Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu’nun yeni romanı ’Kerb-Ü-Bela’ çıktı
Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu’nun yeni romanı ’Kerb-Ü-Bela’ raflardaki yerini aldı. Kitap, Kerbela olayını günümüzle içselleştirerek oluş nedenleri ve sonucu itibariyle 1337 yıl sonra bile yaşanan çarpıcı benzerliklerle günümüz Kerbela’larına da ışık tutacağı anlatıldı.
Abone olMuhammed Rıdvan Sadıkoğlu’nun yeni romanı ’Kerb-Ü-Bela’ raflardaki yerini aldı. Kitap, Kerbela olayını günümüzle içselleştirerek oluş nedenleri ve sonucu itibariyle 1337 yıl sonra bile yaşanan çarpıcı benzerliklerle günümüz Kerbela’larına da ışık tutacağı anlatıldı.
’İnsan insana emanettir’ argümanını ilke edinerek farklı üslubu ve kalemiyle edebiyat dünyasında ’objektif gerçekçilik’ bakış açısıyla kalemşörlüğünü yoğun bir çalışmayla sürdüren Yazar Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu, şimdi de yeni romanı "Kerb-ü-Bela" ile 13 asır önce yaşanan Kerbelâ olayının, İslami ve insani değerler açısından günümüze yansıyışını bir roman kurgusuyla kaleme aldı. Yazar, romanında İslam dünyasının ortak acısı ve ilahi bir şefkat tokadı olarak nitelendirdiği Kerbela olayını günümüzle içselleştirerek oluş nedenleri ve sonucu itibariyle 1337 yıl sonra bile yaşanan çarpıcı benzerliklerle günümüz Kerbela’larına da ışık tutacağı anlatıldı. Çarpıcı anektodları ve lirik kalemi ile herkesi zamanda yolculuğa çıkararak, Kerbela gerçeğinin zamansızlığını, İslam Dünyası’nı nasıl kanattığını idrak ettiren ve sadece ilk cildi yaklaşık 500 sayfa olan ’Kerb-Ü-Bela’, kitapçılardaki yerini aldı.
Eserleriyle toplumsal yaralara dokunmaya gayret eden ve ’Kerb-ü-Bela’ romanını ’İslam’ın Kanadığı Mekan’ başlığı ile özetleyen Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu, "Kerbela’nın anılmaktan çok anlaşılmaya ihtiyacı var; zira Kerbela, bugünkü İslam hezeyanının anlaşılabilmesi için ilahi bir ders niteliğindedir. Tarih boyunca müslümanlar ’aşiretçilik’, ’kabilecilik’, ’tekfir’ ve ’yeryüzü’ ilahlarına bazen farkındalıkla bazen de sürü psikolojisi içinde kulluk yapma mantığı ile derin yaralar almıştır.Töreler, din diye lanse edilen Arap kültürü ve fanatizmi, İslam dünyasına olan bakış açısının, ’birleştirici’ özelliği yerine ayrıştırıcı olarak algılanmasına yol açıyor ve yazık ki kullanılan din dışı argümanlarla öyle de lanse ediliyor. Kerbela hadisesinde yaşanan trajedi aynı zamanda İslam dininde kapanması çok zor olan derin bir yara açtı. Zira olayın müsebbibi, bizzat bu dine iman iddiasında bulunan müntesipleriydi. Ancak açılan bu yara, kabuk bağlaması ve birleştirmesi gerekirken sürekli kaşındı ve kanatıldı. Ekilen fitne tohumları ile de ayrışmaya ve parçalanmaya kapı araladı. Bugüne taşınan ve şu an İslam dünyasındaki en büyük ayrışmanın sebebi olan mezhepçiliğin tohumları da o günlerde ekildi. Bu yüzden de Kur’an’i ve Muhammed’i hakikatlerin büyük bir dejenerasyona uğratıldığı o dönemi iyi anlamak gerekiyor. İnanç, ahlak, doğruluk ve objektif bilgi ile hareket etmek için yüzyıllar önce meydana gelen bu büyük acıdan ders alınması ve günümüz Kerbela’larına ışık tutması adına yüzlerce kaynak araştırmasından sonra bu romanı kaleme aldım" diye konuştu.
Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu kimdir?
Eğitim yöneticisi ve araştırmacı Yazar Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu, 1973 doğumlu. Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı ve aynı zamanda Pedagoji mezunu. Pedagoji alanındaki akademik eğitimine halen devam ediyor. 1995’te öğretmenlik yapmaya başlayan ve daha sonra meslekten ayrılan Sadıkoğlu, 2005’te ’Yılın Öğretmeni’ ödülünü aldı. Günümüz geleneksel İslam anlayışına aykırı bir dille karşı çıkan Sadıkoğlu’nun şu ana kadar yayımlanmış 11 eseri mevcut.