Mustafa Sandal: Onu ilk gördüğüm akşam "Biz seninle evleneceğiz" dedim
Mustafa Sandal da korona günlerinde kendisini ev karantinasına alan şarkıcılardan... Üstelik bu süreçte anlamlı bir işe imza attı; genç yeteneklerden Melis Fis ve Rapçi Defkhan ile sağlık çalışanlarına ithafen ‘Yanında’ isimli bir şarkı yaptı. Şarkının telif gelirleri sağlık çalışanlarına aktarılacak. Mustafa Sandal ile hem karantina sürecini hem de hayatı konuştuk.
Moraliniz nasıl? Global bir travma geçiriyoruz.
Ulus’ta Savoy Sitesi’nde 185 metrekare evimde rahatım ama herkes bizler gibi değil. 70 metrekare içinde 5 kişi yaşayan aileler var. Bugünler geçip gidecek fakat toplumda bırakacağı maddi ve duygusal travma beni daha çok düşündürüyor. Mesela, 8 yaşındaki oğlum Yavuz, koronadan korktuğuna dair bir mektup yazmış. Daha bu yaşta geleceğinden endişe duyuyor. Bu sürecin çocuklarımızda ne gibi yaralar bırakacağını zaman içinde göreceğiz.
Sağ elinize ‘özgürlük’ yazan bir dövme yaptırmıştınız. Özgürlük şimdi sizin için ne anlama geliyor?
“Sahilde bir yürüyüş yapayım” demek bile meğer ne kadar kıymetliymiş! Basit sandığımız birçok şeyin kıymetini çok daha iyi anlıyoruz. Sosyal mesafeyi şimdi koruyalım ama bu iş bitince birbirimize çok daha sıkı sarılalım. İnsanı insan yapan şey sarılmaktır, sevgidir. Bu dönemde birbirimize koyduğumuz mesafenin davranışımıza yerleşmesine asla müsaade etmeyelim.
Artık insanların albüm dinlemeye sabrı yok
90’lı yıllardaki müzik sektörünü özlüyor musunuz?
Artık insanların albüm dinlemeye sabrı yok. Herkes single çıkarıyor. Hayat akıyor ve değişime açık olmalıyız. Bu değişim sürecinde en iyi versiyonumuzu ortaya çıkarmalıyız. Mazide yaşamayı sevenlerden değilim. Ama o günleri yaşayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum... “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demişler... Geleceğe adapte olamamak insanı hüsrana uğratır.
İçinde bulunduğumuz şartlarda Türkiye’de sizi en çok ne üzüyor?
Biz çok kıymetli ve değerli bir toplumuz. Aile ve toplumsal değerlerimiz çok güçlü. Hem aklı hem duygusal zekasıyla Türk insanı özel bir yerde duruyor ama son yıllarda ülkemizden çıkan tek hikaye tuz dökme hareketiyle Nusret’imiz. En çok buna kahroluyorum. İtalya’da 100 metre yürüsen 10 tane dünya çapında ünlü olmuş marka görüyorsun. Ferrari gibi bir marka yaratabildiğin gün, bütün otomotiv endüstrisinde bir saygınlığın oluyor. Masaya yumruğunu vurabiliyorsun.