’Mutluluk Resimlerimiz’ sergisi ziyarete açıldı
Fotogerçekçilik Akımının Türkiye’deki İlk Temsilcilerinden Nur Koçak’ın 1960’lar İle 2010’lar Arasındaki Desenleri Ve Resim Serilerinden Oluşan En Kapsamlı Sergisi 'mutluluk Resimlerimiz', Salt Beyoğlu Ve Salt Galata’da Ziyarete Açıldı.
Abone olFotogerçekçilik akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Nur
Koçak’ın 1960’lar ile 2010’lar arasındaki desenleri ve resim
serilerinden oluşan en kapsamlı sergisi ’Mutluluk Resimlerimiz’,
SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da ziyarete açıldı.
Fotogerçekçilik akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Nur
Koçak’ın 1960’lar ile 2010’lar arasındaki desenleri ve resim
serilerinden oluşan en kapsamlı sergisi olan ’Mutluluk
Resimlerimiz’, SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da 29 Aralık tarihine
kadar sanatseverlerin ziyaretine açıldı. 1981 tarihli bir seriden
esinle adlandırılan ’Mutluluk Resimlerimiz’, kadın dergilerinden
Hollywood sinemasına popüler kültürün yaygınlaşması ve Türkiye’deki
yansımalarını eleştirel bir gözlemci anlatıcı olarak irdeleyen
sanatçının üretimine ayrıntılı bir bakış sağlıyor.
Sergi hakkında bilgi veren SALT Programlar ekibinden Amira
Akbıyıoğlu, ’’Sergi, SALT’ın 2 yapısına yani SALT Beyoğlu ve SALT
Galata’ya yayılıyor. SALT Beyoğlu’nda Türkiye’de ilk fotogerçekçi
ressamlardan bir tanesi olan Nur Koçak’ın, 70’lerde başlayan
sanatçı pratiğine eğilirken, SALT Galata’da -1’de sergilenen bölüm,
öğrencilik dönemindeki çizimlerini ve desenlerini izleyici ile
buluşturuyor. Sergi, 29 Aralık tarihine kadar 2 yapıda açık olacak.
Sergi, SALT Beyoğlu’nda Nur Koçak’ın ’Vivre [Yaşamak] ya da Fetiş
Nesne 1’ isimli 1974’te ürettiği ve miladı olarak nitelendirdiği
ilk ’Fetiş Nesne’ resminden 2018’e kadar süren ve tüm kariyerine
yayılan pratiği, heykelleri, fotoğrafları ve resimleri üzerinden
seyredilebilecek" dedi.
Akbıyıkoğlu şöyle devam etti: ’’Nur Koçak, öncelikle 1970’lerde
kadın dergilerindeki reklam fotoğraflarından yola çıkarak ve bu
fotoğrafların kaynaklık ettiği resimler yapıyor. Sonrasında
vitrinler serisiyle beraber kendi çektiği fotoğrafları tuale
aktarmaya çalışıyor. İstanbul’un belli başlı alışveriş caddelerinde
özellikle Moda, Beyoğlu ve İstiklal Caddesi üzerinde ilgisini çeken
vitrinleri önce fotoğraflayıp sonra çektiği fotoğrafları resmine
malzeme ediyor. Bu arada hem ’Mutluluk Resimleriniz’ serisinde de
hem Cağaloğlu’ndan topladığı kartpostallara yaptığı müdahalelerle
ürettiği ’Müdahale Edilmiş Kartpostallar’ serisine hem de kendi
kartpostallarını üretmek için yine Kelebek gazetesine gönderilmiş
okuyucu fotoğraflarından çalıştığı siyah beyaz çizim serisi de SALT
Beyoğlu’nda görülebilecek’’.
’Mutluluk Resimlerimiz’, SALT Beyoğlu’nun giriş mekânı Forum’da
Vitrinler (1989-2019) serisinden bir seçkiyle başlıyor.
Küreselleşen tüketim kültürünün İstanbul’un merkezindeki mağaza
vitrinlerine etkisine bakan fotoğraf ve resimler, o zamana dek
mahrem sayılan ürünlerin teşhire sunulmasıyla kadın bedeninin
seyirlik bir nesne olarak kimliksizleştirilmesini sorgular. Boncuk
işlemeler ve parlak taşlarla süslü file çorapların, dantelli iç
çamaşırlarının ve türlü aksesuarın sokak imgeleriyle iç içe geçtiği
Ebrusan Vitrini (1993-1996) yıllar sonra Beyoğlu’nda sergilenmeye
başlandı.
Yapılan bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi: ’’Koçak,
üçüncü katta konumlanan Fetiş Nesneler (1974-1988) ve Nesne
Kadınlar (1975-1979) serilerindeyse, Paris’te devlet bursuyla resim
eğitimi alırken, takip ettiği kadın dergilerinden görsel unsurları
kullandı. Başlangıcı, ’sanat pratiğinin miladı’ olarak nitelediği,
1974 tarihli Vivre [Yaşamak] resmi olan Fetiş Nesneler’de, popüler
tırnak cilası, ruj ve parfüm markalarının albenili fotoğraflarını
işlev ve bağlamından kopararak anıtsal boyutlarda tuvale aktarıyor.
