Anasayfa /  Politika

Meral Akşener’den zam yorumu! Memura ‘aç kal’ diyorlar

Emeklilere yapılacak zam oranına tepki gösteren İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Memura emekliye ‘Aç kal’ diyorlar. Nasıl olacak. Siz 13 uçakla uçun 'İtibardan tasarruf olmaz' deyin. Köprülere adamların cebine girsin diye yüzde 25 zam yapın. Ama garibana yüzde 7-8 zam. Bu zihniyetle böyle olur. Yazık günah” dedi.

Abone ol
Abone ol 04 Ocak 2021 13:54

Emeklilere yapılacak zam oranına tepki gösteren İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Memura emekliye ‘Aç kal’ diyorlar. Nasıl olacak. Siz 13 uçakla uçun 'İtibardan tasarruf olmaz' deyin. Köprülere adamların cebine girsin diye yüzde 25 zam yapın. Ama garibana yüzde 7-8 zam. Bu zihniyetle böyle olur. Yazık günah” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV'de İsmal Küçükkaya ile Çalar Saat programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Akşener’in açıklamalarından satır başları:

ENFLASYON 14.6

* Köprülere yüzde 25'e yakın zam. Asgari ücrete yüzde 21'e yakın zam yapılıyor. Saray’ın bütçesine ise yüzde 28 zam. Diğer taraftan geçilmeyen köprüleri yapan 5 müteahhit için 30 milyar TL para konuyor. Tarımda 2010'da 71 milyar dolarlık tarım üretimi yapılırken bugün 41-42 milyar dolar…

* Ben aylardır geziyorum biliyorsunuz. Biz esnaf için uyarı yaptık maalesef kös dinledi arkadaşlar. Esnaf kepenk kapatıyor. Biz dedik ki geliri olmayan ailelere 500 TL destek versin. Esnaf da iş yapsın sanayi de iş yapsın. Hiç biri yerine getirilmedi. Faizsiz, bir yıl boyunca geri ödemesiz yardımlar verilsin dedik, olmadı.”

 

“BEN İNANMIYORUM”

* ‘AKP ilk zamanlarında çok başarılıydı’ diyorlar. Başarılı olunan alanlar var ama ekonomide tam bir başarıdan bahsetmek mümkün değil. Kemal Derviş'in ekonomi paketini 2008'e kadar sürdürdüler.

* Sürdürülebilir kalkınma programına dönmek gerekiyordu ama dönemediler. Üretim azaldı, dışarıdan alım arttı. Lüks yaşam alışkanlık haline geldi.

* 2010'dan sonra güveni yıkan tavırlar tutumlar başladı. Ekonomiyi iyi hale getirmenin yolu güven vermektir. Merkez Bankası, TÜİK, Meclis, üniversitelerin itibarını yerle bir ederseniz.


* Bu işin içinden çıkamazsınız. Acemoğlu'nun bir tezi var. Türkiye negatif bir döngü içerisinde. Şeffaflık olmadığı için kim inanıyor ki 14.6 olduğuna. Ben inanmıyorum. Gıda enflasyonu yüzde 28. Fakirin, dar gelirlinin enflasyonunu ayrı ölçün dedik.

 

“MEMURA, EMEKLİYE ‘AÇ KAL’ DİYORLAR”

* 2 bin 850 TL civarında bir zam yapıldı. 500 TL zam yapıldı 750 TL işveren para ödeyecek. Şimdi ne olacak işveren işçi çıkaracak. İnsanlar iş bulamayacak, üretim daralacak. 100 milyar TL bir harcama doğuyordu bizim bu dediğimizden 450 milyar TL bütçeye.

* Memura emekliye ‘Aç kal' diyorlar. Nasıl olacak. Siz 13 uçakla uçun ‘İtibardan tasarruf olmaz’ deyin. Köprülere adamların cebine girsin diye yüzde 25 zam yapın. Ama garibana yüzde 7-8 zam. Bu zihniyetle böyle olur. Kıbrıs'a 7 ayrı uçakla gidiliyor. Yazık günah.

