Anasayfa /  Güncel

Merkez Bankası Başkanı'ndan altın ve döviz rezervi açıklaması

Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, CNN Türk, TRT Haber ve A Haber ortak yayınında ekonomi gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kavcıoğlu, Merkez Bankası'nın rezerv ve 128 milyar dolar tartışmalarıyla ilgili olarak, "MB bireylere döviz satmıyor. İnsanların kafasını karıştırmak için belirli rakamlarla insanları bir yere götürmek için algı operasyonu yapılıyor. Böyle bir şey yoktur" ifadelerini kullandı.

Abone ol
Abone ol 24 Nisan 2021 09:45

Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, canlı yayında Merkez Bankası'nın altın ve döviz rezervlerini açıklayarak, "Türkiye'de yıllardır 120 ton altını vardı. Türkiye'nin şu an merkez bankası rezervlerinde 720 ton altını var. Şu an 90 milyar dolar brüt rezervimiz var." ifadelerini kullandı.

İşte Kavcıoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

'VERDİĞİM RAKAMLAR NETTİR VE DOĞRUDUR'

Bugün rezerv konusu tartışılırken o günkü şartları göz önüne getirmemiz gerekir. 2020'ye girdiğimizde dünyada da gelişmiş ülkelerde de doğrudan ve portföy yatırımlarının azaldığını görüyoruz. Türkiye'nin de buradan aldığı pay ister istemez azalmış görünüyor. 2020 pandemi krizi, dünyayı çok kötü şekilde etkileyen bir kriz. Diğerlerinden ayıran en önemli şey şu durum bence. Daha önceki krizlerin bir altyapısı vardı. IMF'ye gidilecek mesajları, IMF'ye gitmek zorunda olduğumuz haberleri hep yapıldı ama Türkiye diğer ülkelerden farklı olarak hem sağlık açısından hem de para ve mali konular açısından çok iyi yönetti. 2019'da biz pozitif cari fazla verdik. Merkez Bankası olarak verdiğim rakamlar nettir ve doğrudur. Pandemi döneminde dünyada yaşananlarla beraber Türkiye'de yaşananlarda bir döviz talebi ya da yabancı insanlar ülkesine dönecek, bu parayı istiyor.

MERKEZ BANKALARI NİÇİN REZERV BİRİKTİRİR VE KULLANIR?

2020 yılında siz bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. karşılamazsanız oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecekti. 2020 sonunda Türkiye bütün bu taleplere cevap vermiştir. Hem reel sektör yurtdışı borçlarını ödemiştir, bankacılık finansal borçlarını ödemiştir, kendi ithalat borçları dahil varlıklarını artırmıştır. Bunun sağlıklı işlediğini şuradan görebiliriz: Faiz yükseldiğinde yabancılar yeniden gelmiştir. İnsanlar Türkiye'ye parasını getirir, istediği zaman da parasının alıp gideceği bir ortamın olduğunu çok net biliyorlar. Bu taleplerin karşılanması için Merkez Bankası o gün Hazine'yle beraber oluşturulan işlemler var. Rezerv konusuna geldiğimizde, Türkiye'de 83-84'ten sonra rezerv birikmeye başlıyor. 2020'ye geldiğinde 15-20 milyar rezervi var. Daha sonra 30 milyara kadar oluşan rezerv var. Kurun daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için de yapılan işlemler var. Ama esas onun arkasında oluşan bir talep var. Gerçek kişilerden, reel sektörlerden, bankalardan talep karşılanmıyorsa ya fiyatlar yukarı gidecek, ya faizi yükselteceksiniz. Kendi içerisinde dengeye gelmezse Merkez Bankası orada piyasaya giriyor.

'GİZLENEN SAKLANAN BİR ŞEY YOK'