Nesne Kadınlar’daki Kırmızı ve Siyah (1976) ve Hommage Vasarely
[Vasarely’ye Saygı] (1977) gibi işlerde de, iç çamaşırı, mayo ve
bikini reklamlarının yüzü olmayan ’anonim’ kadınlarını resmediyor.
Sanatçının yüzüne yer verdiği tek ’arzu nesnesi’ kadın, Türkiye
sinemasının ilk yıldız oyuncusu, yapımcı ve yönetmen Cahide
Sonku’dur. 1935’te Bataklı Damın Kızı Aysel filmiyle şöhret bulan
Sonku, bağımsız duruşu ve Hollywood yıldızlarını andıran sarı
saçlarıyla kısa bir sürede ’Batılılaşma emeli’nin bir temsiline
dönüşür. Koçak, tiyatro oyunlarından fotoğraflar ve filmlerden
kareleri işlediği Cahide’nin Öyküsü (1996-2006) serisinde, 1960
öncesi kentli orta sınıfın beğenileri kadar, Sonku’nun
üretimlerinden çok iniş çıkışlı hayatıyla gündeme getirilerek
itibarsızlaştırılmasına vurgu yapar’’.
Verilen bilgiye göre, bir subay kızı olan Koçak’ın çocukluk ve
gençlik anılarıyla toplumsal belleğe kazınmış ’mutluluk’
mizansenlerini buluşturan serileri yapının ikinci katına yayılır.
Anne babasının evlendiği 1930’dan 1950’lere özel günlerde, çoğu
stüdyoda çekilmiş hatıra fotoğraflarını temel alan Aile Albümü
(1979-2012), toplumun her üyesine belirli bir rol atadığı, ideal
cumhuriyet ailesinin portresi gibidir: üniformalı baba figürü
ailenin kurumsallığını, özverili anne figürü destek ve devamlılığı,
özenle giydirilmiş çocuklarsa umutla bakılan geleceği yansıtır.
’Mutluluk Resimleriniz’ (1981) serisi, sanatçının 1970’lerin
sonunda katıldığı posta sanatı sergileriyle gitgide artan
kartpostal kullanımını görünür kılar. Cağaloğlu’ndan toplama,
romantizm temalı asker kartpostallarına müdahalelerle oluşturduğu
bir dizi işe, bir dönem bağımsız bir kadın gazetesi olarak
yayımlanan Kelebek’teki ’Mutluluk Resimleriniz’ köşesinden yola
çıkarak yaptığı siyah beyaz çizimler eşlik eder. Kadın ve erkeğin
birlikte görüldüğü kartpostalların yanı sıra sadece erkek
fotoğraflarının yer aldığı bu köşeye odaklanan Koçak, deneyimler ve
temsilleri arasındaki uyumsuzluğa dikkati çeker. SALT Beyoğlu’ndaki
enstalasyon, 1982’deki gösteriminden bu yana ilk kez, serideki
bütün kartpostalların her iki yüzünün incelenmesine olanak tanır.
Akademinin tariflediği katı kurallara karşın fotogerçekçi resimler
yapmayı sürdüren Koçak, hem mecra ve teknik seçimindeki kararlılığı
hem de feminist bakış açısına sahip üretimleriyle kadın kimliğinin
yok sayıldığı ya da arka planda bırakıldığı sanat tarihsel
anlatının dönüşümüne önemli katkılarda bulunur.
Verilen bilgiye göre, sanatçının İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi’ne girdiği 1960 ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı
Avrupa Konkuru’nu kazanarak Fransa’ya gittiği 1970 arasındaki
öğrencilik desenleri SALT Galata’da sergilenir. 1941 doğumlu Koçak,
ilk resim çalışmalarını, ilk ve orta öğrenime devam ettiği TED
Ankara Koleji’nde Turgut Zaim’le yapar. Liseyi bitirdiği
Washington’da, soyut dışavurumcu Leon Berkowitz’in öğrencisi olur
ve okulun ’en iyi resim öğrencisi’ seçilir. Akademi yıllarında
öncelikle Adnan Çoker galerisinde; ardından Cemal Tollu ve Neşet
Günal atölyelerinde çalışır. Serginin son bölümünü teşkil eden SALT
Galata sunumu, Koçak’ın eskiz, kroki ve etütleri üzerinden söz
konusu dönemde akademide egemen desen eğitimi anlayışını
örneklendirir.
’Mutluluk Resimlerimiz’ sergisinin, sanat tarihçisi Ahu Antmen
ile SALT’tan Amira Akbıyıkoğlu tarafından programlandığı
belirtildi.