Namazı bozan şeyler nelerdir? Namazda hatalı okumak, gülmek namazı bozar mı?
Yüce dinimizin farzlarından namaz kılmak kuşkusuz her müslümanın mükellef olduğu bir ibadet. Ancak namaz kılarken bilmeden de birtakım hatalar yapabiliriz. O nedenle Diyanet İşleri Kaynaklarını baz alarak namazı bozan hususlara bu haberimizde detaylı yanıtlar bulabilirsiniz. Örneğin hatalı okumak veyahut gülmek namazı bozar mı?..
Abone olnamaz kılarken bilmeden de birtakım hatalar yapabiliriz. O nedenle Diyanet İşleri Kaynaklarını baz alarak namazı bozan hususlara bu haberimizde detaylı yanıtlar bulabilirsiniz. Örneğin hatalı okumak veyahut gülmek namazı bozar mı?..Namazda pantolonu çekmek namazı bozar mı? Namaz kılanın önünden geçilmesi namazı bozar mı?Namazda vücuttaki bir yeri üç defadan fazla kaşımak namazı bozar mı? Ön saf boş iken arkada saf tutmak caiz midir? Namazda sureleri mushaf’taki sıraya göre okumanın hükmü nedir?Üzerinde resim olan elbise ile namaz kılınabilir mi? İçinde resim bulunan evde namaz kılınır mı?Ezan ve kamet nedir? Ne zaman ve nasıl meşru kılınmıştır? Namazı bozan şeyler nelerdir işte yanıtları...
Namazda gülmenin hükmü nedir?
Namazda gülme üç türlü olabilir:
1-Namazda iken yanındakilerin duyabileceği şekilde sesli olarak
gülmek; bununla hem abdest hem de namaz bozulur (Serahsi,
el-Mebsut, I, 182).
İbn Üsame’nin babasından naklettiği bir hadiste şöyle
denilmektedir: “Biz Rasulüllah’ın peşinde namaz kılarken görme
özürlü birisi bir çukura düştü. Biz de adamın haline güldük. Bunun
üzerine Rasulüllah yeniden abdest alıp namazı baştan itibaren iade
etmemizi emretti.” (Darekutni, Sünen, I, 295).
Hanefiler dışındaki mezheplerde kahkaha namazı bozsa da abdesti
bozmaz. Çünkü namazın dışındayken kahkaha abdesti bozmadığına göre
namazdayken de bozmaz (İbn Kudame, el-Muğni, I, 211).
2- Namaz kılan kimsenin kendisinin duyabileceği kadar gülmesiyle
yalnızca namaz bozulur.
3- Kişinin ne yakınındakinin ne de kendisinin işitmeyeceği şekilde
gülümsemesi namazı da abdesti de bozmaz (Mevsıli, el-İhtiyar, I,
11).
Namazda hatalı okumak namazı bozar mı?
Namazda yapılan kıraat hatalarının namazı bozup bozmayacağı
konusunda fakihler bir takım ölçüler getirmişlerdir. Bunlar şöyle
özetlenebilir;
Kur’an kasten manası değişecek derecede yanlış okunursa namaz
bozulur.
Hata veya unutarak yanlış okunması halinde ise;
a) Yanlışlık kelimelerin harekelerinde ise, manada bir
değişiklik olsa da, olmasa da namaz bozulmaz.
b) Yanlışlık durak yerlerinde yapılırsa; yani durulacak yerde
geçilip, geçilecek yerde durulursa, manasında değişiklik olup
olmadığına bakılmaksızın namaz bozulmaz.
c) Bir harf yerine başka bir harf okunması şeklindeki meydana
gelen yanlışlıkta, mananın değişip değişmediğine bakılır. Buna
göre; bir harf değişir de bu değişiklikle kelimenin manası değişmez
ve Kur’an’da da o kelimenin benzeri varsa namaz bozulmaz. Şayet
harf değişmekle kelimenin manası bozulmaz ve fakat bu kelimenin bir
benzeri Kur’an’da yoksa İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre
namaz bozulur, İmam Ebu Yusuf’a göre bozulmaz. Eğer harfin
değişmesiyle mana değişir ve Kur’an’da da benzeri yoksa namaz
bozulur. Namaz esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla namaz
bozulmaz. Namazda önemli bir hata ile okuduktan sonra, dönüp
yeniden düzgün bir şekilde okursa namaz caiz olur (Fetavay-ı
Hindiyye, I, 79 vd. ).
Namazda pantolonu çekmek namazı bozar mı?