Hazine'nin MB'deki hesaplar kullanılarak döviz alım satımıyla piyasa arzının dengelenmesi 2017'de. Televizyonlarda bu işlemlerin 2019 seçimlerinden önce yapıldığı söyleniyor. Değil. MB dalgalı kura geçtikten sonra döviz alım ihaleleri 2016'ya kadar yapıyor, 2016'dan sonra bunu bırakıyor. Protokolün tamamen hukuki dayanağı var. MB'nda hukuki bir dayanağı olmayan hiçbir işlem yapılmaz. Bugüne kadar yapılmamıştır, bundan sonra da yapılmaz. Bu protokol dahilinde, 2017 Şubatından itibaren yapıldı. 2020'de yapılmasının nedeni de pandemi şartları. Bu işlemler gizli yapıldı, protokol açıklanmadı, rakamlar verilmiyor. Peki siz bu rakamları nereden biliyorsunuz? Biz bu rakamları açıklamadık. Dünyada en şeffaf veri açıklayan merkez bankalarından biri TCMB'dir. Günlük olarak açıklanır. Analitik bilanço okumasını bilen herkes buradan bu rakamları alır. Bizim analitik bilançomuzda o veriler günlük yayınladığı için zaten orada var. Gizlenen saklanan bir şey yok. Bilançodan görüldüğü kabul edildiği zaman bu sefer kimlere satıldı demeye başladılar. Dünyada bu şekilde bir veri açıklama söz konusu değil. MB bireylere döviz satmıyor. İnsanların kafasını karıştırmak için 128, o kur 6.85. Belirli rakamlarla insanları bir yere götürmek için algı operasyonu. Böyle bir şey yoktur.

AYRICALIKLI İŞLEM İDDİASI

Böyle bir şey söz konusu olamaz, yapmak isteseniz de yapamazsınız. Merkez Bankası'nın veri açıklama konusunda şeffaflığı dünyadaki en iyi merkez bankalarından bir tanesiyiz. Bu kadar şeffaf bir bilançomuz var ve günlük oradan her şeyi izleme şansınız var. Biz kimseye 128 rakamını söyledik. Peki bu arkadaşlar bunları nereden buldular? 'Protokolün içeriğini açıklayın.' Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa Merkez Bankası 2000 ve 2010 arası Euro'yu baskılayabilmek için yaptıkları işlemleri 10 yıl sonra, 2020'de açıkladı. Japonya Merkez Bankası sadece yıl sonu toplu olarak veriyor rakamları. Siz neden 2017'yi, 2018'i sormuyorsunuz? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız? 2013, 2014 gibi dünyada oluşan bir ters gidiş, kuru baskılamak zorunda olduğunuz dönemlerde döviz satım müdahalelerinde bulunursunuz. Dönem dönem Merkez Bankası bunu kuru sağlıklı bir şekilde oynaklığının devam etmesi için müdahaleleri olmuş. 2016'dan sonra başka bir yol denenmiş.

'2020 KRİZİ KİMSENİN BURNU KANAMADAN ATLATILMIŞTIR'

Türkiye o krizi yönetebildiği için vatandaşımız o krizden etkilenmeden çıktı. 2019-2020'de hiçbir şey yapmayabilirdiniz, piyasaya bırakabilirdiniz. 2020 Türkiye dünya buhranından, hatta ondan da daha fazla sıkıntının yaşandığı bir yılı konuşuyoruz. Diğer ülkelerin nasıl destek aldığını biliyoruz. Diğer merkez bankaları yapınca TCMB hiçbir şey yapmadan mı duracaktı? Öyle yapıldı, böyle yapıldı; sonucuna bakalım. Sonucunda Türkiye vatandaşı, reel sektör, kimsenin burnu kanamadan, pandemi krizi atlatılmıştır.

'MERKEZ BANKASI HİÇ OLMADIĞI KADAR İYİ DURUMDA'

