MASKE…

Gün gelir zaman olur maskeler düşer. O masum yüzün arkasında inanmakta zorlandığımız bir suretle karşı karşıya kalırız. Bu ise bizim kör basiretimizi açar. Acı bir tecrübe yaşarız fakat bize kattığı bilgi gelecek adımlarımız için ve seçimlerimiz için iç dünyamızda büyük bir arşiv oluşturur. Artık bu arşivimizden aldığımız ilhamlarla karar veririz. Ve öyle de olmalıdır. Geçmişini bilmeyen geleceğini göremez. Buradan şu anlaşılmalı ki geçmişimizde kalmamalı, önümüze bakmalıyız. Yalnız geçmişimiz bize geleceğimizin aynası olmalı. Yaşadıklarımızdan dersler çıkarıp ödevlerimizi hayatımıza geçirmeliyiz. Böylelikle çıkardığımız sonuçlardan faydalanmış olur, olumlu ve doğru kararlar alarak geleceğimizi güzelleştirmiş oluruz.

Maske dedik ve bugün bir kere daha düşürdü ABD bu maskesini. Florida’nın Miami kentindeki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi (ICE) tarafından yeni tip korona virüs (Kovid_19)  pandemi döneminde, tutuklu Müslüman kardeşlerimize tuvaletlerin yanında dua etmeye zorlayarak, kullanma tarihi geçmiş domuz etini yedirmeye çalışıp, yemedikleri takdirde aç kalmakla tehdit edip, hem dini inançlarına hem de vücut sağlıklarına saldırı yaparak,   iğrenç nefretlerini üzerimize kusmuşlardır. Aylardır yedirilmeye zorlandıkları bu gıdalar yüzünden birçok kardeşimizin hastalandığı bildirildi. Ve bunun yanında gözaltı merkezinde görevli papaza konuyla ilgili bilgi aktarıldığında görmezden gelerek ‘‘ Neyse ne’’ sözüyle karşılık verip, içinde gizledikleri Müslümanlara ve insanlığa olan duruşlarını gözümüze sokmaktan çekinmedi. 

Bir de biz bunların halkasına girmek için can atıp, ille de Avrupa Birliği çocuğu olmaya çalışıyoruz. Kendi ülkelerini bile korkunç bir çıkmaza sürüklemiş olan ve çöpe atmak için uğraştıkları kanunlarını ülkemize getirme çabasındayız. Adamların dünya görüşü maalesef acı ve ızdırap,  hayallerini bu zalim oyunla büyütmekteler. Kısacası psikopat bir görüşleri ve hayvani bir iç dünyaları var. Peki bunu nerden görüyoruz. Sadece yukarıdaki bir mesele mi? Tabi ki hayır. Yıllar boyu kendi insanları da olmak üzere tüm müslüman ülkelerine kusturdukları kanlardan, yani  geçmiş tarihteki maske oyunlarından anlıyoruz. Daha bu Dünya’nın kuruluşundan beri var olan ve kıyamete kadar da var olacak bu tipler hep aynı yolun yolcuları olacaktır.

Biz de üç maymunu oynamayacağız. Görecek, duyacak, konuşacağız çünkü insanlık iç güdülerimiz bize bunu telkin etmekte, kötülük ve acı tarafında değil barış, sevgi, anlayış ve birlik  tarafında olmalıyız. Bizim tarihteki kahraman dedelerimiz hep bu zulmün önünde durmuş gerek canlarıyla  gerek mallarıyla  zalim toplulukların karşısına dağ gibi iman, keskin zeka ve çelik misali kırılmaz bileklerle karşı durmuşlardır.

Sizce bunların o sönük kanunları bizleri kurtarabilir mi? Yüzlerini her seferinde döken bu sinsi düşmanların ferahlık olarak sundukları bir yel bile bizlere zarardan başka bir şey vermez. Rabbimizin bize verdiği nihai kanunlar Dünya ve Ahiret kurtuluşu ve mutluluğu getirecek olan en güzel kurallardır. Her kesimin hakkı gözetilmiş hiç kimseye zulüm düşünülmemiş  ve her birerlerimizi hayran bırakacak, hikmetlerle dolu bir sistem. Özlenen adalet, içi ferahlatan sükunet ve kusursuz bir düzen..   Sevgi, Sağlık ve huzurda kalın..

Yorumlar