Kişi namaz kılarken, namaza halel getirecek hareketlerden kaçınmalı, azalarını kontrol ettiği gibi, kalbini de Allah’a yöneltmelidir. Namaza aykırı olup ‘amel-i kesir’ olarak nitelenen hareketlerin namazda yapılması namazı bozar. Amel-i kalil denilen, basit hareketler ise namazı bozmaz. Amel-i kesir için net bir tanım yapma imkanı olmamakla birlikte, dışarıdan gözlemleyen kişide, namazda olunmadığı izlenimini verecek kadar hareket etmek şeklinde tasvir edilmiştir. Amel’i kalil ise, bunun zıttıdır. Diğer bir tarife göre de iki el ile yapılması adet olan işler amel-i kesir, bir el ile yapılan işler ise ameli kalildir. Zorunlu olmadıkça pantolonu veya elbiseyi rükua veya secdeye giderken çekmek, namaz dışı bir işle meşguliyet olduğu ve namazda olması gereken huşua aykırı düştüğü için mekruh olmakla birlikte namazı bozmaz (Kasani, Bedai’u’s-Sanai’, I, 504; Merğinani, el-Hidaye, I, 64). Pantolonu amel-i kesir sayılacak bir tarzda çekmek ise namaz bozar.
Namaz kılanın önünden geçilmesi namazı bozar mı?
İster kapalı, ister açık alanda olsun zorunlu olmadıkça namaz
kılan birisinin önünden geçilmemelidir. Zira Hz. Peygamber namaz
kılanın önünden geçmektense 40 yıl beklemenin daha hayırlı
olacağını belirtmiştir (Müslim, Salat, 48, h. no: 1160). Namaz
kılanın da, uygun bir yere durmak veya sütre vb. bir şey koymak
suretiyle önünden geçilmemesi için önlem alması gerekmektedir. Zira
Hz. Peygamber (s.a.s.), önünden insan veya hayvanların geçmesi
muhtemel olan bir yerde namaz kılan kişinin önüne sütre (değnek
veya başka bir şey) koymasını tavsiye etmektedir (Müslim, Salat,
47, 1149; 48, H. No: 1157). Sütreyi terk etmek ise mekruhtur
Cemaatle kılınan namazlarda, sadece imamın sütre edinmesi
yeterlidir; diğerlerinin sütre koyması gerekmez (Buhari, Salat,
90). Namaz kılanın önündeki sütrenin ardından geçmekte bir sakınca
yoktur. Namaz kılanın önünden geçen kimse sorumlu olmakla birlikte
önünden geçilen kişinin namazı bozulmaz. Fakat büyük camilerde,
namaz kılanın secde mahallinin uzağından geçmek caizdir (Ka’sani,
Bedaiu’s-Sanai’, Beyrut, 1982, I, 489; II, 349-350; II,
373-374).
Namazda vücuttaki bir yeri üç defadan fazla kaşımak namazı bozar mı?
Namaza ait olmayan bir hareketi, bir özre mebni olmaksızın çokça yapmak, yani amel-i kesir namazı bozar. Amel-i kesir için net bir sınır çizmek zordur. Kimi alimlere göre namazdan olmayan bir hareketi iki elle birden yapmak, kimilerine göre bir hareketi üç defa peş peşe yapmak, tercih edilen diğer görüşe göre ise, dışarıdan gözlemleyen kişide, namazda olunmadığı izlenimini verecek bir davranışta bulunmaktır. Bu bakımdan, namazdaki eylemlere benzemeyen ve namazla bağdaşmayan bir davranış, namazda olunmadığı izlenimini veriyorsa amel-i kesir çerçevesine girer ve namazı bozar. Namaz kılan kişi, bir uzvunu nasıl kaşıdığını ve bunun namazını bozup bozmadığını bu açıklamalara göre değerlendirmelidir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 385).
Ön saf boş iken arkada saf tutmak caiz midir?
Cemaat ile kılınan namazlarda safların tertip ve düzenine riayet
edilmesi namazın adabındandır. İmamın bu konuda gerekli hassasiyeti
göstermesi ve gerektiğinde, safların usulüne uygun şekilde tanzim
edilmesi için cemaati uyarması gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.)
namaza başlamadan önce safların düzgün ve sık olmasına dikkat
etmiş, saflar arasında boşluk bırakılmaması hususunda muhtelif
vesilelerle ashabını uyarmıştır (Buhari, el-Cemaa ve’l-imame, 47;
Müslim, Salat 28).
Buna göre cemaat ile kılınan namazlarda, ön safta boşluk varken
caminin gerisinde imama uyulması uygun değildir. Bununla birlikte
mazeretleri sebebiyle saf haricinde imama uyan kimselerin namazları
sahihtir.
