ONLAR DA GÜZEL ÖLDÜLER
- Müsadenizle şu sandalyeye ben otursam.
- Tabii efendim ne demek, moral lazım size.
- Çok yordu bu olay beni, uyumadım kaç gündür.
- Arkanıza yastık ister misiniz?
- Teşekkür ederim, böyle iyiyim.
- Oğlum bakın şu masaya.
- Buyrun efendim ne arzu edersiniz?
- Ne varsa getir işte, donat masayı.
- Bu yemek işi iyi oldu Celal Bey.
- Moral efendim, her şeyin başı moral..
- Öyle ya, ölenler öldü, hayat devam ediyor.
- Haydar Bey, cenaze evlerine helva yolladınız mı?
- Yolladık efendim, lahmacun da yaptırdık.
- İyi yapmışsınız, sadaka yerine geçer, masrafı vergiden de düşersiniz.
- Efendim yemekler geldi, etli pilavı 10 numaradır buranın.
- Ben çorba ile başlasam.
- Arkadan kebap gelecek, karnınızı çorba ile doyurmayın.
- Oğlum içecek verin başkana.
- Ne içersiniz efendim, alkollü, alkolsüz?
- Ayran getir bize, adamı günaha sokma.
- Dilerseniz Osmanlı şerbeti de var.
- Getir hepsinden.
- Künefe, baklava da yemekten sonra.
- Celal Bey, bir kuş sütü eksik, maşallah..
- Başkanımıza feda olsun.
- Ne patladı ama, değil mi?
- Patlayan havai fişekler Ahmet Bey.
- Deprem oldu sandık ya.
- Sararız patlamanın yaralarını, bak hep beraberiz.
- Evet, sararız yaraları, şu dolmayı uzatır mısınız.
- Oğlum ekmek verin masaya.
- Off, çok yedik be.
- Evet çok yedik, güzel yedik, ne yedik be..
- Ölenler de güzel öldüler..
- Ölenle ölünmüyor, kahvenizi nasıl içerdiniz?