Konya depremi sonrası ilginç detay!
Konya'da meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem sonrasında, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Yaşar Eren'in ilginç açıklaması dikkat çekti. Depremin Türkiye diri fay haritasında yer almadığını belirten Eren, Konya'nın Türkiye'nin en güvenilir yerlerinden biri olduğunu vurguladı ve yıkıcı depremlerin etkilenme sıklığına dikkat çekti.
Konya'nın Selçuklu ilçesinde meydana gelen deprem, dün vatandaşlar arasında panik ve korku yaşattı. Depremin şiddeti nedeniyle birçoğu kendini dışarıya atarken, bazıları da gece boyunca uykusuz kaldı. Ancak, depremin gerçekleştiği bölgenin Türkiye'nin diri fay haritasında yer almaması ilgi çekici bir durumdu. Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, Konya'nın deprem açısından güvenli bir bölge olduğunu belirtirken, yine de depremlerin meydana gelebileceği uyarısında bulundu.
Ayrıca, başka bir tehdide de işaret etti; Arap Levhası'ndan kaynaklanabilecek 8 büyüklüğünde bir depremin Türkiye'nin birçok şehrinde hasara neden olabileceğini ifade etti.Prof. Dr. Eren, deprem sonrasında sosyal medyada gündeme gelen yüzey yarıkları iddiasını da açıklığa kavuşturdu. Bu yarıkların depremle bir bağlantısı olmadığını ve alüvyal zemindeki yer altı suyu seviyesinin düşmesine bağlı olarak meydana geldiğini belirtti. Yani, son meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, bu tür yüzey kırıklarının oluşmasına neden olacak kadar büyük bir deprem değildi.
Deprem sonrasında yapılan saha taramalarında, Sarıcalar Mahallesi'nde bir caminin minaresinde ve 2 metruk binada küçük çaplı hasarlar tespit edildi. Vatandaşlar yaşadıkları korkulu anları anlatırken, bir çiftçi olan Ali Kalıntaş, deprem sırasında bahçede olduğunu ve depremin şiddetinden korkudan uyuyamadıklarını dile getirdi.
Ayrıca, Sarıcalar Mahallesi Muhtarı Ali Bezirci de yüzey yarıklarının aslında depremden önce oluştuğunu ve ekinleri işledikten sonra fark ettiklerini ifade etti.
Sonuç olarak, Konya'daki deprem, vatandaşları tedirgin etmiş olsa da Prof. Dr. Eren'in açıklamaları ve yapılan taramalar, Konya'nın deprem açısından genellikle güvenli olduğunu gösteriyor. Ancak, potansiyel tehditler göz önünde bulundurularak depremlere karşı dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.