Kurun oynaklığının sağlıklı bir şekilde yönetilmesi, dolayısıyla müdahale değil. Ben başkan oldum, atandım. Pazar günü basın bildirisiyle açıkladım. Banka müdürlerine de bir müdahalemiz olmayacağını, herkesin kendi bilançosunu yöneteceği şeklinde mesajlar verdim. Ama gece Asya piyasalarında müthiş bir dalgalanma oluşmaya başladı. 11 milyar dolar o bir haftalık süre içerisinde piyasadan çıktı. Ben MB olarak hiçbir şey yapmadım, piyasa karşıladı. 2020'de dövize dönen bireyler otomatik olarak piyasada o talebi karşıladı. Döviz almak isteyenlere dövizini bozdurarak cevap verdi. O gün ülkemin rezervlerinde yeterli para olduğu için piyasa o 11 milyar dolarlık talebi karşıladı. Bir şeylere ulaşmak için değişik hesaplamalara gitmeye gerek yok. Türkiye Merkez Bankası olarak ve TC Devleti olarak şu an olmadığı kadar iyi durumda. Rezervlerin yapısı değişmiştir Türkiye'de. Yıllardır 120 ton altını vardı. 2012'de başlıyor. 2019 ve 2020'de Türkiye 720 ton altına çıkıyor. Türkiye'nin şu an merkez bankası rezervlerinde 720 ton altını var. Türkiye'nin 120 ton altını yurt dışındayken, 2017-18'den sonra Türkiye'nin tüm altınlarını Türkiye'ye getirmiştir. Türkiye'nin tüm altınları şu an Merkez Bankası'ndadır. Şu an bu yıllık 50 ton 1-2 yıl içerisinde 80 tona çıkacak inşallah. Önümüzdeki hedef, rezervleri daha kalıcı, güçlü şekilde oluşturmak. Türkiye'de hem rezervlerimizi daha kalıcı hale getireceğiz, hem de üretimi, ihracatı finanse ederek daha iyi bir sistem oluşturacağız. 2003'e kadar rezerv yok. Şu an 90 milyar dolar brüt rezervimiz var. Rezervin açılımı da önemli. Yaklaşık %40'ı üzerinde Türkiye'nin kendi altın rezervi. 2003'ten sonra oluşan rezervler nasıl oluşmuş? Portföy girişleriyle, sıcak para girişleriyle. Kur düşük olduğu için döviz alım müdahaleleriyle oluşturulan bir rezerv var, 130 milyar dolara kadar çıkan. Yurt dışından gelen dövizlerin alım ihaleleriyle oluşturuyorsunuz bunu. Türkiye 2020'de de bunu yapmıştır. Şuraya gitmiş, bunun hesabına geçmiş; bu ifadeler doğru değil ve vatandaşımızı da yanlış yönlendiriyorlar.

'REZERVLER SADECE YER DEĞİŞTİRDİ'

Bankaların, piyasaların ihtiyacı olan TL'yi MB karşıladı. 'MB'nın kaybolan rezervleri' diyorsunuz ya, o rezervler sadece yer değiştirdi. Benim rezervlerimden çıkıp banka hesaplarına döviz olarak giden parayı ben o parayı tekrar alıyorum döviz olarak, piyasaya TL veriyorum. Bir rezerv kaybı, para kaybı, birilerine para verilmesi söz konusu değil. Giden paranın gittiği yer bankadaki döviz hesapları.
Aradaki fark da, ben MB olarak para kazanıyorum. Aldığım dövizleri 2020-19'da daha yüksek kurla piyasaya verdiğim için kar ettim. Artı, dövizler karşılığında piyasadan TL çektiğim için şu an o TL'yi piyasayı fonlamak için kullanıyorum, kar ediyorum.

İHTİYAT AKÇESİ İDDİALARI

MB kâr etmiyor, kâr etmediği bir bilançoda ihtiyat akçesi nasıl olacak? Bunu söylüyorsunuz, bari bir dayanağı olsun. Esas kâr etmeye başladığından beri oluşuyor. Kara gün için ihtiyat akçesini nerede biriktirdiniz? MB'nın bilançosunda yok. Bir yerlere para aktarma söz konusuysa bu paralar nasıl oluşuyor? Veya siz neden yapmadınız daha önceleri? Başkanlık yapan arkadaşımızın konuşmalarını hayretle dinledim. MB Türkiye'nin en saygın kurumlarından bir tanesi. Burada yanlış bir şey olması mümkün değil. MB ve MB'da yetişen insanlar bu kadar hassasken, 128 milyar dolar gibi bir rakamı telaffuz edip, bu kadar insanı zan altında bırakmak hayret verici. Ve bunu eski Merkez Bankası başkanlarının yapması daha da üzücü. MB'nda yıllarca çalışmış, buradaki özeni bilen insanların bunlara taraf olması üzüyor. Merkez Bankası'nda yanlış olmaz. Verilerini günlük olarak açıklayan bir Merkez Bankası'nda nasıl yanlış olabilir? Bu kadar şeffaflık varken, bu rakamlar üzerinden yorum yaparken, bizim bir şeyler gizlediğimizi söyleyerek kamuoyunun kafasını karıştırmanın nasıl bir anlamı olabilir?

