Meral Akşener'den flaş açıklama: Erdoğan HDP'yi kapatmaz!
Meral Akşener: Erdoğan, HDP’yi kapatmaz çünkü çok iyi bir manivela; HDP üzerinden bize çemkiriliyor
Abone olMedyasocope'ta gazeteci Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtlayan İYİ Parti lideri Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin " HDP kapatılsın" çıkışına ise "Erdoğan, HDP’yi kapatmaz çünkü HDP çok iyi bir manivela. Belli grupları dövmek için. Sayın Bahçeli’nin sözleri içerisinde katıldığım bir şey var. Uzun tutukluluk. Türkiye’de uzun tutukluluklar var." dedi.
"Erdoğan, HDP'yi kapatmaz"
Ama ben istifayı bir irade beyanı olarak gördüğüm için saygı duyarım. ben yazdığım için sorumluluğu var ama birinci sıraya yazılmış arkadaşları ben yazdım. Orada bulundukları seçimlerde İYİ Partililer onlar için çalıştı. O insanların da haklarını helal edip etmeyeceğini zamanla göreceğiz.
Erdoğan, HDP’yi kapatmaz çünkü HDP çok iyi bir manivela. Belli grupları dövmek için. Sayın Bahçeli’nin sözleri içerisinde katıldığım bir şey var. Uzun tutukluluk. Türkiye’de uzun tutukluluklar var.
Eğer hukuki olarak bir sorun vardıysa, uzun tutukluluk dönemlerine yönelik olarak kişin cezalandırılması gerekiyor. Ben Erdoğan’ı tanıyorsam bu HDP manivelasının elinden gitmesini istemez.
Türkiye’de ne 80 öncesinde ne de 80 sonrasında böyle bir dil hiç olmadı. Biz birbirimiz fikirler üzerinden tanıyan insanlar topluluğu idik. Canını sıkılanın vatan haini diye suçlandığı bir Türkiye haline geldik. Etnik ve mezhep aidiyetleri üzerinden insanlara sövüldüğü bir güne geldik. İster ümmetçi gelenek, ister dindar alanda orada da yoktu bu. Büyük ortağı destekleyen trol tipli insanların yazdıklarına, çizdiklerine bakıyorum gerçekten şoktayım. Şimdi böyle bir sistemde, sayın Erdoğan HDP’yi buranın içerisinde özneleştirip kapatmayı aklından geçireceğini düşünmüyorum.
Sayın Bahçeli’nin ise elinde belge, bilgi veya kanaat varsa, Twitter yerinden ortağına ayar vermek yerine bir araya gelip bunların yapılması gerekiyor diye söylemelidir. Bahçeli iktisatçıdır ve bugüne kadar bu işsizler ne olacak her 3 gencin biri işsiz, 4 yıllık üniversite mezunu gençler işsiz. Mühendislikten mezun olan ancak devre yapmayı bilmeyen üniversitelerden mezun olan çocuklarımız var.
Ancak ne sanayide iş görüyorlar, içlerinde pazarcılık yapanları var. Babasından utandığı için gündüz uyuyan gençler var. Çiftçinin gençleri var. Bunlara dair gıda güvenliğinin önemi bir kez daha ortaya çıktı ancak Bahçeli’den bu sorunların çözümüne ilişkin hiçbir şey duymadık.
"HDP üzerinden bize çemkiriliyor"
Anayasa Mahkemesi’nin varlığı Türkiye’yi korumak yani. Şimdi oradaki mesele şu. Kan davası dediğim şey şu. Bir dava ise o dava her birimiz için PKK’dır. HDP üzerinden sürekli olarak bize çemkiriliyor.
Görülmeyen bir şey var. Her iki taraf da Türk. Bize bir taraf HDP’ye sıcak bak diyor, diğeri daha farklı bir şey söylüyor. HDP’ye yönelik suçlamalar var. Şimdi bu suçlamaların cevabını Kemal Kılıçdaroğlu’na ya da Meral Akşener’e sormak yanlış. Bir süre sonra Kürtlere hakaret ediliyor.
