Anasayfa /  Foto Galeri

Koronavirüs aşılarıyla ilgili yanlış bilinen doğrular !

Yeni tip corona virüs pandemisi nedeniyle dünya genelinde 3 milyonu aşkın kişi yaşamını yitirirken, aşılar salgını durdurmanın tek yolu olarak görülüyor. Ancak, aşıların etkinliği ve yan etkileri hakkındaki son çalışmaları takip edebilmek ve bu araştırmaları anlamlandırabilmek, bilim insanı olmayanlar için oldukça zor. Bu da yanlış bilgilerin internet ortamında yayılmasına neden olarak hayati tahlikeye neden oluyor.

Koronavirüs aşılarıyla ilgili yanlış bilinen doğrular ! - Sayfa 1

DW teyit ekibi, Covid-19 aşıları ile ilgili iddiaların doğru olup olmadığını araştırdı.

Koronavirüs aşılarıyla ilgili yanlış bilinen doğrular ! - Sayfa 2

Bu iddia doğru değil. Hücre genetiğine ilişkin kısaltma terimler olarak bilinen DNA ve RNA, sık sık karıştılsa da aslında birbirinden çok farklı. DNA, vücudumuzun çeşitli özelliklerini belirleyen genetik planı içerir. SARS-CoV-2 gibi virüsler, genetik materyallerini depolayan RNA'lara sahiptir. RNA, insan vücudunda da bulunur ve protein sentezinde rol oynar. Virüsler, insan hücrelerinde çoğalmak için bu protein sentezi mekanizmadan yararlanır. Bunun yanı sıra insan vücudu, virüslerle antikor ve T hücreleri üreterek protein artışlarıyla savaşır.

Koronavirüs aşılarıyla ilgili yanlış bilinen doğrular ! - Sayfa 3

RNA aşıları, SARS-CoV-2 virüsünün yalnızca bir elementini, yani virüslerle savaşan başak proteinleri üretme planı içeren mesajcı RNA'yı insan vücuduna enjekte eder. İnsan bağışıklık sistemi aşıyla harekete geçerek patojene karşı antikorlar oluşturur. Ancak hiçbir insan veya virüs RNA'sı hücre çekirdeğine giremez. Bu da genetik materyalimizle, yani DNA'mızla temas etmediği anlamına gelir. Hücreler, amacına hizmet ettikten sonra RNA'yı parçalar.

Koronavirüs aşılarıyla ilgili yanlış bilinen doğrular ! - Sayfa 4

Aralık 2020'de yayınlanan bilimsel bir çalışmada, SARS-CoV-2 virüsünden elde edilen genetik materyalin, RNA'yı DNA'ya kopyalayan ve hücre çekirdeğine girebilen bir enzim olan, ters transkriptaz yoluyla insan DNA'sında değişikliğe neden olabileceği iddia edildi. Ancak söz konusu çalışma henüz hakem incelemesine tabi tutulmadı ve hararetli bir şekilde tartışılıyor.