'PİYASAYA VERDİĞİMİZ MESAJ ÇOK NET'

Türkiye'nin %5 enflasyon hedefi var ve bu hedefi tutturana kadar sıkılaşmaya devam edeceğiz. Bireysel kredilerle ilgili tedbirler alacağız. Faize karşı olmayan var mı? Yüksek faizden memnun olan kim var? Negatif faizden bahsediyorsak veya yükselen bir enflasyonda farklı şeyler konuşuyorsak bu başka bir şey. Bizim piyasaya verdiğimiz mesaj çok net. İlk gün saat 10'da basın bildirisi açıkladım, aynı mesajları verdim.

KRİPTO PARA İLE ÖDEME YAPILMAMASI

Birkaç ülke tamamen yasakladı. Çin'de bu mümkün. Siz sadece yasaklayarak bu işi halletme şansınız yoktur. Bizim yaptığımız düzenleme, bu platformlara aracılık eden, ödeme yapan kuruluşlarının alt yapıları çok sağlam olmadığı için bu tür ödemeleri bankalar aracılığıyla yapın dedik. Belli normlar, kurallar belirliyoruz. Sermaye artırımı olabilir, sermaye yeterlik gibi kriterler belirlenebilir. Üzerinde çalışıyoruz. İki şey yaptık: Bir, kripto parayla elbise vb. alımını yasakladık. İkincisi, ödeme kuruluşlarının bu işe aracılık etmesini yasakladık. Daha geniş bir düzenleme üzerinde çalışılıyor. Bir kere tanımı yok. Bu bir varlık mı, mal mı, nerede saklayacaksınız? Bunların hepsi çok muğlak. Bunlarla ilgili düzenlemeler yapılırken, sıkıntılı durumlar var. 2 hafta içerisinde düzenlemeler sanırım bir noktaya gelecek. Dışarıya müthiş bir para trafiği var. Şu an bizi çok rahatsız eden bir para trafiği var. Giden paranın nereye, kime gittiğini bilmiyorsunuz. Çin yasakladı, Hindistan yasakladı. Biz 1-2 hafta içerisinde bir noktaya getireceğiz düzenlemeyi. Biz bu düzenlemeyi yaptık, televizyonlarda çıkan herkes bir yorum yapıyor. Bu düzenlemenin ne olduğunu okumayan insanlar var, yorumluyorlar. Rezervlerle ilgili televizyonlarda konuşan ekonomist olanlara saygı duyuyorum, bilerek ve maksatlı konuşuyorlar. Ama herkes konuşuyor.

İŞ DÜNYASINA MESAJ

Türkiye ilişkileriyle çok güçlü bir ülke. Türkiye bu ilişkilerini en iyi şekilde yürütecektir ve bunların siyasi olarak Türkiye'ye olumlu yansıyacağından ve böyle görmelerini tavsiye ederim. Türkiye, son yıllarda kendini kabul ettirdiği bir dış politika izliyor. Doğu Akdeniz olsun, Libya, Irak, Suriye politikaları olsun, Türkiye oralarda, hem sahada, hem de masada güçlü bir ülke. Arkasında güçlü bir ekonominin, iktidarın ve milletin olduğunu unutmayalım. Türkiye artık göz ardı edilen veya evrilebilen bir ülke değil. Türkiye çeşitli sıkıntıların üstesinden gelirken hepsinin arka planına bakmak lazım. Rezervleriyle, Merkez Bankası'yla, ekonomisiyle güçlü olmasa oralarda onları yapamazsınız. İHA'lar, SİHA'lar parasız uçmuyor. 70'li yıllarda Kıbrıs Harekatı dışında uluslararası arenada sürdürülebilir bir dış politikamız yok. Ama son 10 yılda Türkiye bütün coğrafyalarda sürdürülebilir, bir şekilde o coğrafyalarda varlığını sürdürebiliyor ve istediği sonuçları alabiliyor. Biz bunların yönetilebilir olduğunu düşündüğümüz için görüşmeler olumlu geçecektir. O olayların gerçeğini de bildiğimiz için Türkiye'nin duruşu nettir. İş dünyasına da bir mesaj vereyim. Rezervler konusunda da iş dünyasının taraf olması gerekiyor bence. 2020'de bu talepleri karşılanmasa borçları kapatılmazdı, o varlıklara sahip olamazlardı. Türkiye'yi, TCMB'yi yıpratmamamız lazım. Olmayan bir şeyi rakamlarla süsleyerek yıpratmanın kimseye bir faydası yok. Bunların zararını Türkiye görüyor. Sonuçta dönüyor iş dünyası, sokaktaki vatandaş ve devlet görüyor zararını.

Yorumlar
Çok Okunanlar