Orhan Pamuk: 'Can Dündar tutuklanırken oturup romanını yazamıyorsun!'
Orhan Pamuk: 'Can Dündar tutuklanırken oturup romanını yazamıyorsun!'
Abone olYeni romanı 'Kırmızı Saçlı Kadın' bu hafta çıkacak Orhan Pamuk, Türkiye'de olup bitenlere dair konuştu.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Hürriyet Pazar’dan Çınar Oskay’a verdiği söyleşide Türkiye gündemine, yeni romanına ve hayata dair soruları yanıtladı. Türkiye'nin geleceği konusunda üzüldüğünü belirten Pamuk, "İktidar partisi milletvekili olsaydım üniversite hocalarına bu kadar yüklenilmesinden rahatsız olurdum. Evet, metnin kusurları, eksiklikleri var ama artık imzalanmış. “Ben sana bunu soracağım” diye bir toplum olmaz ki. Bu kadar göstere göstere öğretim üyelerini ezmek, hırpalamak, aşağılamak, “Vatan haini” demek kabul edilebilir değil. Can Dündar’ın hapse tıkılması var. Ne diyebilirim ki?" dedi. Pamuk sözlerine şöyle devam etti: "Independent da “En iyi kitaplarını Nobel’den sonra yazdı” dedi. Bak, kitabın arkasında var. Bunlara cevap vermek istemiyorum. Belki dünyada en çok siyasi röportaj yapan, en talihsiz yazarım. Türk olduğum için bana sürekli siyaset soruyorlar. Bazen romana kaptırırsın, birileri işten atılır, hapse girer, sen hiçbir şey yapmıyorsundur. Öyle suçluluk duyduğum dönemler oluyor. Ama inan, buna vakit kalmıyor. Durmadan mail geliyor, “İmza verir misin” deniliyor; biri telefon ediyor, “Orhan Bey bilmem kim hapse girdi, bana yardım eder misin” diye soruyor. Unutmama imkân yok."
İki Nobelli isim Orhan Pamuk ve Aziz Sancar aynı karede!
Pamuk, Nobel alan Aziz Sancar ile birlikte çekilen fotoğrafının öyküsünü anlattı. Pamuk, “Nobel’li Türk sayısı ikiye çıktı. Nasıl karşıladınız bunu?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Güzel bir duygu. Nobel’in çok istisnai olmadığını duyurarak hepimizi rahatlatıyor. Aziz Bey’in başarısını çevirmenim Erdağ Göknar’dan bilirdim. O da Duke Üniversitesi Türkçe bölümünde yardımcı doçent. O üniversiteye bir konuşma yapmaya gittim. Geçerken baktım kapıda kuyruk var, kalabalığın içinde de Aziz Sancar... Geleceği aklıma gelmemişti. Hemen yanına gittim, içimden gelen “Hocam, çok tebrik ederim” oldu. Sarıldık. Sonra hemen fotoğraf çektik, veririm sana. Sonra herkes yoluna... Ertesi gün Erdağ’a bir mail attı: ‘Ya, o fotoğraftan bana bir tane verir misiniz’ diye.” Pamuk, Oskay’ın “Seviyor anı toplamayı...” sözlerine “Kim sevmez?” yanıtı verdi.