Ramazan pidesinden koronavirüs bulaşır mı? Bilim Kurulu Üyesi açıkladı!
Habertürk'ten Kübra Par'ın sorularını yanıtlayan Bilim Kurulu Üyesi, Prof. Ateş Kara, koronavirüsle mücadelede son noktaları değerlendirdi. Ramazan ayı ile koronavirüs önlemleri arasındaki ilişkiyi anlatan Prof. Kara özellikle eldivenin verdiği sahte güvene dikkat çekerek fırıncıları uyardı.Ramazan pidesinden virüs bulaşabilir mi bu soruların cevaplandı. Neler yapılabilir?
Bugün koronavirüsle mücadele ile çok tarihi bir gün. Türkiye'de iyileşen hasta sayısı yeni vaka sayısını geçti. Peki bu ne anlama geliyor? Dahası Ramazan aylarında geleneksel yeme içme kültürümüzde önemli bir yere sahip olan pidelerden Covid-19'un bulaşma riski var mı?
Habertürk'ten Kübra Par, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara'ya bu ve diğer merak edilenleri sordu.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Ateş Kara'nın açıklamalarından satır başları ise şöyle:
''Tedavi edilen hastalarımızın sayısı artıyor''
Hep birlikte evdeyiz. Ramazan'ın ilk günündeyiz. Güzel bir haberle başladık. İlk defa gün olarak baktığımızda iyileşen hasta sayımız, yeni tanı koyduğumuz hasta sayısından fazla. Toplum içerisinde virüsün yayılımında öyle bir noktaya geldik ki, artık vaka sayımızda belli oranda azalma olduğunu görüyoruz. İyi olan hastanedeki hasta sayımız azalmaya başladı. Büyük grubunu da başarılı tedavi ile evlerine gönrderiyoruz. Bu kırılma noktası. Vatandaşlarımızın kurallara sıkı sıkıya uymaları önemli, sağlık çalışanlarımızın da çabaları önemli. Bundan önce bizim vaka sayımız çoktu. Hastaneye yatan vaka sayımız fazlaydı. Bugün yeni koyduğumuz vaka sayısı onlardan daha az anlama geliyor. Biz başarıyla hastalarımızı taburcu edebiliyoruz. Canımız yanıyor, hayatını kaybedenler var. Gönül istiyor ki kimse hayatını kaybetmesin ama kayıplarımızda da azalma var. Türkiye erken ilaç tedavisine başlayan bir ülke oldu. Böyle olunca da hastalarımızın yoğun bakıma gitme ihtimali azalıyor. Bu da bize tedavide erken eve gönderme başarısını sağlıyor. Tedavi edebildiğimiz hastaların sayısı gittikçe yukarı doğru çıktı.
"HAZİRAN AYINDA BİR PARÇA RAHATLAMA SAĞLARIZ"
Pik noktası dediğimiz en tepeye gelip, aşağıya döndüğü noktadır. Şimdi biz artık aşağıya doğru inme noktasına geldik. Son beş gündür de aşağıya inme eğilimi devam ediyor. Bizim yokuş aşağıya giden kontrolsüz giden bir aracımız vardı. Bu araç her an hızlanarak gidiyordu. Yeni tanı koyduğumuz vaka sayımız aşağıya doğru hızlanarak gidiyordu. Biz şu anda önce aracın hızının sabitlenmesini sağladık. Bizim aracımız belli bir hıza ulaştı ve sabit kalıyor. Pik noktası artık aracın hızının azalmaya başlaması. Şu günler kırılım günleri. Bu rakamlar 3 bin, 2 900 giderse, aradaki hızımızı kontrolümüzü kontrol edip yavaşlatıyorsak, başarılıyız. Bu rakamlar bizim için iyiye işaret ama asla ve asla kurallarımızdan vazgeçmememiz gerekiyor. Önce eğimin nasıl olacağını görmek istediğimizi söylemiştik. Rakamlar bizim istediğim yöne doğru kaymaya başlıyor. Bunun için büyüklerimizi, çocuklarımızı evde tutuyoruz. Hepimizin toplum olarak kurallara sıkı sıkıya bağlı kalırsak Haziran ayının başında biraz da olsun rahatlamaya ulaşırız. Bu şekilde devam edersek önümüzdeki 6 ila 7 günde o pik noktasından aşağıya inişimizi başlatacağız anlamına geliyor.
"İLAÇLARA ERKEN BAŞLAMAMIZ AVANTAJIMIZ OLDU"
Bir kişiyi hastaneye yatırdığımızda ortalama kalış süresi yoğun bakımda 13-14 gün. Bizim canımızın yandığı noktada, kayıplarımızda azaldığını görmemiz için önceki rakamları gördükten sonra 10-14 güne ihtiyacımız olmalı. Ama biz azalmayı yakaladık. Bugün kayıp sayımız 109. Bunu nasıl sağlıyoruz? Etkili olduğunu düşündüğümüz ilaçlara erken başlama gibi şansımız var. Yoğun bakımlarda çok iyi yetişmiş sağlık personelimiz var. Onların sayesinde erken aşağıya inişi sağladık.