31 Mart’a giderken bir gazetede belediyelerin adaylarını kimlik numaraları ile PKK’lı diye yayınladı.
İpin ucu nereye gitmiş. Ciddiyetinizi takının biraz. Devlet yönetmek ciddiyet ister. Ben bir kâğıt imzalamışsam gereğini yapmak kardeşim. Terörün içi boşaltılıyor. Bu iğrençlik ve ciddiyetsizliktir.
Bizim 29 arkadaşımızdan biri Kocaeli’den onu Bursa’ya çağırdım. Dedim ki Abdullah ne diyeceksin diye. Bana dedi ki ‘abla ben diyeceğim ki ben Kürdüm ama PKK’lı değilim’…
Şimdi gözünüzden kaçan bu. HDP üzerinden ister alkış ister sopa çekilen bir sistemde amayı koymuşlar. Her Kürt’ün PKK’lı olduğu gibi bir inanç olmuşsa çok vahimdir. Ve ben Abdullah’a söyledim, amayı kaldır. Çıktı dedi ki ‘ben Kürdüm PKK’lı değilim’
Sonuçta HDP’ye oy veren 6 milyon insanında PKK’lı olduğunu düşünebilir miyiz?
Türkiye’de bu yapılanlara, bu perspektifin kaymasına herkesin dur demesi gerekiyor. Biz çok açığız bu konuda. Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor? HDP, PKK ile arasına mesafe koyduğunu söylesin, hay hay. Ama o güne kadar bir şey yok. Şimdi biz nelerle suçlanıyoruz?
Cevapları biz veriyoruz. Biz kendi partililerimiz tarafından HDP ile AKP ile, Saadet ile CHP ile Anayasa yapmışız. Hepsi açıkladı hayır diye. Onlar açısında da ‘Ehh’ diye bir durumdur. Ama AKP’de Ömer Çelik kötü sözler söyleyerek reddetti. Onun açıklamaları makbul sayıldı, bizimkiler sayılmadı. Biz makulüm peşinden koştuğumuz için, insanların ihtiyaçlarının sözcüsü olmaya gayret ettiğimiz için, dolayısıyla biz daha fazla sopa yiyoruz. Ama durduğumuz yerde duruyoruz. Biz yola çıktığımızda küçük başladığımız için şeffaflığa önem veriyoruz. Ben Genel Başkan olarak partimizde şeffaflığı strateji olarak hedef belirledim. Benim bütün odamın penceresi açıktır. Ben insanları hep normal hattan ararım. WhatsApp yerine. Zaten bir soru sorulduğunda açıklığıyla cevap veririm. Böyle bir durumumuz var.
Bizim şimdi 2800’e yakın kişi aday adayı olarak müracaat etti. Bu insanlara tek tek bakamazsınız. Başkanlık Divanı’nda ben şimdi şeyler komisyonlar kurdum. Onlar indirdiler sayıyı. Sayın Çıray, bana dedi ki biz bunları önlem almak için MİT’e soralım dedi. Ben Başkanlık Divanı’na getirdim, karar verdik. Sonuç itibariyle karar verdik.
Bizde başarıda ortak, başarısızlık da ortak. Onu anlatmaya çalışıyorum. Defalarca anlattım son kez anlatıyorum. Biri size geliyor ve diyor ki. İstanbul İl Başkanı’nız FETÖ’cü. Önce sizden Grup Başkanlığı isteniyor. Siz evet diyorsunuz. O arada da siz de diyorsunuz ki bu çok önemli itham. Bunun belgesi bilgisi var mı?
Geliyor ve resmi bilgi gelmiyor ama duyumları yazıyorsunuz. Sonra soruyorsunuz, bu duyumlar nereden. Bunlar Jandarma, askeriye ve MİT’ten. Ben bu ülkede İçişleri Bakanlığı yaptım.
Soruların resmi olarak ve nasıl sorulması gerektiğini bilirim. Çok entresan bir şey oldu ilgili arkadaşım Sayın Perinçek ile Meral Akşener’e devlet doğru bilgi vermez dedi. En ilginci budur. Devlete yalancı dediler. Ben bir yaşıma daha girdim. Devlet, yanıt verilemeyecek bilgiyi, size bilgi veremeyiz diyerek söyler.