Prof. Dr. Yaşar'dan korkutan açıklama! Artık, koronavirüse bağlı inme vakalarımız var
Prof. Dr. Evren Yaşar, ‘’Koronavirüse bağlı artık inme vakalarımız var. Artık sinir sistemi tutulumuna bağlı engellilik durumlarımız var. Bunun da tedavilerin de aktif olarak rol alıyoruz. Yoğun bakımdan bu şekilde aldığımız birçok hasta oluyor. Yani koronavirüs artık tek başına sinir sistemini, kardiyak sistemi etkileyip engellilik oluşturabilen bir faktör.
Abone olProf. Dr. Evren Yaşar, ‘’Koronavirüse bağlı artık inme vakalarımız var. Artık sinir sistemi tutulumuna bağlı engellilik durumlarımız var. Bunun da tedavilerin de aktif olarak rol alıyoruz. Yoğun bakımdan bu şekilde aldığımız birçok hasta oluyor. Yani koronavirüs artık tek başına sinir sistemini, kardiyak sistemi etkileyip engellilik oluşturabilen bir faktör.
Prof. Dr. Evren Yaşar, Türkiye'de engellilik oranının yüzde 7-8 civarında olduğunu söyledi. Bu vatandaşların pandemi döneminde hastane ve tedaviye ulaşabilirliğinin çok önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yaşar, "Biliyorsunuz Avrupa bu konuda biraz karıştı. Engelli vatandaşların seçenekleri daraltıldı. Ama biz tam tersi Ankara Şehir Hastanesi'nde engellerimizin tüm sağlık sorunlarına ilişkin tedavilerine; hem yataktan hem de ayaktan devam ettik. Bir başka husus var ki bu da koronavirüsün yol açtığı engellilik. Koronavirüse bağlı artık inme vakalarımız var. Artık sinir sistemi tutulumuna bağlı engellilik durumlarımız var. Bunun da tedavilerinde aktif olarak rol alıyoruz. Yoğun bakımdan bu şekilde aldığımız birçok hasta oluyor. Yani koronavirüs artık tek başına sinir sistemini, kardiyak sistemini etkileyip engellilik oluşturabilen bir faktör. Ve bununla ilgili de bizim tedavi stratejileri geliştirmemiz gerekiyordu ki biz bunu burada başardık, aktif olarak bu yöntemlerimizi burada kullanıyoruz" dedi.
'YAVAŞ YAVAŞ HAREKETLERİNİ ARTIRMALARINI ÖNERİYORUZ'
Prof. Dr. Yaşar, koronavirüsün çok farklı bir hastalık olduğunu, bu hastalığa yakalananların immobilizasyonu ve istirahatinin çok önemli olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Yaşar, "Bizim fizik tedavi ve rehabilitasyon olarak destek verdiğimiz konu, yoğun bakım süreçlerinde hastaların kontrolü. 'Rehabilitasyon programı' demiyorum. Hastaların kontrolü ve entübasyondan ayrıldıktan sonra hafif hafif günlük yaşama dönüşlerinde destek programı ve bu hastalarımızın da evlerine giderken hareketlerini tamamlayabilmeleri için bir hareket programı vermek. 'Pulmoner rehabilitasyon' dediğimiz olay ise 6-8 hafta öncesinden başlamıyor. Bundan önceki yapacağımız herşey özellikle hastalığın aktif döneminde, aktif egzersiz uygulamaları bize negatif olarak dönebiliyor. Hastalarımızın hastaneden taburcu olduktan sonra veya Covid-19’u geçirdikten sonra yavaş yavaş 2-3 hafta sürede hareketlerini artırmalarını öneriyoruz. Hemen hızlı bir şekilde normal hayatlarına dönmelerini beklemiyoruz. Böyle bir beklenti içinde kendileri de olmasınlar. Bu yavaş yavaş geriye dönecek. Ayrıca burada düz zeminde de yürüyüş çok önemli oluyor" diye konuştu.
'YÜRÜYÜŞ ÖNERİYORUZ'
Prof. Dr. Yaşar, koronavirüs geçiren bireylerin rehabilitasyon süreçleri ile ilgili "Hastalığı geçiren vatandaşlara göre yüzde kaçının rehabilitasyona ihtiyaç duyduğuna dair oran vermem doğru değil. Ama ağır pnömani geçirmiş ve hastanede yatmış hastaların hayata dönüş süreçlerinde mutlaka bizim önerilerimiz önemli oluyor. Çünkü burada hem hastalığın etkisi hem de kullanılan ilaçlara bağlı birçok kas-iskelet sistemi problemleri, hastalığın kendisine bağlı solunum problemleri ve bunun etkilerinin vücutta görülmesi için bir zamana ihtiyaç oluyor. Ondan dolayı hastalığın aktif döneminde mümkün olduğu kadar istirahat, hastalık geçirdikten sonra da yavaş yavaş performans artışı ve yürüyüş öneriyoruz" ifadelerini kullandı.