İdrara sıkışık durumda iken namaz kılmak caiz midir?
Namaz huşu ve Allah’ın huzurunda bulunma bilinci ile kılınmalıdır. Bu sebeple, namazda dikkati dağıtacak durumların olabildiğince giderilmesi önem arz eder. Onun için mesela vakit daralmamış ise, aç bir kimsenin sofra hazırken namaza durması uygun görülmemiştir. Tuvalet ihtiyacı duyma da namazda huşu ve dikkati önleyici etki yapacağından bu halde iken namaz kılmak mekruhtur. Hz. Peygamber idrara sıkışık durumda olan veya yemek hazırken namaza duran kişinin namazının faziletinin tam olmayacağını belirtmiştir (Müslim, Mesacid, 17).
Namazda sureleri mushaf’taki sıraya göre okumanın hükmü nedir?
Namazda okunan ayet ve surelerin, gerek bir rekat içinde gerekse
ikinci rekatla birlikte düşünüldüğünde, Mushaf’taki sıraya göre
yukarıdan aşağı okunması uygundur. İlerideki bir süreyi veya ayeti
okuduktan sonra, ardından gerideki bir ayet ve sureyi okumak
mekruhtur. Fakat bu, namazı geçersiz kılacak boyutta değildir.
Burada söz konusu olan gereklilik, esasında namazın değil tilavetin
bir vacibidir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 268-269). Tertibe
riayetin vacip olduğu görüşü, sure ve ayetlerin sırasının insanlar
tarafından değil de, Hz. Peygamber tarafından (tevkifen)
belirlendiği kabulüne dayanmaktadır. Ancak, surelerin içlerindeki
ayetlerin tertibinin tevkifi olduğunda ittifak bulunmakla birlikte,
sureler arasındaki tertibin tevkifi olduğu konusunda İslam alimleri
arasında ittifak yoktur. Bu sebeple namazda, surelerin sıraya göre
okunması hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Hanefi
mezhebinde, hem ayetler hem de sureler arasında tertibe riayet edip
sırayı takip ederek okumak gerekli görülmüştür. Hz. Peygamber
(s.a.s.)’in bir gece namazında sıraya riayet etmeden, önce Nisa
süresini sonra Al-i İmran süresini okuması gibi olayların ise,
henüz tertip gerçekleşmeden önceki bir zamanda meydana geldiği
belirtilmektedir (Nevevi, Sahih-i Müslim bi Şerhi’n-Nevevi, VI,
61-62).
Sırayı tersine çevirmeksizin, okuma esnasında ilerideki bir yere
geçerken, aradaki tek bir sure veya ayetin atlanması da mekruh
kabul edilmiştir. Fakat bu, bir öncekinden daha hafif derecede bir
mekruhtur. Sonraki rek’atte ileriden okunacaksa, uygun olan, en az
iki ayet veya iki sure atlayarak okumaktır. Alimlerden bazıları,
sıraya riayet etmeme şeklindeki değişik hareketlerin sadece
farzlarda mekruh olduğunu, nafile namazlarda mekruh olmayacağını
söylemişlerdir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 268-269; Muhammed
Hattab es-Sübki, el-Menhelü’l-Azbül-Mevrud Şerhu Sünen-i Ebi Davud,
VII, 260). Aksi görüşte olanlar ise şunu delil getirmektedirler:
Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Bilal’in (r.a.), nafile bir namaz olan
teheccüdü kılarken bir sureden diğerine atladığını duyduğunda, ona:
“sureyi olduğu gibi oku” buyurmuştur (İbn Ebi Şeybe, Musannef, III,
629).
Sonuç olarak, namazda sure ve ayetlerin tertibine riayet edilmemesi
mekruhtur. Fakat bu, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek
boyutta bir yanlışlık değildir.
Üzerinde resim olan elbise ile namaz kılınabilir mi?
Üzerinde canlı varlıkların resimlerinin bulunduğu elbise ile namaz kılmak mekruhtur. Mümkünse bu elbiseler çıkarıldıktan sonra namaz kılınmalıdır. Böyle bir elbise ile namaz kılınması mekruh ise de, bu şekilde kılınan namaz geçerlidir. Ancak, bakanın kolayca fark edemeyeceği şekilde küçük resimler bu kapsamda değildir (Merğinani, el-Hidaye, I, 69).
İçinde resim bulunan evde namaz kılınır mı?
