PUTİN’İN ANLAMSIZ SAVAŞI NEREYE GİDER?

Rusya’nın savaşı yerine artık “Putin’in Ukrayna savaşı” dememiz daha doğru olur. Çünkü Rus halkının bile inanmadığı bir savaş bu. Çünkü  kendi ırkından olan Slav halkına karşı savaşı dünyada olduğu gibi Rus halkı tarafındanda destek bulmuyor. Putin bu kararıyla aynı Gorbaçov gibi Rusya’nın parçalanmasının zeminini hazırladığı görülüyor. Gorbaçov’un ülkeye “ihanet” ettiğini düşünen Putin, ülkeyi eski SSCB dönemine geri götürmek istiyor. 

Gorbaçov'un perestroika ve glasnost adını verdiği reform çalışmaları Soğuk Savaş'ı bitirmişti; ancak bu reformlar Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin ülkede politik üstünlüğünü kaybetmesine ve sonrasında da Sovyetler Birliği'nin dağılmasına neden olmuştu. 

Ruslar, Ukraynalılar ve Beyaz Ruslar Doğu Slavları grubuna girer. Polonyalılar (Lehler), Çekler ve Slovaklar Batı Slavları grubuna girer. Boşnaklar, Hırvatlar, Sırplar, Pomaklar, Karadağlılar, Bulgarlar, Slovenler ve Makedonlar ise Güney Slavları grubuna girer.

Şimdi yukarıda adı geçen Slav halklarının hangisi Rusya’nın yanında? Bunu sorma zamanı geldi sanırım artık. 

Bana kalırsa adı geçenler arasında bulunan Rusların kendileri bile bu savaşı tasvip etmiyor. Yani bu savaşı Rus halkı bile istemiyor.

Peki Vladimir Putin Kimdir ?

Vladimir Vladimiroviç Putin 7 Ekim 1952 yılı Leningrad, SSCB doğumlu Rus siyasetçi ve Rusya devlet başkanı. 

Baba tarafından dedesi, Sovyetler Birliği kurucusu Vladimir Lenin'e, Lenin'in eşi Nadejda Krupskaya'ya ve Stalin’e belli sürelerde aşçılık yapan Spiridon Ivanoviç Putin olan Vladimir Putin, 7 Ekim 1952 tarihinde SSCB döneminde adı Leningrad olan St Petersburg kentinde Vladimir Spiridonoviç Putin ve Maria Ivanovna Shelomova çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi. 

Leningrad Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden 1975'te mezun olan Putin, yüksek lisansını ekonomi alanında yaptı. Mezuniyetinin ardından, 1975'ten itibaren KGB'de çalışmaya başlayan Putin, bir süre Almanya'da görev yaptı, Leningrad'a dönmesinin ardından da üniversite yönetiminde görev aldı. 

1990'da Leningrad Şehir Konseyi'nde danışmanlık yapan Putin, 1991-1992 yıllarında da belediye başkan yardımcısı ve belediye konseyi dış ilişkiler komitesinin başkanıydı. 

Putin, 1996 yılına kadar St. Petersburg yönetiminde çeşitli kademelerdeki görevlerinin ardından, 1996'da Kremlin Sarayı Mülkiyet İdaresi Başkan Yardımcılığı'na atandı ve bu görevini 1997 yılına kadar sürdürdü. 1997 ve 1998'de Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı ile Devlet Başkanlığı Denetim İdaresi Başkanı olarak yaptı. 

Putin, 1998-1999 yıllarında, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) başkanlığını yaparken, aynı zamanda, Sovyetler Birliği sonrasındaki yeni Rusya'nın politbürosu olarak da adlandırılan Rusya Güvenlik Konseyi'nin sekreterliği görevini yürüttü.Putin, 9-16 Ağustos 1999 tarihleri arasında başbakan yardımcısı ve başbakan vekilliği, 16 Ağustos'tan itibaren de başbakan olarak görev yapmaya başladı. 

Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in 31 Aralık 1999'da istifa etmesinin ardından, Anayasa gereği, üç ay içerisinde devlet başkanlığı seçimi yapılıncaya kadar bu görevi vekaleten üstlendi. Putin, Rusya'da yapılan başkanlık seçimlerinde %50'nin üzerinde oy toplayarak, birinci turda devlet başkanı seçildi.

Putin’in amacı ve nedir?

Amacı komünist rejim olmadan Rusya'ya Sovyet gücünü tekrar kazandırabilmektir. Bu nedenle Komünistler tarafından eleştirilen Putin, liberal politika tabirini de pek kullanmadığı ve oligarklara savaş açtığı için de liberal kesimin saldırısına maruz kalmaktadır. 

Bu savaş nereye evrilir?

Bu savaş batılı devletleri daha güçlü hale getireceği kesindir. Başta Amerika ve İngilizler olmak üzere savaşı alevlendirmek için tüm çabaları gösteriyor. Doğrusu Batı, Rusların artık yıkılabileceğine güçlü bir şekilde inanıyor. Ruslara uygulanan ağır ambargolar acımasızca en güçlü şekilde uygulanmaya çalışılıyor. Putin ise elindeki ekonomi silahlarını (Gaz ve Petrol) batıya karşı tüm gücüyle kullanıyor. 

Ya Ukrayna!

Eğer Ukrayna savaşa bir kaç ay dayanabilirse, Zelenski ‘de Putin’e yakalanmadan savaşı sürdürebilirse Rusların elinde bulundurduğu 2’nci dünya savaşından kalma tank ve silahlarıyla bu savaşı sürdürmesi imkansız. Elinde olan eskimiş savaş silahları da Ukrayna’da yerin dibine gömülecek gibi görünüyor. Batıdan gelecek destekle sahadaki Rusların savaş silahlarını yok edebilirler. 

Ancak, 

Rusların elinde bulunan uzun menzilli füzeler ve Nükleer güç nedeniyle gene de Rusya’nın büyük bölümünde kalabileceğini gösteriyor. Fakat toprak kaybedeceği düşünülüyor. Yani ülke topraklarının yüzde 10’unu kaybedebilir.

Peki Putin’in savaşı nereye gider?

Dağıstan, Çeçenistan, Kırım, Abhazya gibi bölgeler uzun zamandan beri Rusya’dan ayrılmak istiyor. Zaman zamanda bu bölgelerde anlaşmazlıklar nedeniyle küçük çaplı çatışmalar kendini gösteriyor. Daha önce Gürcistan’dan kopardığı Güney Osetya bölgesi dahil küçük çaplıda olsa toprak kaybedeceği öngörülüyor. 

Eğer batının ambargoları bu şekliyle artarak devam ederse ve Tabiki Putin Nükleer güç kullanmazsa bu bölgeler elinden gidebilir. 
Sonuç ne olur bilinmez fakat Putin’in savaşı Rusya’ya bir kazanç sağlamayacağını kesin bir dille söyleyebiliriz. 

•Beni düşündüren asıl konu Türkiye’nin bu savaştan ne kadar kazançlı çıkacağı. 

•Ukrayna’daki sivillerin en az zararla bu savaştan nasıl kurtulabileceği 

Bu iki konu dışında doğrusu Putin’in bu savaşı beni fazla düşündürmüyor. 

Daha yıkıcı, ölümcül ve uzun süreli bir savaş olacağını doğrusu düşünüyorum. 

Umarız büyük bedel ödeyen Türkiye olmaz ve bir an önce tarafı olmadığımız bu savaş biter.

Selam ve Saygılarımla