MHP'Lİ Prof.Dr.Semih Yalçın'dan Meral Akşener'e sert sözler!
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, İP'li Akşenir'in 'küçük' kavramı üzerinden atfettiği büyüklenme ve böbürlenme çabasına, sosyal medya hesabı üzerinden sert tepki gösterdi. Yalçın, "Milletçe dayanışma içinde olduğumuz şu günlerde, şeytanın avukatlığını yapan İP Müdiresi Meral Akşener; kirli siyasetin iğrenç sularının dibinde kulaç atmaya devam etmektedir" dedi.
Abone ol"Demirtaşgiller ve Fetullahgillerin siyasetteki sözcüsü konumundaki İP müdiresi, insanlıklarının son kırıntılarını da siyasetin en sefil kazanımlarına feda etmekten hicap duymamaktadır" ifadelerini kullanan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın açıklamalarında şunları kaydetti:
"Milletçe dayanışma içinde olduğumuz şu günlerde, şeytanın avukatlığını yapan İP Müdiresi Meral Akşener; kirli siyasetin iğrenç sularının dibinde kulaç atmaya devam etmektedir.
Demirtaşgiller ve Fetullahgillerin siyasetteki sözcüsü konumundaki İP müdiresi, insanlıklarının son kırıntılarını da siyasetin en sefil kazanımlarına feda etmekten hicap duymamaktadır.
İP müdiresi aklınca müzevirlik yapmakta, milletle MHP’nin arasını bozmaya çalışmaktadır. Necis suyla abdest alınamayacağına göre; şeytanlık, yalan, iftira ve desise ile de MHP ve liderinin millet vicdanında edindiği yerin yok edilmesi mümkün değildir.
Sırf politika kavgasında üste çıkmak ve ön almak için İP Müdiresi Meral Akşener’in diline doladığı kelimelere ve takındığı üsluba bir bakın, ne ağzına yakışıyor ne kalıbına…
İP Müdiresi, “Fosforlu Cevriye”lik taslayan banal bir dille MHP için “tatava” yapmaktan bahsederken; aslında politikada ne kadar yavan, ham, oturmamış, tatava ve olgunlaşmamış bir figür olduğunu ispatlıyor.
Müdirenin kullandığı bıçkın ve küstah üsluba bakılınca, siyasi liderlik lisanıyla argo sokak ağzını birbirine karıştırdığı görülüyor. Türk milleti; kamuoyuna çalım satan hanım ağa rollerine değil, Türk kadınına yakışan ağırbaşlılık, vakar ve hanımefendiliğe itibar eder.
Müdire Hanım, MHP için sürekli “küçük” ortak derken, sahip olduğu minimum müessiriyeti, içinde bulunduğu hâk ve hakir konumu gözlerden kaçırmak ister gibi.
İP Müdiresi, bu “küçük” tabirine öteden beri çokça taktığına göre eşya, varlık, mevki ve kurumların küçüklük ve büyüklüğü konusunda fazlasıyla hassas olduğu anlaşılıyor.
“Küçük” kavramı üzerinden büyüklenme ve böbürlenme zavallılığı, esasen içine yuvarlanılmış küçüklük kompleksini gizleme çabasıdır.
İP Müdiresi örneğinde şahit olduklarımız, kendi mevcudiyetinin küçüklük ve etkisizliğini iliklerine kadar hissedip büyük olmaya heveslenen “ufak”ların acınası ruhsal telafi mekanizmasıdır.
Hele MHP’yi Perinçek ve Aydınlıkçılarla bağdaştırmaya çalışma hadsizliği; siyasi ahlak yoksunluğunun, terbiye ve edepten nasibini almamışlığın göstergesidir. İnandığını ve savunduğunu iddia ettiği değerlere ihanettir, bühtandır, haysiyet cellatlığıdır.
İP Müdiresinin; 52 yılını dünya Türklüğünün varlık kavgasına vermiş şanlı MHP’yi Çin’de Uygur Türklerine uygulanan zulüm üzerinden vurmaya çalışması ise büyük bir hadsizlik, sütsüzlük ve nasipsizlik numunesidir.
Kripto Abla ; önce, yaşadığı coğrafyada egemenlik hakları elinden alınmak istenen ve dört yanı tehlikelerle çevrili Anadolu Türklüğünün verdiği “dişe diş, kana kan” beka mücadelesinde neden içerideki ihanet şebekelerinin yanında yer aldığının hesabını vermelidir."