Migren, felç riskini arttırıyor!
Migren, felç riskini arttırıyor!
Abone olSıcak basması gibi etkileri olan migren baş ağrısı çekmekte olan insanlar için felç geçirme ihtimali yaklaşık iki kat artıyor. Sigara içen migren hastaları için ise risk üçe katlanıyor. Hem sigara içen hem doğum kontrol hapı kullanan migrenörler (kronik migren hastası olan insanlar için kullanılan terim) için ise felç riski neredeyse yedi kat artmakta.
Migren ağrılarının, kalp krizi ve arterial klodikasyonu (dolaşım zayıflığından dolayı bacak uyuşması veya ağrıması) riski de artıyor. Bireysel olarak yürütülen çalışmalar ve tam veri analizleri, iskemik felç riskinin auralı migrenhastalarında arttığını ortaya koyuyor. Felçlerin yaklaşık yüzde 85’i iskemik (beyinde kan pıhtılaşması dolayısıyla gerçekleşen) felçlerdir. Auralı migren ise parlak ışık, ani ışık parlamaları, karanlık noktalar sebebiyle yüzün veya ellerin seyirmesine dahi sebep olabilen bir migren rahatsızlığıdır. Son dönem araştırmaları, migren ile hemorajik (kanamalı) felçler arasında bir bağıntı olduğunu iddia edebilecek beyinde gerçekleşen iç kanama kanıtlarını ortaya koyuyor.Şu ana kadar aradaki ilişki ise biyolojik temelde açıklanabilmiş değil.
Araştırmacılar migren-felç ilişkisi için bir kaç muhtemel açıklama sunuyor :
– Migren hastalarının, (iyi kolesterol) HDL’nin düşük seviyede olması, kanda kalp krizine sebep olacak proteinlerin oranının yüksek olması gibi kardiyovasküler hastalıkların risk faktörlerini geliştirme ihtimalleri artıyor. – Belli bazı genler, insanların, migren ve felç geçirme ihtimallerinin belirlenmesini sağlayabilir. – Migren tedavileri felç riskini artırabilir. – Auralı migren sırasında gerçekleşen olaylar, (örneğin kortikal depresyon) iskemik felç tetiklemesi yapabilir. Kortikal yayılan depresyon, beyinde depresyon sonrası sinirlerin yavaş bir depolarizasyon aşamasına girmesi ile gerçekleşiyor ve böylelikle nöral ve vasküler fonksiyonlarda değişikliğe sebep oluyor. Tüm açıklamalar hesaba katıldığında bir kısır döngü içerisinde migren ve felcin birbirine sebep olabildiği varsayılabilir. Şimdilik hala sürmekte olan araştırmaların sonuçlanması ve çift yönlü bu ilişkinin altındaki mekanizmayı açıklığa kavuşturması bekleniyor.