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in “Melekler, içerisinde köpek ve
resim-heykel bulunan eve girmezler” anlamındaki hadisleri değişik
hadis kitaplarında zikredilmektedir (Buhari, Libas, 88). Bununla
birlikte bu uyarının, daha ziyade tapınılmak veya tazim göstermek
amacıyla evlerde bulundurulan fotoğraf, resim ve heykeli kapsadığı
bazı alimler tarafından ifade edilmiştir. Diğer taraftan, mezkur
hadisin bu şekildeki yorumundan hareket eden alimler, tapınma ve
tazim amacı güdülmeyen ve umumi adaba aykırı olmayan canlı
varlıkların resimlerinin yapımını da caiz görmüşlerdir. Durum böyle
olunca, dinimizin ilke ve amaçlarına ve genel ahlak kurallarına
aykırı olmamak kaydıyla, söz konusu hayvan resim veya figürlerinin
evlerde bulunmasında bir sakınca yoktur. Ancak namaz kılınacak
yerde namaz kılanın görüş alanına girecek konumda bulunması mekruh
görülmüştür (Fetavay-ı Hindiyye, I, 107). Çünkü bu durumda namaz
kılanın dikkati dağılır ve huşuu kaybolur.
Eğer söz konusu resimler halıda veya sergide yer alıyorsa, çok
belirgin olmamaları halinde bu halı ve sergiler üzerinde namaz
kılınabilir. Eğer belirgin bir halde iseler, namaz kılarken
doğrudan bu resimler üzerine secde edilmesi mekruh görülmüştür
(Fetavay-ı Hindiyye, I, 107).
Ezan ve kamet nedir? Ne zaman ve nasıl meşru kılınmıştır?
Ezan ve kamet, farz namazların sünnetlerindendir. Farz
namazlara çağrı için ezan okumanın dayanağı, kitap ve sünnettir. Bu
konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Siz namaza
çağırdığınız zaman onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar.”
(Maide, 5/58) “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı
yapıldığı zaman hemen Allah’ın zikrine koşun…” (Cuma, 62/9)
Rasulüllah (s.a.s.) da: “Namaz vakti geldiğinde içinizden biri ezan
okusun.” (Buhari, Ezan 17, 18, 49, Müslim Mesacid 292)
buyurmuştur.
Namaz, Mekke döneminde farz kılınmakla birlikte, ezan hicretten
sonra uygulamaya konulmuştur. Medine’ye hicretten sonra Mescid-i
Nebevi’nin inşası tamamlanıp düzenli olarak cemaatle namaz
kılınmaya başlanınca, Hz. Peygamber vakitlerin girdiğini duyurmak
için ne yapılabileceğini arkadaşlarıyla görüşmüş, o esnada Hz.
Peygamber’e vahiyle ve içlerinde Hz. Ömer ve Abdullah b. Zeyd’in de
bulunduğu bazı sahabilere rüyalarında bugünkü ezanın şekli
öğretilmiştir (Abdurrazzak, el-Musannef, I, 456 No: 1775; Ebu
Davud, Merasil, No: 20; İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 256)
Ezan, Müslümanlığın şiarı (sembolü) olup, müekked bir sünnettir.
Ezan aracılığıyla halka hem namaz vaktinin girdiği ilan edilmekte,
hem de Allah’ın büyüklüğü, Peygamberimiz (s.a.s.)’inO’nun kulu ve
elçisi olup ve namazın kurtuluş yolu olduğu ilan edilmektedir. İmam
Muhammed: “Bir belde halkı tümüyle ezanı terk ederlerse onlarla
savaşırım” demiştir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 460).
Kamet ise, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve
ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayye
ale’l-felah” cümlesinden sonra, “kad kamet’is-salat” cümlesi
eklenir (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 256; Mehmet Zihni Efendi
Ni’met-i İslam, 170-175).
Cenaze namazı nasıl kılınır?Cenaze namazının hükmü nedir?
Kaç vakit namaz vardır? Namaz vakitleri ne zaman sona erer?
Mest nedir? Mesh nelere ve nasıl yapılır? Mest üzerine mesh etmenin şartları nelerdir? (Halk)
Abdest nasıl alınır? Abdestin farzları nelerdir?
Gusül ne demektir? Gusül abdesti nasıl alınır?
Cünüplük ne demektir? Cünüp olarak uyumak, yemek ve içmekte bir sakınca var mıdır?
Teyemmüm nedir, nasıl yapılır; teyemmümü bozan şeyler nelerdir?
Vitir namazı nedir, nasıl kılınır? Vitir namazının delili nedir?
Kaynak : http://namaz.diyanet.gov.tr/namaz/#fetva.html