz. Toplumun vicdanını
kanattılar, ahlak kavramını yozlaştırdılar. İl başkanları olarak
hepinizin bu konuda ciddi bir sorumluluğu var.
"Batsın sizen sendikacılığınız"
"(Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın sözleri) Ben işçinin
hakkını arıyorum. Neden? Alın terine, emeğe değer verdiğim için.
Hiçkimse bir başkasına muhtaç olmasın diye. Türk-İş Genel
Başkanı’nın yaptığı sözleşmeye değinmek isterim. Sendikacılık
işçinin hakkını aramaktır. Güç karşısında işçinin hakkının teslim
edilmesidir. İşçinin alın terini saraya pazarlarsa ona sendikacı
denmez. Batsın sizin sendikacılığınız!" dedi.