 

“BAKAN DİYOR Kİ; PARA İSTEMEYİN BENDEN, BUZ GİBİ SOĞURUM SİZDEN”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, sosyal medyada “Varlık Fonu’na devredilen 75 milyon TL, SMA’lı çocuklar için kullanılsın” kampanyasına ilişkin yaptığı açıklamada “SMA’lı evlatlarımız üzerinden yürütülen kirli kampanyaya iyi niyetli hiç kimsenin alet olmaması gerekir. İlaç şirketlerinin baskısıyla çocuklarımızın kobay olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini değerlendiren Akşener şöyle konuştu:


“Ailelerin içini acıtan bir söylem bir doktor olan bakana hiç yakışmamıştır. Gelsin de bunları ailelere anlatsın. Çocuklar ölümün eşiğinde bir imkan var ve o imkanı dışarıya gönderilse 2,5 milyon dolar Türkiye'ye getirildiği zaman yapılan anlaşmalara göre 750 bin dolara halloluyor. Orada bir ilaç devlet tarafından kabul görmüş bir ikinci ilaç kabul görmemiş. Bütün kavga bütün dikkat bu ikinci ilacında Türkiye'de devlet tarafından onaylanması üzerine.

Ben SMA'lı çocuklarımızın aileleriyle görüştüm, içleri yanıyor. Çocuklarımızın ilaçları gelsin denilmiş. Bir gazete dolusu laf edilmiş. Bakan diyor ki; Para istemeyin benden, buz gibi soğurum sizden ama günü geldiğinde bunun cevabını da bu millet verir. Sosyal devlet açını doyurur, çıplağını giydirir. İyi kazanandan alır hiç kazandıramadığına, iş veremediğine aç bıraktığına devlet olarak verir, yapar. Vardan alır yoka verir.”

“ŞU ANDA VAR OLANLARIN TEDAVİSİ İLE İLGİLİ NE YAPIYORSUNUZ?”

Koca'nın, “Bundan sonra tüm evlilik öncesinde aile adaylarına gen taraması da yaparak tedbir alınacak ve ülkemizde SMA hastalığı görülmeyene, mevcut hastalarımız tedavi edilene kadar mücadelemiz devam edecektir” sözlerine ilişkin konuşan Akşener, “Tumtraklı konuşulmuş da nasıl yani? Bu mücadeleyi nasıl vereceksiniz? Şu anda var olanların tedavisi ile ilgili ne yapıyorsunuz? Türkiye'de hiçbir aile bunu karşılayabilecek pozisyonda değil.


Mağdur aileler var, insanlar bir şeyler yapabilmek için kampanyalar yapıyor. Binde bir, milyonda bir ihtimal varsa bunu ailelere nasıl anlatacaksınız? Hepi topu 75 milyon TL. 75 milyon TL Varlık Fonu'na gidecek ondan sonra kimse de bu 75 milyon nereye gitti bilemez. Nelere para veriyoruz. Nerelere para gömülüyor. 9 milyar TL 5 müteahhitten birinin vergi borcu silindi ya… Gece az uyuyan bir insanım ben. Atılan tweetlere bakıyorum. Yardım isteyen gençlerimiz var. Biz onlara ulaşmaya çalışıyoruz. Maden o 75 milyonu ilaca kullanmayacaksınız bari çocuklarımız için kullanın. İki kız çocuğumuz vardı. Tableti yok bilgisayarı yok. Bir arkadaşımızı aradım burs bağladık. Kimseyi afişe etmeden yardım etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“İYİ PARTİ KURULMAMIŞ OLSAYDI BÜYÜKŞEHİRLER ALINABİLİR MİYDİ?”

