Klasik otomobil tutkunları Kastamonu’da buluştu
Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi ve Şapka ve Kıyafet İnkılâbının 94’ncü yıl etkinlikleri çerçevesinde farklı illerden Kastamonu’ya gelen 25 klasik araca vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Abone olAtatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi ve Şapka ve Kıyafet İnkılâbının
94’ncü yıl etkinlikleri çerçevesinde farklı illerden Kastamonu’ya
gelen 25 klasik araca vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişinin ve Şapka ve Kıyafet
İnkılabının 94’ncü yıl etkinlikleri çerçevesinde Kastamonu’ya davet
edilen klasik araçlar, vatandaşları adeta zaman yolculuğuna
çıkardı. 1950’li yıllar ile 1970’li yıllarda Türkiye’de zamana
tanıklık etmiş otomobiller vatandaşların beğenisine sunuldu. Bir
dönem Türkiye’de ambülans ve cenaze aracı olarak kullanılan 1963
model olan minibüs tarzı araç vatandaşların yoğun ilgisiyle
karşılaştı. Dünyada sadece 800 tane üretilen, Türkiye’de tek olan
ve üretildiği dönemde varlı kişilerle bürokratların kullandığı
otomobilin de olduğu klasik araçlar, vatandaşlardan yoğun ilgi
gördü.
Etkinlikler kapsamında Kastamonu’ya gelen klasik araç
sürücülerinden Halil Gençkardeşler, “İstanbul Klasik Otomobilciler
Derneği üyesiyim. 1956 model şavrole markalı araç sahibiyim. Burada
düzenlenen festival için geldik. 3-4 gün kaldıktan sonra tekrar
İstanbul’a döneceğiz. Arabamız 1956 model 6 silindir özellikli bir
arabadır. Yapıldığı dönemden bu seneye kadar revizyon görmüş bir
arabadır. 4 seneden beri araç bende. Klasik araç bir tutkudur.
Amcamızın bize verdiği bir hatıra. Seviyoruz ve senelerdir bu
arabaları kullanmaya devam ediyoruz" dedi.
Klasik araçların sanat eseri olduğunu ifade eden Klasik
Otomobilciler Derneği Başkanı Serkan Okay ise, “Bu araçlar 1950’li
yıllar ile 1970’li yıllar arasında değişkenlik gösteren, o döneme
damgasını vuran çeşitli marka ve modellerden oluşuyor. Bir dönemin
markalarının çok nadide örnekleri. Biz bu araçlara birer tarihi
değer olarak bakıyoruz. Kendimizi emanetçileri olarak düşünüyoruz.
Bunları geleceğe taşımak adına hem kullanıyor hem de yaşatmaya
çalışıyoruz. Bu araçlar estetiği, konforu, yeri geldiği zaman
sürati üzerinde muhafaza eden araçlar. Rengarenk araçlar. Bizleri
cezbeden en güzel tarafı da bu. Güncel araçlar siyah, beyaz ve gri
tonlarında ama bu dönemin araçları sanki bir sanat eseri edasında.
Aracımız 1967 VIP bir araba. Zamanında diğer araçlar 30-40 bin
üretilirken bu araçtan sadece 800 tane üretilmiş. Ben bu aracın
3’ncü sahibiyim. Bu araba 1998 senesinde Türkiye’ye getirilerek
millileştirildi. Aracımız çok nadir üretilen araçlardan.
Bürokratlara ve iş adamlarına özel olarak yapılan bir araçtır.
Aracımızın kliması var. 1967 senesi için büyük bir lüks bu" diye
konuştu.
Bir başka klasik araç tutkunu Murat Kökyar da, “Bu araç
kulübümüzün yardım ve destek aracıdır. Bu araç zamanında ambülans
ve cenaze aracı olarak kullanılmış. Biz bu aracı Bursa’dan aldık.
Bu araç Türkiye’nin her yerine gitmiştir” şeklinde konuştu.