Mesleğini duyan herkes ondan korkup kaçıyor!
Mersinli Emine Bozkurt’un yaptığı işi duyanlar korkup kaçıyor. 25 yıldır gassal olarak görev yapan Bozkurt, bu mesleği yaparak aldığı hayır dualardan çok büyük mutluluk duyduğunu, işini sevdiğini, ancak yakınlarının bile kendisinden korktuklarını belirterek, “Benden herkes korkuyor. ‘Nasıl yapabiliyorsun’ diye soruyorlar. Bazıları yanımdan kalkıp gidiyor” dedi.
Herkesin korktuğu, kimsenin cesaret edemediği işi yapan gassal Emine Bozkurt, 25 yıldır ölüleri yıkayıp son yolculuklarına uğurluyor. Babası da bir gassal olan Bozkurt, mesleği babasından öğrendikten sonra 20 yaşında hayır için cenaze yıkamaya başladı.
Daha sonra Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Mezitli Mezarlığında çalışmaya başlayan evli ve iki çocuk annesi 46 yaşındaki Bozkurt, mesleğe başlama hikayesini gazetecilere anlattı.
Babası da bir gassal olan Emine Bozkurt, 20 yıl önce eşinin hocasına bayram ziyaretine gittiklerinde hiç düşünmediği bir anda işe başladığını söyledi. Bozkurt, “Eşimin hocası olan Sait hoca, ‘Belediyemize cenazelere yıkamak için güvenilir bir çift arıyoruz’ dedi. Ben de ‘olur’ dedim, çünkü eşimin işi yoktu. Biz öylelikle ertesi gün işe girdik. Bu işte o kadar çok dua ediyorlar ki, sevabı çok büyük. Onun için gassal olmayı tercih ettim. Babam da bu işi yapıyordu. Babama yaptıkları hayır dua beni de etkiledi. Aslında böyle bir işe girmek hiç aklımda yoktu ama babamdan öğrenmiştim ve 20 yaşımdan itibaren hayrıma, vatandaşa yardım için yapmaya başladım. Her vatandaşın üzerine düşen farz-ı kifaye. Ama bazılarının üstünden bu sorumluluk düşüyor. Orada yapılması gereken her şeyi yaptım ve öylelikle başladım” diye konuştu.
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın göreve başlamasının ardından Mezitli Mezarlığında çalışmaya başladığını dile getiren Bozkurt, yaptığı işin çok zor olduğunu, ancak mesleğini sevdiğini vurguladı. Özellikle işinin duygusal yükünün ağırlığına dikkat çeken Bozkurt, bugüne kadar binlerce ölü yıkadığını belirterek, etkilendiği ölümleri şöyle anlattı:
“Çocuklar, gençler, gençlerin intiharı, kazalarda ölenler etkiliyor beni. Mesela düğün davetiyesini dağıtmaya giden gençlerin ikisi de kazada ölüyor. Onu yıkadıktan sonra annesi ‘Gelinliğini giydir’ diye istekte bulunuyor. Bu çok etkiliyor insanı. Çok zor, sıkıntılı ama görevimizi hakkıyla yapmaya çalışıyoruz. Öbür tarafta da bunun sorumluluğu var bize. O anda görevimizi tam yapabilmenin mutluluğu oluyor ama üzülüyoruz da tabi. Beni en çok etkileyen bebeklerin, gençlerin ölümü. 20 yıldır yatalak olan bitkisel hayattaki birinin cenazesi de çok etkilemişti. Kafasının yarısı çürümüştü ve yaşarken vücudu kurtlanmıştı. Onu yıkamıştım. Onun çektiği acıları düşününce tabi ki çok üzülüyorsun” ifadelerini kullandı.