Akşener'e , Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı’nın açılış törenindeki konuşmasında, “Kılıçdaroğlu ile bu Millet İttifakı’nı kurmasaydık, bugün bu hizmet kaça mal olacaktı, bitmiş olacak mıydı?” sözlerinin anımsatılması üzerine Akşener şöyle konuştu:

“Makulun dili ve sesi olacağımızı söyledik buna da devam ediyoruz. Millet İttifakı'nı böyle görmek lazım. İYİ Parti kurulmamış olsaydı İstanbul, Ankara, Adana gibi büyükşehirler alınabilir miydi? Bu enerji, sinerji oluşabilir miydi? Vatandaşın derdinin dile getirildiği bir yolculuk yapıyoruz. Gücümüz oradan geliyor.

Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında şöyle bir fark var. Çözüm önerilerimiz CHP ile farklı, duygusal bir birliktelik değil, vatandaşın talebiyle kurulmuş bir birlik. Bir iş birliği. Belediye başkanlarımızın çalışmasından gayet memnunum. Sayın İmamoğlu da Sayın Yavaş da elbette CHP'nin kontenjanlarından seçilmişlerdir bu başka bir şey ama aynı zaman da İYİ Parti'nin de belediye başkanlarıdır. Biz onları takip eder, eksiklerini söyleriz. Kimini açık, kimini de uyarı şeklinde söyleyebiliriz. Vatandaşa ulaşmalarını sağlamak için göz olabiliriz.”

“BAHÇELİ VE PERİNÇEK İŞSİZLİK NASIL ÇÖZÜLÜR BUNA KAFA YORSUNLAR”

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, ‘Evine dön' çağrısını değerlendiren Akşener, “

“Sayın Bahçeli'nin bu sözlerini ben yorumlayamıyorum fakat bir alışkanlık haline getirdi. Sayın Bahçeli ve Doğu Perinçek'in el ele tutuşup büyük ortağa iletmek üzere; işsizlik nasıl çözülür, tarıma ne kadar destek verilir bunun anlatımı üzere kafa yormalarını ve bunu Sayın Erdoğan'a iletmelerini tavsiye ediyorum. Ayıptır bunlar. Bir siyasi parti var. Siz canınız sıkıldıkça onun genel başkanını eve davet ediyorsunuz. Bu ev soru işareti muhtemelen, ayıp. Nezaket dışı. Sayın Bahçeli, nezaketiyle anılmayı seven bir kişi. Ama bu nezaket dışıdır. Ayıptır. Ben Doğu Türkistan'daki Türklerle ilgili yorum duymayı tercih ederim Sayın Bahçeli'den .”

SOYLU’YA TEPKİ

“Sayın Erdoğan'ın Cuma namazı çıkışı yaptığı konuşma ile ilgili bir tweet attım. CHP,  kapalı bir kızımız için ‘vitrin süsü' yorumu yaptı. 67 yaşında Cumhurbaşkanı bir adam ve neredeyse torunu yaşındaki 21 yaşındaki bir kız çocuğunu yaşınıza başınıza bakmadan onu hedef alırsanız. Onu vitrin süsü olmakla suçlarsanız insani bir tepkiyi Meral Akşener verir. Sayın Soylu benim sözlerimden incineceğine Cuma günü bu sözler söylendiğinde, Çarşamba günü 3 kadının katledildiği 1 yılda 356 kadının öldürüldüğü bir Türkiye'de İçişleri Bakanlığı koltuğunu işgal eden Sayın Soylu'nun şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir ve bu işi becermiyorsa da istifa etmelidir.”

ERDOĞAN'A ÇAĞRI: ARAYIN O KIZIMIZI HELALLİK İSTEYİN

“Sayın Erdoğan'a sizin aracılığınızla çağrıda bulunuyorum. Sayın Erdoğan arayın o kızımızı helallik isteyin, gönlünü alın. Cuma çıkışı cami avlusunda böyle bir şey söylenemez. Sayın Soylu, patronun gözüne görünmeye çalışıyor. Görevini yapmaya davet ediyorum ben kendisini.”

Yorumlar